"ولستُ" - Translation from Arabic to Turkish

    • Ben de
        
    • ben değilim
        
    • ne de
        
    • Ve ben
        
    Ancak aradığım erkek değilsin. Ben de sana göre değilim. Open Subtitles لكنّكَ لستَ مثالياً بالنسبة إليّ، ولستُ أظن أنّي مثاليةً لكَ.
    Çünkü bu olmazsa bu benim son işim olacak ve Ben de yanlış taraf için savaşarak kaybetmek istemiyorum. Open Subtitles لأنّك إن لم تكُن كذلك، فستكون تلك قضيتي الأخيرة ولستُ واثقًا أنِّي أريد أن أمضي في الكفاح في الجانب الخاطئ
    Tanığın ifadesi buysa ırkçı olan odur, ben değilim. - Senin önerdiğin de bu. Open Subtitles لو كان هذا تعليق الشاهد، إذن فهو العنصري، ولستُ أنا.
    - Burada göte gelen bir tek ben değilim. Open Subtitles ولستُ المساهم الوحيد الذي تم النصب عليه هنا
    Olmamı istediği canavar değilim ben. Bu yüzden ne insanım ne de canavar. Open Subtitles "لستُ الوحش الذي يريدني أن أكونه لذا، فأنا لستُ بإنسان ولستُ حيواناً أيضاً"
    Ne bir insan ne de bir kuşum. Bir yemek bile değilim! Open Subtitles لستُ بطائرٍ، ولستُ إنساناً، حتّى أنّي لستُ طعاماً.
    Haklı olsan bile o harici kalp bile eninde sonunda işlevini yitirecek Ve ben kalıcı olanını takabilecek bilgiye değilim. Open Subtitles حتى لو كنتَ محقّاً فناظم الخطا المؤقّت سيفشل في النهاية ولستُ من المهارة بما يكفي لأضع ناظماً دائماً
    Ama aklında bulunsun, o benim hastam Ve ben bugün başka bir hasta kaybetmeyeceğim. Open Subtitles لكن ضعي في حسبانِكِ أنّه مريضي، ولستُ مستعداً لأفقد حالةً أخرى اليوم
    Çünkü bu olmazsa bu benim son işim olacak ve Ben de yanlış taraf için savaşarak kaybetmek istemiyorum. Open Subtitles لأنّك إن لم تكُن كذلك، فستكون تلك قضيتي الأخيرة ولستُ واثقًا أنِّي أريد أن أمضي في الكفاح في الجانب الخاطئ
    Ben de yönetici editörüm ve iznine ihtiyacım yok... Open Subtitles أنا المحرر المنتج ولستُ بحاجة إلى إذنك..
    İyi olduğun nokta burası. Ben de o kadar kötü sayılmam. Open Subtitles هذه هي نهاية قضيّتكِ، ولستُ سيئاً بنفسي.
    Çünkü bu olmazsa bu benim son işim olacak ve Ben de yanlış taraf için savaşarak kaybetmek istemiyorum. Open Subtitles لأنّك إن لم تكُن كذلك، فستكون تلك قضيتي الأخيرة ولستُ واثقًا أنِّي أريد أن أمضي في الكفاح في الجانب الخاطئ
    Tanığın ifadesi buysa ırkçı olan odur, ben değilim. Open Subtitles لو كان هذا تعليق الشاهد، إذن فهو العنصري، ولستُ أنا.
    Ve tablomdan çıkan sadece ben değilim. Open Subtitles ولستُ لوحدي من غادرها, إن كنت تعلم.
    Ve bunları da söyleyen de bir tek ben değilim. Open Subtitles ولستُ وحدي ما قلتُ ذلك
    - Frank, paketi aldın mı? Evet. Ve tek alan ben değilim. Open Subtitles نعم ، ولستُ لوحدي
    Ne eşinizin işini talep ettim ne de görüşmelerinde yer aldım. Open Subtitles أنا لم أسعَ لتمثيل زوجتك ولستُ مشتركًا في تلك المفاوضات
    Ben ne keçiyim ne de senin kız kardeşin. Open Subtitles متأكد بأن بإمكاننا أن نوضح الأمر أكثر. أنا لستُ بخروف، ولستُ أختك لذا..
    Bundan hiç korkmuyorum, çünkü sen Ve ben insan olmanın nasıl bir şey olduğunu biliyoruz. Open Subtitles ولستُ خائفاً بتاتاً لأنّنا نعلم، أنا وأنتَ، ما يعني أن تكون إنساناً

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more