"يرى" - Translation from Arabic to Turkish

    • görmek
        
    • görüyor
        
    • gören
        
    • görür
        
    • görmesini
        
    • görmemiş
        
    • görünce
        
    • gördü
        
    • görmesi
        
    • gördüğü
        
    • görebilir
        
    • görmeye
        
    • görmüyor
        
    • görsün
        
    • gördüğünü
        
    Yolun sonundaki ışığı görmek Dee için her zaman zor oldu. Open Subtitles كان من الصعب عليه دائماً أن يرى النور فى نهاية الطريق.
    Gözlükleri bir kenara attığı için kendini artık bambaşka bir ışıkta görüyor. Open Subtitles فجأة يرى نفسه في ضوء هاديء مختلف والآن هو غارق في المواصفات
    Kim parlak karnımda kendi aksini gören ilk kişi olmak istiyor? Open Subtitles من يريد أن يكون أول من يرى التفكير في بطني لامعة؟
    Ah sevgi, gözleri bağlıyken bile, Nasıl da görür, yolunu seçer dilediğince. Open Subtitles من المؤسف أن يرى الحب الذي يتحسس الطيق سبيلا لتحققه دون أعين
    Vida Surat birini öldürdüğü zaman herkesin görmesini ister. Ya da, başkasına öldürtür. Open Subtitles عندما سكروفيس يقتل هو يريد كُلّ شخص ان يرى بأنّه فعلها أَو طلبها
    Zack ana evi hiç görmemiş çünkü tenis kortu ve gölet görüşü kapatıyormuş. Open Subtitles لم يرى زاك الشقة الرئيسية أبداً, لأن ملعب التنس و البركة تحجبان الرؤيا
    Rupert Pumpkin adında bir adam geldi. Bay Langford'u görmek istiyor. Open Subtitles هناك رجل هنا إسمه روبرت بامبكين يريد أن يرى السيد لانجفورد
    Anlaşmaya gidip gitmeyeceğimi görmek istiyor. Bu bir sınav, değil mi? Open Subtitles يريد أن يرى إذا اعترفت بتهمة أقل إنه اختبار أليس كذلك؟
    Hiçbir adam eski kız arkadaşının arkadaşıyla çıktığını görmek istemez. Open Subtitles لا يريد أن يرى الرجل السابق له الخروج مع صديق.
    Eşyaların ve insanların bir anda kaybolduğu bir dünyada yaşadığını görüyor... Open Subtitles وهو يرى أنه يعيش في عالم حيث تختفي الأشياء والناس فعلاً
    Ama sadece bebek sahibi olmanın güzel yanını görüyor zor olanı değil. Open Subtitles ولكني أعتقد أنه يرى الجانب اللطيف من الأطفال وليس الجانب السيئ منها
    Kötü şeylerden fazlasını görüyor ve birbirine ihtiyaç duyan insanları bir araya getiriyor. Open Subtitles انّه يرى من خلال الكره و لديه موهبه بتجميع الناس الذين يحتاجون لبعضهم
    Belki de her şeyde komplo gören... o insanlardan biriydi. Open Subtitles كان مجرد شخص من أولائك يرى مؤامره في كل مكان
    Belki de her şeyde komplo gören... o insanlardan biriydi. Open Subtitles كان مجرد شخص من أولائك يرى مؤامره في كل مكان
    Bir yırtıcı yalnızca av görür, Savannah da aynen o şekilde görünecektir. Open Subtitles المفترس لا يرى إلا الفريسه وهذا بالضبط ما ستكون سفانا بالنسبة لها
    Lex'in pembe filler görmesini sağlayacak bir sürü ilaç var. Open Subtitles هناك الكثير من المخدرات التي تجعل ليكس يرى فيل وردي
    Orada yüzlerce insan olmalı. Kimse bir şey görmemiş mi? Open Subtitles كان ثمة مئات الأشخاص هناك حتماً ألم يرى أحدهم شيئاً؟
    Baba kızın eteğindeki kanı görünce ona tecavüz edildiğini düşündü. Open Subtitles يرى الأب الدم على تنورتها و يعتقد أنها تعرضت للاغتصاب.
    Ve bence önemli olan şu ki; biz binayı ilk yayınladığımızda, kamu bunu tamamen bizim kaprisimiz ve egomuz olarak gördü. TED وانا اعتقد ان المهم هو , عندما نكشف النقاب لاول مرة عن المبنى الفكر العام يرى انه يسير نحو غرورنا و نزواتنا
    Bazen insan, koca orman yüzünden görmesi gereken ağacı göremezmiş. Open Subtitles أحيانا لا يرى الرجل الشجرة المناسبة بسبب وجود الغابة أمامه
    Gant bu karmaşayı gördüğü zaman senin yerinde olmak istemem. Open Subtitles لم ارد أن يكون انت عندما يرى جانت هذه الفوضى
    Kör bir adam bile elmasların onun cebinde bulunduğunu görebilir. TED يمكن للرجل الأعمى أن يرى أن الماس ينتهي في جيبه.
    Ben onun için sadece arada sırada durumunu görmeye gelen bir adamım. Open Subtitles أنا فقط شخص ما الذى يحضر كل فتره كى يرى كيف حاله
    Gözleri iyi görmüyor da, Bn. Lee'ye yakından bakmak istiyor. İzin verildi. Open Subtitles السيد برتشارد لا يرى جيدا و يود رؤية السيدة لي عن قرب
    Dothrakiler savaşta yenildiklerinde tüm dünya utançlarını görsün diye saç örmeklerini keserler. Open Subtitles عندما يهزم الدوسراكي في معركة يقوموا بقطع ضفائرهم حتى يرى العالم عارهم
    Bu kış yaşlı ayı ormanda kimin iş gördüğünü öğrenecek. Open Subtitles فسوف اجعل هذا الدب يرى من يدير الغابة هذا الشتاء

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more