"يذكر" - Translation from Arabic to Turkish

• bahsetmedi
• söylemedi
• söz
• bahsetmemişti
• hatırlamıyor
• küçük
• hatırlıyor
• yazmıyor
• bahsetmemiş
• Önemli
• bahsetti
• yazıyor
• bahsediyor
• hatırlar
• hatırlatıyor

Ve röportaj olayında birşeyler söylenmesi gerektiği kısmından sana hiç bahsetmedi, öyle mi?
فهمت. وهو لم يذكر جزء المقابلة بالواقع قال لك أن تقول شيء ما؟

Hızdan bahsetmedi. Gözümüz sürekli hareket halindedir, gözlere, burunlara, dirseklere, çevremizdeki ilginç şeylere bakar.
لم يذكر السرعة . عينك بإستمرار في حركة تتحرك , تنظر إلى العيون , الأنف, المرفقين تنظر إلى الأشياء المهمة في ا لعالم

Ama koleksiyonuyla ilgili hiçbir şey söylemedi hatta sanatı sevmediğini söyledi.
ليس فقط انه لم يذكر شيئاْ عن مجموعتك لقد قال انه لا يحب الفن على الإطلاق

Onun, İslami kuralların yasakladığı altın bir yüzük taktığından ve FBI'ın onu tanımlarken bu hususa değinmediğinden söz etmeye bile gerek yok.
بدون الحاجة لذكر أنه كان يلبس خاتم ذهبى وذلك محرم حسب الشريعة الأسلامية ولم يذكر أبدا فى وصف مكتب التحقيقات الفدرالى له

Vietnam' da savaştığını biliyordum, ama hiç bahsetmemişti.
أعرف أنه حارب في فيتنام لكنه لم يذكر شيئاً عنهم

Her zaman ismimi hatırlamıyor... ama onunla çalışmaktan çok keyif alıyorum.
إنه لا يذكر دوما إسمى لكننى كنت دوما أستمتع بالعمل معه

Bu noktada, çocukların hiçbiri donörden bahsetmedi.
حتى هذه اللحظة، لم يذكر أحد من الأطفال مانح الحيوان المنوي.

Pete Riggs'le kavga ettiğini söyledi, ama senin de orada olduğundan bahsetmedi.
لكنه لم يذكر كنتم الحالي. من آل رجل ستاندوب.

Cihad'dan, Allah'tan, kafirlerden hiç bahsetmedi.
لم يستخدم الخطبة المعهودة لم يذكر الجهاد، الله، الكفار

- Bay Ogden bana evraklarla ilgili şey söylemedi.
السيد اوجدين لم يذكر لي اي شي? عن الاوراق

Bir şey söylemedi ama sanırım, 10 bin - ya da 15 bin...
إنه لم يذكر ذلك. لكنني أعتقد أنه عشرة خمسة عشر ألفاً الآن.

Kadının, parasını sakladığı yeri bildiğinden de söz etmiş miydi?
وألم يذكر لك ابدا انه يعرف اين تحتفظ باموالها ؟

Birinin uzun süredir yitik bir ikizden söz ettiği an mutlaka bunun birinin kılığına girmek olduğunu mutlaka anlarsın.
لحظة أن يذكر الرجل توأمة ضائعة فهو حتمياَ يسعى للإعجاب الشخصي

Sang Hoon şimdiye kadar hiç işinden bahsetmemişti.
سانج هون لم يذكر مطلقاً ولو لمرة شيئاً يتعلق بعمله.

Orada domuzdan daha büyük bir şey Yok. Eski mal sahibi hiç bir şeyden bahsetmemişti.
ليس لدينا شيء هنا أكبر من الخنزير المالك السابق لم يذكر أيّ شيء

Dünyanın en eli ayağı tutmaz oda servisi elemanı olay gecesiyle ilgili hiçbir şey hatırlamıyor.
أعجز نادل خدمة غرف في العالم لا يذكر شيئاً مريباً بشأن الليلة المعنية. لا مفاجأة في ذلك.

- Ne? Mirasının küçük bayan Lindsay'e gitmesini ister misin?
هل تريد الإرث الخاص بك سوف يذكر ليندساي ملكة جمال؟

İki türlü de hayatta gelmez. Anıları geri geldi ve bizden nefret ettiğini hatırlıyor.
عامّة، إنّه لن يحضر، فقد عادت ذكرياته وهو يذكر أنّه يكرهنا.

Dosyasında vücudun organı kabul etmesi için ilaç kullandığı yazmıyor.
..ولكن لم يذكر من أي أدوية مضادة للرفض على بياناته

Huggy, bir kokain işinden bahsetmemiş miydi?
هوجي لم يذكر شيئاحول الكوكائين يقوم بذلك كما في كتاب غينيس لقد وضعه هكذا

- Önemli değildi, gerçekten. - Bunu biliyorum, ama o bilmiyor.
لم أفعل شيئا يذكر - أعلم ، لكن الرئيس لا -

Jan Egil, Klaus ve Hammersten'in malları ve paraları sakladığından bahsetti mi?
الم يذكر جان ايجل شيء بخصوص هامستن وكلاوس والنقود والبضائع ؟

Pekâla, dosyada bir kovalama var yazıyor.
حسناً في الملف يذكر انهُ كانت هناكَ مطاردة

Gölge formuna bürünen iblislerden bahsediyor mu?
هل يذكر الكتاب شيئاً عن شياطين بهيئة الظلال؟

Normalde, amnezi ile bir kişi bir şey hatırlar.
. عادة ، الشخص الذي يعاني من فقدان الذاكرة يذكر شيء ما

Bir sikiş makinesine bir zamanlar bakire olduğunu hatırlatıyor.
الألم يذكر آلتها كيف كانت في البدء عذراء