"يخفي" - Translation from Arabic to Turkish

    • saklıyor
        
    • sakladığını
        
    • gizliyor
        
    • sakladığı
        
    • saklayan
        
    • saklar
        
    • saklamaya
        
    • saklamak
        
    • gizli
        
    • saklıyormuş
        
    • saklamış
        
    • saklıyorsa
        
    • saklıyordu
        
    • saklamıyor
        
    • gizler
        
    - Ama ortaya çıkmıyor. - Neden kendini saklıyor olabilir? Open Subtitles و لكنه يخفي نفسه و لماذا يخفي نفسه عنك ؟
    Evet ama bu kadar iyi tanınıyorsa bu ameliyatları insanlardan nasıl saklıyor? Open Subtitles نعم,لكن ان كان معروفا كيف يخفي هذه العمليات عن كل أولئك الناس؟
    Düzenli olarak tırnaklarını yiyor ve ellerini ovuyor yani bir şeyler saklıyor. Open Subtitles إنه ينزع جلده و يفرك يديه بإستمرار مما يعني أنه يخفي شيئا
    Her zaman gizemli bir şeyin kendini benden sakladığını hissettim. Open Subtitles لقد شعرت عادة أن هنالك شيئاً غامضاً يخفي نفسه عني
    Askeriye bizden bir şey gizliyor. Open Subtitles اسمع، الجيش يخفي شيء عنّا كدنا أن نصل إلى الحقيقة
    Her arazinin bir mezar sakladığı bir ülke, milyonlarca insanın 20. yüzyılda sürüldüğü ya da öldürüldüğü bir yer. TED الارض حيث كل حقل يخفي قبرا حيث الملايين من الناس هجرو او قتلوا في القرن العشرين
    Benim hayatım, geçmişimle alakalı benden bilgi saklayan kimseye güvenemem. Open Subtitles لا أثق بأحد يخفي معلومات عن ماضي .. عن حياتي
    Ama nehirler çoğu zaman ormanda aslında neler olduğunu saklıyor. TED ولكن ما يحدث اكثر من هذا بكثير النهر يخفي ما يحدث بالفعل داخل الغابة نفسها
    Duyarlılığını ve romantik yanını saklıyor, çünkü Rusya'da erkekler arasında romantik olmak havalı değildir, onun yerine kadınlarla çevrelenip agresif bir Hulk gibi görünmek havalıdır. TED يخفي أحاسيسه وجانيه الرومانسي، لأنه في روسيا، عند الرجال، ليس جيدا أن أن تبدو رومانسيا، لكنه من الجيد أن تحاط بالنساء وتبدو مثل هالك العنيف.
    Logaritmik ölçek, artışın derecesini saklıyor. Çünkü bu 1890 nüfus sayımından beri trilyon kat bir artışı temsil ediyor. TED يخفي المقياس اللوغارثمي حجم الزيادة لأن هذا يمثل زيادة تريلون ضعف منذ تعداد 1890
    Öyle gözüküyor ki bu gruptaki birisi önemli bir şey saklıyor. Open Subtitles يبدو أن أحدا من هذه المجموعة يخفي شيئا مهما
    Başçavuş Raphael bir şey saklıyor. Hissedebiliyorum. Open Subtitles الرقيب رافاييل يخفي شيئا، أحس بذلك في داخلي
    Bu herif çok sinirlendi. Bana güven. Bir şeyler saklıyor. Open Subtitles وهذا الرجل متوتر للغاية، ثقي في، إنه يخفي شيئاَ
    Şişman adamın salato sosu sakladığını, şişman adamın yemek yemeyi sevdiğini söyle herkese. Open Subtitles اخبر الجميع أن الرجل السمين يخفي برطمانات طعام الرجل السمين الذي يحب الأكل
    Gregory'nin babasıyla konuşmamız lazım, bizden ne sakladığını bulmamız gerek. Open Subtitles نحتاج للتحدث مع والد غريغوري ونكتشف ماذا يخفي عنا ايضا
    Herkese göre gayet başarılı bir kişiydi ama bana bir şeyler gizliyor gibi gelmişti. Open Subtitles كان رجلا رائعا في عيون الاخرين لكنه كان يبدو دائما و كأنه يخفي شيئا
    Ganimetlerini sakladığı kasanın aynısı. Open Subtitles إنها مماثلة إلى الخزنة التي يخفي فيها ما يسلبه.
    Hangisini bulmak daha zor... katili mi, paralarını saklayan avukatı mı? Open Subtitles أسأل آل مورولتو أيهم أصعب فى العثور عليه القتلة أو المحامي الذي يخفي أموالهم لا تعطيني هذا القرف
    Çoğu erkek yatağının altında porno saklar. Sen kitaplarını mı saklıyorsun? Open Subtitles يخفي الشباب الآخرون مجلات الصور العارية هل هذه دفاتر ملاحظات ؟
    Katil cinayeti saklamaktansa kurbanın kimliğini saklamaya daha fazla özen gösterdi. Open Subtitles بذل القاتل جهداً إضافياً لكي يخفي هوية الضحية أكثر من الجهد الذي بذله في عملية القتل بحد ذاتها
    Aynı zamanda bir şeyler saklamak için. Open Subtitles هو أيضا أن يخفي شيء. الشّيء الذي لا أحد يعتقد للبحث عن.
    Kendisi önerdi.. öyleyse bunu gizli tutmayacak? Open Subtitles أن يقترح ذلك بنفسه.. فعليه أن لا يخفي ذلك
    Sanki bir şey saklıyormuş gibi. - Sanırım hiç bilemeyeceğiz. Open Subtitles يبدو أنّه كان يخفي شيئاً، أعتقد أنّنا لن نعرف أبداً.
    Yüzünü senden saklamış olabilir ama kalbini saklayamadı değil mi? Open Subtitles ربما بوسعه أن يخفي وجهه ولكن لايمكنه إخفاء شعور قلبه
    Eğer bir şey saklıyorsa arama iznimiz yok, malzememiz de yok. Open Subtitles ان كان يخفي شيئا فليس عندنا مذكرة ليس عندنا معدات
    Neden? Katilimiz bir şey arıyordu. Kurbanımız bir şey saklıyordu. Open Subtitles القاتل كان يبحث عن شيء ما والضحية يخفي شيئاً ما
    Evet ama konuştuğu adam saklamıyor. Open Subtitles نعم,ولكن الرجل كان يتحدث أذا لا يخفي نفسه
    Bilinçaltında yaşadığım halde... solgun aklımız sonsuz olanı bizden gizler. Open Subtitles لبلوغ المجهول علي الرغم اني اعيش في اللاوعي لكن منطقنا الشاحب يخفي عنا المُطْلَق

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more