"وهنا" - Translation from Arabic to Turkish

    • Ve
        
    • İşte
        
    • buraya
        
    • şu
        
    • Burası da
        
    • şurada
        
    • burada da
        
    • var
        
    Ve bu da bir farenin gelişimi için. şu noktalar veri noktaları. TED وهنا من أجل نمو الجرذ وهذه النقاط هي عبارة عن نقاط بيانات
    İlla bir şey gösterilecekse, size kodları göstermek istiyoruz Ve burada Ben Fry'ın Pac-Man'i sütunlar halinde görselleştirdiği Pac-Man kodu. TED إذا كان أي شيء، نريد أن تظهر التعليمة البرمجية، وهنا تشاهد ديستيلاماب بن فراي من باك مان، مدونة باك مان.
    İşte burada karınca ayağı -- Ve yakınen benzediği yapıştırıcı var. TED هذه هنا كما يبدو صورة مقربة هنا قدم النملة، وهنا الغراء.
    İşte sürpriz de burada. Genişlemenin hiç de yavaşlamadığını buldular. TED وهنا كانت المفاجأة لقد وجدوا ان التوسع لم يكن يتباطأ
    Yanılma payı küçük. buraya doğumda ortalama yaşam süresini koyuyorum. TED هامش الخطأ ضيق. وهنا أضع متوسط العمر المتوقع عند الولادة
    İşte burası büyük Musele'nin mahkeme düzenlediği yer, Ve Burası da Napoleon Bonaparte'nin Open Subtitles هما حيث عقد موسيلى محكمته وهنا حيث نابليون بونابرت
    İkisi arasındaki kritik fark şurada. Komik kediler o topluma özgü bir değer. TED وهنا الفارق الهام بين كل منها. إن القطط الكوميدية قيمة ترتبط بمجموعة محددة.
    Tek değişen şey, organizasyon içerisindeki koşullardır Ve bu da liderliğin önemli olduğu yerdir, çünkü lider gidişatı belirler. TED المتغير الوحيد هي ظروف العمل داخل المؤسسات، وهنا حيث تبدو أهمية القيادة، لأن القائد هو من يفرض جو العمل.
    İşte modeli görüyorsunuz: bir resepsiyon binası Ve yeraltı park yeri. TED وهنا ترى النموذج ، مبنى الاستقبال وبعض مواقف السيارات تحت الارض.
    Eğer dünyayı daha iyi yapma umudum varsa değer Ve renk yüzünden anlaşıldığım bu iki şekli de sevmeliyim Ve geliştirmeliyim. TED إذا كان لدي أي أمل لجعل العالم أفضل، عليّ أن أحب وأعزز كلا الطريقتين اللتين فهمتهما، وهنا تكمن القيمة وتدرج اللون.
    Gördüğünüz şey soldan sağa 24 saat Ve işte verilerin iki günü. TED ما تشاهدونه هو 24 ساعة من اليسار إلى اليمين، وهنا بيانات يومان.
    Ve burada yakınlardaki domuzlardan başlıkları yapmaları için yardım istedik. TED وهنا طلبنا من بعض الخنازير المجاورة أن تصنع العناوين لنا.
    Bunlar ağır şekilde soğuktan donmuş ayaklar, Ve burnun soğuktan donması. TED هذه بعض لدغات الصقيع الشديدة على القدم وهنا أُخرى على الأنف
    Bunu kuşlar, yıldızlar Ve soba bacalarından başka kim görebilir? Open Subtitles وهنا تستطيع ان ترى.. الطيور النجوم و طرق منظفي المادخن
    Daha önce söz verdiğim yedi buçuk dakikayı kazanacağınız yer işte burası. TED وهنا ستكسبون السبع دقائق ونصف الإضافية على حياتكم والتي وعدتكم بها سابقاً
    Bu ana hedef. Bu da ikincil hedef. İşte takım. TED وهنا يكمن الهدف الرئيسي، وهنا يكمن الهدف الثانوي، وهنا كفريق.
    Sonra, biraz tuvalet kağıdı alıyoruz küçük parçalar halinde kopartıp buraya, buraya Ve buraya, kısacası kanayan heryere yapıştırıyoruz. Open Subtitles وتالياً تأخذ بعض من المناديل وتقطع قطعة صغيرة جداً وتلصق واحدة هنا ، وهنا ، وأي مكان تنزف منه
    Takvime göre 12 sene ama buraya göre daha dün gibi. Open Subtitles طبقاً لنتيجة التقويم اثنى عشر عاماً وهنا, بالطبع اليوم السابق للأمس
    İşin acı kısmı şu ki biz, gözetlemeye dayalı bu otoriter altyapıyı yalnızca insanların reklamlara tıklaması için geliştiriyoruz. TED وهنا تكمن المأساة: نحن نبني هذه البنية التحتية من المراقبة الاستبدادية فقط لنحمل الناس على أن يضغطوا على الإعلانات.
    Burası başlangıç efendim, Ve Burası da sırrı gizleyen labirent. Open Subtitles من هنا البداية،مولاى. وهنا المتاهة التى تحوى السر.
    Şarapnel parçaları olması gerekirdi. şurada Ve şurada. - Ama yok. Open Subtitles يجب أن يكون هناك شظايا هنا وهنا ، ولكنها ليست موجودة
    burada da beni tırtıl, çekirge Ve arı ile tatlandırılmış bir yemeği yerken görüyorsunuz. TED وهنا تشاهدونني وأنا مستمتع بوجبتي مع اليرقات، الجراد، ونحلة شهية.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more