Ne eli bir erkeğin, ne ayağı, ne kolu, ne yüzü, ne de başka bir parçası. | Open Subtitles | أليس يدين وساقين وذراعين ووجه وأعضاء أخرى تخص آدمى |
Parmak izi alırsan adı ve yüzü şüpheli olarak sisteme girecek. | Open Subtitles | إذا ما قمت برفع هذه البصمات، سيكون باسمه، ووجه وسيحصل على سجل إجرامي كمشتبه به |
Parlak siyah gözleri masum bir yüzü vardı ama çok yaramazdı. | Open Subtitles | عينين سوداوين كبيرتين ووجه بريء ولكن مؤذي |
Taşlar dizilmiş ve sanki bana bakan, gülen bir yüz resmi, kayanın üstüne çizilmiş. | Open Subtitles | حجارة متراكمة ووجه ساخر منقوش على الصخرة. وجه متجه نحوي. |
Bu çağrıyı halka iletecek... niyeti belli olmayan güvenilir bir yüz. | Open Subtitles | ووجه يدعو للثقة ولديه دافع مبهم ينشر الخبر بين الناس |
Ama bir Tanrının öldürebilmek için yüze ve isme ihtiyacı olması garip. | Open Subtitles | لكن مُحال أن تحتاج تلك القوة الأعظم إلى اسم ووجه من سيُقتل |
Başardın artık Kurtarsan bu batan gemiyi, geçsen dümenine | Open Subtitles | وأنت جعلتيه الآن خذ هذا المركب الغارق ووجه الى الديار |
Onu görmeliydin. Hoş gözleri, mükemmel bir yüzü vardı. | Open Subtitles | يجب أن تراها,لدبها عينان حانيتان، ووجه رائع |
Neyse ki bir tarafında benim yüzüm diğer tarafında annenizin yüzü olan özel bir bozukluk yapmıştım. | Open Subtitles | لحسن الحظ، قمت باختراع عملة خاصة وجهي على جانب ووجه أمكم على الآخر. |
Kadının yüzü karpuz gibi şişmiş vaziyette. | TED | ووجه المرأة كان يشبه البطيخة في حجمه |
Sandalyeye mahkumdu, yüzü ise kurumuş gibiydi. | Open Subtitles | كان يجلس على كرسى ووجه كان جافا |
Beyazlatılmış keçi sakalı... ..biraz pankçılara benzer bir yüzü var. | Open Subtitles | سكسوكة بيضاء ووجه فاسق صغير. |
Boe'nun yüzü. Son insan, Leydi Cassandra O'Brien. | Open Subtitles | ووجه "بو" ، وآخر البشر السيدة "كاسندرا أوبراين" |
Bir daha asla aynı olmayacak bir dünyanın yüzü oldu. | Open Subtitles | ووجه للعالم الذي لن يعود كما كان مجدداً " أنت تغمز لصديقتي ؟ " |
Sadece birinin gelip, bir isim ve yüz vermesi... onun gerçek olmadığı anlamına gelmez. | Open Subtitles | مجرد أن شخصا ما أتى، وأعطاها إسما ووجه لا يعني هذا أنه ليس ححقيقيا |
Sonra bazı resim kareleri aklında canlanmaya başlamış... Beyaz bir oda, ona sorular soran bulanık bir yüz. | Open Subtitles | ثم بدأت تعاني من ومضات لذكريات قديمة غرفة بيضاء ، ووجه مشوّش يستجوبها |
Bugün sizlere sonunda elimizde bir isim, bir yüz olduğunu memnuniyetle bildiriyoruz. | Open Subtitles | واليوم نحن مسرورين لنعلن لكم أنّ لدينا اسم ووجه له أخيراً. |
Bugün sizlere sonunda elimizde bir isim bir yüz olduğunu memnuniyetle bildiriyoruz. | Open Subtitles | واليوم نحن مسرورين لنعلن لكم أنّ لدينا اسم ووجه له أخيراً. |
Çocuklardan birisi kaçırılır kaçırılmaz yer bulma büyüsü yaptım ilk başta bir şey göremedim ama sonra bir araba ve bir yüz gördüm. | Open Subtitles | تمكنت من إجراء تعويذة رصد على فتى بعد اختطافه مباشرةً لم أبصر شيئًا في البداية، ثم رأيت سيّارة ووجه. |
Yaşlı kemikler, yaşlı yüz, yaşlı bir adam. | Open Subtitles | عظام عجوزه ووجه عجوز ورجل عجوز |
Benim teorim Kira'nın yüze ve isme ihtiyaç duyduğuydu. | Open Subtitles | ...وفقًا لنظريتي، يحتاج كيرا إلى اسم ووجه |
Kurtarsan bu batan gemiyi, geçsen dümenine | Open Subtitles | خذ هذا المركب الغارق ووجه الى الديار |