"وهمي" - Translation from Arabic to Turkish

    • hayali
        
    • Sahte
        
    • yanlış
        
    • placebo
        
    • uydurma
        
    • astral
        
    • sanrısal
        
    • plasebo
        
    Yani Tommy bu yaptığını hayali bir şey yüzünden yapmış olabilir mi diyorsun? Open Subtitles إذا كل ماتقولينه أن تومي فعل كل هذا إستناداً على شيء كان وهمي
    Batı İrlanda'da şapşal bir çocuğun hayali arkadaşı olmayı hiç ister miydiniz? Open Subtitles هل أردت يوماً أن تكون صديق وهمي لطفل غبي في غرب ايرلندا؟
    Birtakım hayali gelecek için isteklerini sürekli bir kenara kaldıramıyorsun. Open Subtitles لا يمكنكِ تجاهل ما تريدينه طوال الوقت لأجل مستقبل وهمي
    Yurt dışında karşı koyamayacakları kadar büyük Sahte bir hesap açacağız. Open Subtitles سنقوم بأعداد حساب خارجي وهمي بدرجة كبيرة ليكفي جعلنا لا نقاوم
    Sonradan, bu kredi işindekilerden biri başka birine Sahte bir denemeyle yardım sağlamaya çalıştığı ortaya çıktı. TED وقد تبين أن واحدا من المتورطين في هذا القرض كان يحاول ضم شخص آخر في هجومٍ وهمي.
    Ya da beyaz kan hücresi reaksiyonu olmayacak, böylece vücudun bağışıklık sistemi yanlış alarm almayacak. Open Subtitles أو لن يكون هناك أي ردّة فعل لخلايا الدم البيضاء. فلن يتم تفعيل نظامك المناعي بفعل تحذير وهمي.
    Şu an ayaklarımı hissedebiliyorum ama hayali bir farkındalıkla. TED أستطيع أن أشعر بقدميّ، أستطيع الشعور بهما الآن كوَعْي وهمي.
    Bu, göz sinirinin etrafını saran hayali, büyütülmüş tıbbi bir alet. TED وهي جهاز طبي وهمي فائق التكبير، يلتف حول العصب البصري.
    Belki manyağımız hayali bir şeyler arıyordur. Open Subtitles ربما كان القاتل المعتوه يبحث عن شيء وهمي
    Geçilmemesi gereken hayali bir hat çizemezsiniz bu yasaya aykırıdır." cevabını verdim. Open Subtitles لا يمكنكم رسم خط وهمي لا يمكن 'تجاوزه، فهذا مخالف للقانون
    Demek istediğim, küçükken hayali bir arkadaşım vardı. Open Subtitles وكان لدي صديق وهمي عندما كنت صغيراً واسمه ـ شادلو ـ
    Tamam. Belki de onun yaşındaki diğer çocuklar gibi hayali bir arkadaşı vardır. Open Subtitles حسنا ً، ربمّا لديه صديق وهمي مثل أي طفل من عمره
    Gerçekten kral değil ve Yaweh gezegeni diye bir şey yok. Ama o hayali değil. Open Subtitles ليس موجود كما يعتقد الناس او الكوكب ياوي ليس موجود لكنه ليس وهمي
    hayali arkadaşı olan 11 yaşında bir kız. Open Subtitles ليس كأن لديها صديق وهمي انها تعتقد انه حقيقي
    İngilizce konuşulan bir yardım masası oluşturmuşlar, banka sitesi üzerine Sahte bir site bindirmişler TED لقد قاموا ببناء مكتب مساعدة ناطق بالإنجليزية، غطاء وهمي للموقع المصرفي.
    Hae Sung, kendimi ağır bir hastaya Sahte ilaç satmış gibi hissediyorum. Open Subtitles هاي سونغ، أشعر أنني بعت دواء وهمي لمرضى مصابين بأمراض خطيرة.
    Nükleer savaş başlığı gibi göstermek için takılmış Sahte bir başlık olmadığını nereden biliyoruz? Open Subtitles كيف نعرف انها لاتحمل رأس حربي وهمي صممت بحيث تبدو مثل رأس نووية؟
    Aranızda özel bir bağ olduğunu düşündürttüğün bir erkeğe yanlış telefon numarası veriyorsun. Open Subtitles تقودين الرجل إليك , و تجعليه يفكر بأن لديكِ إتصال معه و تعطيه رقم هاتف وهمي
    Şaşırtıcı olan şu, başka bir şirket doğru bir klinik deneyi yaptı, hastaların yarısına placebo, diper yarısına da ilaçtan verdiler. TED الأمر الرائع أن شركة أخرى قامت بالتجربة العلمية على النحو الصحيح حيث اعطوا نصف المرضى العقار و النصف الآخر دواء وهمي
    Çok uydurma geliyor kulağa ama benim işemem lazım. Open Subtitles هذا يبدو وهمي ولكن يجب ان اذهب الى الحمام سوف اذهب الان
    Sen de onun vücuduna astral yolculuk yaptın. Open Subtitles لذلك قمت بظهور وهمي داخل جسدِه
    Bu sanrısal bir zihnin belirtisi. Open Subtitles هذا عرض لرأي وهمي.
    diğer 50 hasta, içinde etken madde olmayan bir şeker tableti, bir plasebo ilacı almışlar, sadece bir tane hasta ölmüş. TED 50 مريض آخرين تناولو البلاسيبو و هو عقار وهمي لا يحوي أي مكون فعال، مات واحد منهم فقط

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more