"و أعرف" - Translation from Arabic to Turkish

    • Ve biliyorum
        
    • da biliyorum
        
    • biliyorum ve
        
    • tanıyorum
        
    • farkındayım
        
    • olduğunu bilirim
        
    • olduğunu biliyorum
        
    Biliyorum, bir çok sorun var, Ve biliyorum ki seni kaybetmek de istemiyorum, Open Subtitles أعرف أن لديكِ أسئلة كثيرة و أعرف أيضاً أنني لا أريد أن أخسرك
    Ve biliyorum ki son yeminlerinizi de edeceksiniz. Open Subtitles و أعرف أنّكِ ستقومين بأداء نذوركِ الأخيرة.
    Ve biliyorum ki yalnızca kötüye ve daha da kötüye gideceğim. Ta ki bir sebzeye dönüşünceye kadar. Open Subtitles و أعرف أن الأمر سيزداد سوءاً إلى أن أذوي كقطعة خضار
    Biliyorum. Ve sana anlattığım her hikayede yalanlar olduğunu da biliyorum. Open Subtitles و أعرف بأنك تستطيعين أن تري خلال أي حكاية أخبرك بها
    Ayrıca Goldman Sachs'da çalışmadığımı da biliyorum. Open Subtitles و أعرف الآن إنى لا أعمل لدى جولدمان ساشس
    Etmem. Çünkü seni tanıyorum ve senin karakterini az çok biliyorum. Open Subtitles لا لم أفعل لاننى أعرفك و أعرف بعض الاشياء عن شخصيتك
    Ve biliyorum ki, söyledikleri her sözü dinlemeliyim. Open Subtitles و أعرف أنني يجب أن أسمع كل كلمة يقولونها
    Onu tanımıyordum ama cesaretini hatırlayacağım Ve biliyorum ki onu özleyeceğiz. Open Subtitles لم أعرفه، لكنني سأتذكر شجاعته، و أعرف أننا سنفتقده كثيراً.
    Çok şey istediğimin farkındayım, fakat, demek istediğim bir kurşundan daha hızlı koşabilirsin, Ve biliyorum ki hediye alamayan çocukların hayal kırıklığına uğramasını istemezsin, değil mi? Open Subtitles أدرك بأن هذا طلب كبير، ولكن أنت تركض أسرع من الطلقة السريعة و أعرف بأنك لن تخيب أمل هؤلاء الأطفال البؤساء، أليس كذلك؟
    Özür dilerim anne ama,bunu buldum, Ve biliyorum sana daha önce söylemeliydim. Open Subtitles آسف يا أمي ولكني وجدت ذلك, و أعرف أنه ربما كان يجب أن أخبرك سابقاً
    Bilirsin, eğer ağlasa yada depresyona girse anlayacağım, Ve biliyorum hepimiz bununla farklı şekilde başa çıkıyruz, ama bu yas tutmak değil. Open Subtitles , و أعرف أن كل شخص يتعامل مع الأمر بطريقة مختلفة لكن هذا ليس حزناً
    Ve biliyorum bu ilk randevumuz ve sen böyle konuşmamı beklemiyor olabilirsin ama daha iyi olacağım. Open Subtitles و أعرف أن هذا موعدنا الأول و أعرف أنه على الأغلب ليست الطريقة التي أردتها للأمور و لكن يمكنني أن أكون أفضل
    biliyorum ve paramızın yetmeyeceğini de biliyorum, ayrıca olanların hepsinin benim hatam olduğunu da biliyorum. Open Subtitles أعرف و أعرف أنه لا يمكننا تحمل تكاليفها و أعرف أن كل ما حدث غلطتي
    İlk olmadığını da, son olmayacağını da biliyorum. Open Subtitles أنا متأكد من أنها ليست المرة الأولى، و أعرف أنها لن تكون الأخيرة.
    Ve olmamı istedikleri kişi olamayacağımı da biliyorum. Open Subtitles و أعرف أنني لا أستطيع أن اكون من يريدونني أن أكون
    Ve balodan kaçta ayrıldığımızı da biliyorum. Open Subtitles و أعرف أيضا الوقت الذي تركتها فيه بعد حفلة التخرج
    Ve yardım olmadan bunu başaramazdım, bunu da biliyorum. Open Subtitles أعرف أنني لست مجنوناً. و أعرف أنني ما كنت لأنجح أبداً دون مساعدة.
    Bak, gittiğini biliyorum ve bu acı veriyor. Open Subtitles , أنظري , أعرف أنه رحل و أعرف أن هذا مؤلم
    Sana söylediklerim için üzgünüm. Seni tanıyorum Tommy. Her ne yapıyorsan, eminim ki bunun için geçerli bir nedenin vardır. Open Subtitles أعرفك طومي و أعرف أنه لا بد أن هناك سبب جيد لما تفعله
    Yağmurda seviştiğimiz yerin burası olduğunun farkındayım. Open Subtitles و أعرف أننا فى هذا المكان مارسنا الحب تحت المطر
    Seni benden bile iyi biliyor ki ben senin o tatlı çillerinin nerede olduğunu bilirim. Open Subtitles أنه يعرفك أكثر مني و أعرف تحديداً مكان ذالك المعتوه
    Hayır. Senin büyük adamı oynadığını görüyorum. Bunun ne demek olduğunu biliyorum. Open Subtitles لا ، لقد رأيتك تلعب الضربة الكبرى و أعرف سبب كل ذلك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more