"وفي يوم" - Translation from Arabic to Turkish

    • ve bir gün
        
    • bir günde
        
    • sonra bir gün
        
    • ve günün
        
    • günlerden bir gün
        
    • gününde
        
    • yürüyüş günü
        
    Gülümseyin ve bir gün bir ATM'de durdu. soyuldu ve... Open Subtitles وفي يوم ما توقف عند الصراف الآلي وقد تمت سرقته
    Çocuk büyüdü ve bir gün yeniden kavuştular ve sonsuza dek mutlu yaşadılar. Open Subtitles وبعدها عاد الطفل وفي يوم من الايام تم لم شملهم وعاشوا بسعادة ابدية
    Ve güzel bir günde, uzaklardan Hayvan Çiftliği'ne gelen domuz delegeleri yeni bir çağın başladığını müjdeliyorlardı. Open Subtitles وفي يوم من الايام الصافية خنازير موفدة من كل مكان وصلت الى مزرعة الحيوانات لتحتفل بقدوم العهد الجديد
    Güzel bir günde, kulağımı iyice kabartırsam gökyüzündeki gülücük seslerini duyabiliyorum onun. Open Subtitles وفي يوم جيد، لو استمعت بعناية.. بإمكاني سماعهم يضحكون.
    sonra bir gün, Nil'den aşağıya kayıkla gezinti için seçiliyorsun. Open Subtitles وفي يوم ما تم اختيارك ووضعت في مركب فى النيل
    Gün geçtikçe, Warrant'den Warrant'a katlanıyorsun ve günün birinde hayatına devam ediyorsun. Open Subtitles يوماً بعد يوم, مذكرة وراء مذكرة وفي يوم من الأيام, يجب أن أن تتكيف مع الأمر
    Sonra günlerden bir gün, turun ortasında, Danimarka'da, yazar Colum McCann ile aynı sahneyi paylaştığım Louisiana Müzesi'ne gittim. TED وفي يوم جميل،في منتصف جولتي، ذهبت إلى لويزيانا وهو متحف في الدنمارك حيث تقاسمت االمسرح مع الكاتب كولوم ماكان.
    Açılış gününde onur konuğumuz olursun. Open Subtitles وفي يوم الإفتتاح يمكنك أن تكوني ضيفة الشرف.
    yürüyüş günü, oy hakkı savunucuları, güçlü bir gösteri için toplandılar. TED وفي يوم الموكب، تجمعت المتظاهرات لخلق مشهدٍ قوي التأثير
    ve bir gün oraya gittiğimde çocuğunu kaybetmiş bir kadın yavru fok balığı şeklindeki bir robotla konuşuyordu. TED وفي يوم ما أتيت و كانت هناك امرأة فقدت ابنها تتكلم إلى إنسان آلي كان على شكل صغير فقمة.
    ve bir gün, White Plains'teki bir restoranda otururken, Nescafe için bazı işler yaptığını düşlemeye başlamak üzereydi. TED وفي يوم كان جالسا على العشاء فى مدينة وايت بليينز يحاول الإستغراق في ما يمليه عليه حلم يقظة بمهمة لصالح شركه نيسكافيه
    Süt emiyordu ve bir gün bir bakıcı sigara molası verdi, pencereden havuzlarına doğru bakıyordu, sigara içerek. TED كات ترضع، وفي يوم ما أخذ الحارس استراحة لتدخين سيجارة وكان ينظر إلى الحوض ويُدخّن.
    ve bir gün sizden ve benden vazgeçiyor, çünkü onlara sunacak seçeneklerimiz yok. TED وفي يوم من الأيام يقنط إيمانها بك , وبي لأننا لا نملك أي خيارات لها
    Böyle bir günde, bu sözlerin doğruluğunu hissedebiliyoruz. Open Subtitles وفي يوم كهذا، يمكننا أن نشعر بصدق هذه الكلمات
    Güzel bir günde, kulağımı iyice kabartırsam gökyüzündeki gülücük seslerini duyabiliyorum onun. Open Subtitles وفي يوم جيد، لو استمعت بعناية.. بإمكاني سماعهم يضحكون.
    Şu anda, Mars ekvatorunda mükemmel bir günde, yazın ortasında, sıcaklıklar gerçekten 70 dereceye ulaşabiliyor ancak daha sonra geceleri -100 dereceye düşüyor. TED والآن، وفي يوم مثالي على خط الاستواء، في منتصف الصيف على المريخ، قد تصل الحرارة إلى 70 درجة، ولكنها تنخفض بعد ذلك إلى 100 تحت الصفر في الليل.
    Ve güzel bir günde kurtların kendisiyle bile karşılaşabilirler. Open Subtitles وفي يوم جيّد، قد يلمحون الذئاب بأنفسهم.
    sonra bir gün beni aradı ve.. ...hamile olduğunu söyledi. Open Subtitles وفي يوم اتصلت بي وقالت انها حبلى أعتقد أنه إبني
    sonra bir gün metro alt geçidine inerken, o gün hayatımda ilk defa gerçek korkuyu tatmıştım. TED وفي يوم ذهبت إلى محطة قطار الأنفاق، ولأول مرة في حياتي، عرفت معنى الخوف الحقيقي.
    sonra bir gün, erken kalkmayı bıraktı umudu bitmişti ve anladım. Open Subtitles وفي يوم احد لم تستيقظ مبكرا لم تصنع القهوة لم تعقد اصابعها ولقد علمت
    - Bence sen de harika birisin ve günün birinde birisiyle tanışacaksın. Open Subtitles -أعتقد أنكِ شخصيه رائعة ، وفي يوم ستقابلي شخص
    ve günün birinde Köck 4 adet Walther tabancayla çıkageldi. Open Subtitles وفي يوم من الأيام ظهر (كوكي) ومعه 4 مسدسات والثر.
    günlerden bir gün , başka biriyle gitti bende suçluydum,keşke ona Open Subtitles وفي يوم من الأيام ، رحلت مع شخص آخر لقد كانت غلطتي أيضا ، أتمنى لو قلت لها إنني
    Taç giyme gününde her zaman inanırım ki yeni bir kral saltanatını nezaket eylemiyle kurmalıdır. Open Subtitles وفي يوم التتويج، ظننتدائماً.. أن الملك الجديد عليه بدء حكّمه بالعطف
    Bu saygısızlıklara rağmen Rustin dikkatini dağıtmadı ve yürüyüş günü direkt Başkan John F. Kennedy'e yöneltilen bir konuşmada ona yürüyüşçülerin isteklerini iletti. TED على الرغم من هذه الإهانات، حافظ راستن على تركيزه، وفي يوم المسيرة سلم مطالب المتظاهرين في خطاب موجه إلى الرئيس جون كنيدي.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more