Sanki ilk kez kazıklanmışsın gibi davranma, tamam mı? | Open Subtitles | لا تتصرّف وكأنّك لم تفعل المثل بعشرة أضعاف ذلك |
Sanki daha önce hiç yapmamışsın gibi davranıyorsun. | Open Subtitles | وكأنّك لم تقم بهذا من قبل، استخدم الماصّة |
Sanki adalet umurunda değilmiş gibi davranıyorsun ben de ona gerçeği anlattım. | Open Subtitles | تتصرّف وكأنّك لا تهتمّ بالعدالة. لذلك أخبرتها بالحقيقة. |
Bak; seni tanımıyorum ama sen beni tanıyor gibisin. | Open Subtitles | اسمع يا أخي، لا أعرفك ولكنّك تبدو وكأنّك تعرفني |
Okulda, benden kaçıyormuşsun gibime geldi ve kimseyle aramın kötü olmasını istemem. | Open Subtitles | أشعر وكأنّك تتجنّبينني في مدخل المدرسة ولا أريد أن تكون لي أيّ مشاكل مع أحدهم |
Tüp patlamadan önce acı çekiyor gibiydin. | Open Subtitles | بدوت وكأنّك متألمة قبل أن ينفجر الصهريج الألم يأتي ويزول |
Korkutucu, ...harika, şuna baksanıza.... ...Sanki Jurassic Park'daki bir şeye bakıyormuşsunuz gibi. | Open Subtitles | خائفاً مرعوب , كما تعلم بمجرّد رؤيته تشعر وكأنّك تنظر إلى شيء من حديقة الديناصورات |
Hiç, yüreğine Sanki bir bıçak saplıyorlarmış gibi hissettin mi? | Open Subtitles | ماذا ستفعل أيضاً؟ تعلم بأنّ شعوري، وكأنّك واضعٌ صخرةً ضخمة على صدري؟ |
Neden durmadan "onlar" diyorsun? Sanki sen suçlu değilmişsin gibi. | Open Subtitles | لمَ تُواصل الجمع بينهم، وكأنّك لا تعتبر نفسك مُجرماً؟ |
Sanki gitmemi istiyorsunuz | Open Subtitles | ولكن أيضاً، هذا يبدو وكأنّك تطلب مني بأن أغادر البلدة |
Bunu düşünen ilk adam sensin Sanki. | Open Subtitles | تقولها وكأنّك المرئ الوحيد الذي داخلته تلكَ الفكرة. |
Yapmayın, dedektif. Sanki sen hiç anahtarlarını kaybetmedin de? | Open Subtitles | من فضلك، أيّها المحقق وكأنّك لم تفقد مفاتيحك أبدًا؟ |
Ona Sanki odayı hiç terk etmemişsin gibi görünecek. | Open Subtitles | سيبدو له وكأنّك لمْ تُغادر الغُرفة أبداً. |
Sanki kafayı üşütüp bir sandalye kırmışsın gibi geldi. Hatta belki iki. | Open Subtitles | بدى وكأنّك انفزعت من كرسيّ مكسور، ربّما كرسيّين. |
- Şimdi buradasın Sanki senden yardım istemişim gibi. İletmek istediğim mesaj bu değil. | Open Subtitles | الآن وأنت هنا، يبدو وكأنّك وصلت لمساعدتي تلك ليس الرسالة المناسبة التي أريد إيصالها |
Topunu alıp eve gitmek istiyor gibisin. | Open Subtitles | تبدو وكأنّك طفل تريد أخذ كرتك والذهاب للمنزل |
Neden ki? Çünkü, son zamanlarda sürekli bir belâ arıyor gibisin. | Open Subtitles | لأن مؤخرًا, تبدو وكأنّك تبحث عن المشاكل. |
Daha önce tamponu çarpmamış gibisin. | Open Subtitles | يبدو وكأنّك لَم تقد وأنت ترتدي نظارة مِن قبل. |
Sanki John un bu işle bir ilgisi olduğunu düşünüyorsun gibime geldi. | Open Subtitles | يبدو هذا وكأنّك تظن أنّه فعل شيئاً بهذا |
Beni sen vuracakmışsın gibime geldi de. | Open Subtitles | لأنّك بدوت وكأنّك سترديني بنفسك |
Etrafa bakışın olsun... Sanki köşelerde saklanan bir şeyleri biz göremiyoruz da sen görüyor gibiydin. | Open Subtitles | وأسلوب نظرك لما حولك، وكأنّك تبصر أشياءً نغفلها وتتوارى حولنا. |
Sen sadece araba kullan büyükanne. Kendine Rus dediğine inanamıyorum. Hiç acelen varmış gibi görünmüyor. | Open Subtitles | قُد فحسب يا جدّي، لا يُمكنني تصديق أنّك روسيّ، لا يبدو وكأنّك تسرع بأيّ شيء. |