"ولن أدع" - Translation from Arabic to Turkish

    • izin vermem
        
    • izin vermeyeceğim
        
    • izin veremem
        
    Başarılı bir astrofizikçiyim ve kimsenin bunu elimden almasına izin vermem. Open Subtitles أنا عالم فلك ممتاز ولن أدع أي أحد يأخذ هذا مني.
    Bana bir fırsat verdin. Hiçbir şeyin mahvetmesine izin vermem. Open Subtitles لقد أعتيطنى الفرصة ولن أدع شيئاً يفسد تلك الفرصة
    Seni sevdiğimi unutma... Sana bir şey olmasına asla izin vermem. Open Subtitles ولكن تذكرى أننى احبك ولن أدع أحدهم يفعل لكِ شيئاً
    Bu anasını s.ktiğimin bu işi tekrar bozmasına izin vermeyeceğim. Open Subtitles ولن أدع ذلك الوغد يُفسد الأمر مرة أخرى هذه المرة
    Sana söz verdim, rüyalarının nikahı olacak... ve hiçbirşeyin bunu mahvetmesine izin vermeyeceğim. Open Subtitles الذي وعدتك به في زفــاف أحلامك ولن أدع لأي شــيء أن يخربه
    Ve bir daha kendime asla bunu yapması için izin vermeyeceğim, özellikle konu sen olduğunda. Open Subtitles ولن أدع نفسي تقوم بذلك مجددا وبالتأكيد ليس معك
    Bu mesele İnsan güvenliğine döndü ve Saylonların bu konuşmaya şahit olmalarına izin veremem. Open Subtitles إنها مسألة أمنية للبشر الآن ولن أدع السيلونز يحضرون هذه المقابلة
    Evet, biraz korktum ama ben New Yorkluyum. Bu olayın değişmeme sebep olmasına izin vermem. Open Subtitles أقصد ، أجل أنا خائفة بعض الشيء لكن أنا من نيويورك ، ولن أدع هذا يغيرني
    Ama onu incitmem ve kimsenin de incitmesine izin vermem. Open Subtitles ولكن لن أؤذيها ولن أدع أحداً آخر يؤذيها أيضاً
    Hafta sonumu kimsenin almasına izin vermem. Open Subtitles ولن أدع هذا الشيئ يقتطع وقتي في نهاية الأسبوع
    Evren hiç söyleyemez. Başkasının kader hakkındaki düşüncelerinin seni sevmeme, senle olmama ya da senle gelecek kurmama engel olmasına izin vermem. Open Subtitles ولن أدع فكرة أحد عن القدر تمنعني من حبّك أو الحياة معك.
    Kız kardeşin evlendi ve erkek kardeşinin ninemin yüzüğünü çıktığı şıllığa takmasına izin vermem. Open Subtitles لقد تزوجت أختك ولن أدع أخيك يقوم بإعطاء خاتم جدتك لهذه العاهرة التى يقوم بمواعدتها
    Ve kimsenin yoluma çıkmasına izin vermem. Open Subtitles ولن أدع أي أحد بأن يقف في طريقي
    Senin yüzünden davaları hâlâ sonlanmadı. Bunu başka bir aileye daha yapmana izin vermeyeceğim. Open Subtitles لم يتخطوا الأمر بعد بسببك ولن أدع هذا يحدث لعائلة أخرى
    Buraya sil baştan başlamak için geldik ve başardık kimsenin bunu elimizden almasına izin vermeyeceğim. Open Subtitles أتينا هنا لنفعلها وقد فعلناها ولن أدع أي أحد يقوم بأخذ هذا منا
    Bu vakada ya da başka bir vakada tekrar kumara başlamana izin vermeyeceğim. Open Subtitles ولن أدع هذه القضية أو أيّ قضية أخرى تفسد إقلاعك عن القمار.
    Kimsenin ve hiçbir şeyin bunu yapmama engel olmasına izin vermeyeceğim. Open Subtitles ولن أدع شيئًا ولا أحدًا يمنعني من فعل ذلك
    Ve ben tanımadığın bir adam yüzünden ondan şüphelenmene izin vermeyeceğim. Open Subtitles ولن أدع رجلاً ما لم تعرفه حتّى -يدفعه للتشكيك به
    Anne burada. Size bir şey olmasına izin vermeyeceğim. Open Subtitles أمك هنا ولن أدع أي شئ يحدث لكم
    Bunun doğru olduğunu biliyorsun ve ben buna izin veremem. Open Subtitles حسناً، تعلمين أن هذه حقيقة ولن أدع هذا يحدث
    Aptal bir senatörün bunu bozmasına izin veremem. Open Subtitles ولن أدع سيناتور أحمق يهدم هذا.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more