"ولكن كان" - Translation from Arabic to Turkish

• Fakat
• Ama bir
• Ama çok
• Ama o
• Ama bu
• ancak
• vardı
• - Ama

Ve sana bunları sağlamak istiyorum. Fakat ben bunları istemiyorum.
ولكن كان عليك أن تعرف أن لم أكن أريد ذلك.

Fakat tifüs salgını çıkınca anne ve babası hayatını kaybetti.
ولكن, كان هناك وباء التيفود وفقدت وقتها اباها و امها

Ama bir heyecanımız vardı: Microsoft'dan sonraki dönemde yapacağımız hayırlar.
ولكن كان لدينا حماس معين أن ذلك سيكون المرحلة الجديدة، ما بعد مرحلة مايكروسوفت سيكون هو الإحسان والعطاء بسخاء.

Ama bir şeyler öğretmek her zaman hayalim olmuştur.
ولكن كان حلمي دائمًا أن أقوم بتدريس شيء.

Ona yardım etmeye çalıştığını biliyorum Ama çok geçti artık.
أعلم أنك كنت تحاول مساعدتها ولكن كان ذلك متأخر جدًا

Ama o gün orada hızlı başka biri daha vardı.
ولكن.. ولكن كان هناك شخص أخر سريع تلك الليلة.

Evet Ama bu dizi kırılma anı olacaktı, tamam mı?
أجل، ولكن كان يُفترض أن يكون ذلك السبيل لشُهرتي، أفهمت؟

Konferansın sonunda çok sayıda soru sordular, Fakat bir tanesi özellikle aklımda yer etti.
في نهاية المحاضرة طرحوا الكثير من الأسئلة، ولكن كان هناك سؤال واحد علق بذهني منذ ذلك الحين.

Fakat bu zamana kadar belli başlı sınırlandırmalar olmuş.
كان مميزًا. ولكن كان به بعض القيود الرئيسية حتى الآن.

Kaçırılmamla ilgisi olan üç kişinin ceza almasını görmem yıllar sürdü Fakat bu bir istisnaydı.
استغرق الأمر عدة سنوات لأرى حكما يصدر على ثلاثة ضالعين في عملية إختطافي، ولكن كان هذا هو الإستثناء.

Bizim grublarımız küçük, bizden yüzlerce var, Fakat devasa bir etkimiz var.
جماعتي صغيرة في العدد، حيث يوجد المئات منا، ولكن كان لنا تأثير عظيم.

Fakat, bunu yapmak için sadece üç günümüz vardı, ve elimizdeki tek kumaş başka bir mukimin geride bıraktığı yatak kılıfıydı.
ولكن كان لدينا ثلاثة أيام فقط لصنعه، والنسيج الوحيد الذي نملكه كان غطاء لحاف قديم تركته أحد المقيمين وراءها.

Buna başladığımda, makina için ayrıntılı bir planım yoktu, Ama bir jest algım vardı ve jestin nasıl bir şekle sahip olabileceğine dair bir hissim
وعندما بدأت ذلك , لم تكن لدى خطة عامة لصنع هذه الآلة , ولكن كان لدى تخيل للحركة وتخيل للشكل و كيفية إستغلال الفراغات .

Ama bir yorumu tekrar tekrar alıyorum: "Bırakın, çocuklar çocuk olsun."
ولكن كان هنالك تعليق يصلني مراراً وتكراراً: "دع الأطفال يكونوا أطفالاً".

Sally hayatının terfisini almıştı Ama bir bedeli vardı.
حصلت سالي على ترقية وظيفية كبيرة، ولكن كان لذلك ثمنٌ.

Onu buraya getirip yardım etmeye çalıştık Ama çok geçti.
لقد أحضرناها وحاولنا مساعدتها ولكن كان الوقت قد تأخر كثيرًا

Bu gece gelmeyi çok istiyordu Ama çok önemli bir seçmeye katılacakmış.
ارادت ان تأتي هنا اليوم ولكن كان لديها موعد تجارب اداء مهم

Ama o 12,000 dolar gerçekten işimize yarardı.
ولكن كان بامكاننا الانتفاع من الـ12 ألف دولار.

Onu görmek istedim. Onu zaten görmüştüm, Ama o önceden...
لقد أردت رؤيته, أن رأيته فعلا ... ولكن كان قبل

Ama bu çok ciddi bir durumdu ve sen de durumu kurtardın.
ولكن كان هذا موقفاً تحت ضغط مرتفع. وأنت تصرفت على هذا النحو.

ancak yine de, Mısırlıların acısını hissediyorlar.
ولكن كان العامل المشترك هو إحساسنا بآلام المصريين

Hizmet etmek bir onurdu. Her zaman çok iyi rol modellerim vardı.
وأعتبر هذه الخدمة امتيازًا، ولكن كان لديّ دائمًا أفضل قدوتين يحتذى بدورهما.

dediğimiz şeyi sergiliyordu. Ama sonra, aslında polis tarafından alçak görüldüğü veya küçümsendiği fikri oluştu - 10 yaşında bir çocuk olarak bunu gördüm - Ama ayrıca otoriteye karşı bir duygu çelişmesi vardı.
ولكن باستعمال هذا المثل كان أبي قد قلل من شأنه أو استهان بالشرطة كوني صبيا في العاشرة من العمر، رأيت ذلك ولكن كان هناك أيضا إزدواجية في التعامل مع السلطات