"يريدنا" - Translation from Arabic to Turkish

    • istiyor
        
    • istemiyor
        
    • istedi
        
    • istediği
        
    • istediğini
        
    • bizden
        
    • bizim
        
    • istemediği
        
    • bize
        
    • istemez
        
    • istiyordur
        
    • isteyen
        
    • isterdi
        
    • istiyordu
        
    • istiyorsa
        
    O adam seni yem olarak kullanıyor. Bizi ringe çıkarmak istiyor. Open Subtitles هذا الرجل يريد أن يربحا المال إنه يريدنا معاً فى الحلبة
    Bilmem fark ettin mi ama birileri sürekli bizim ölmemizi istiyor. Open Subtitles حسناً , إذا أنت لم تلاحظ شخص ما يريدنا أموات دائماً
    Bak. Bizi buraya gönderdi. Belli ki burada olmamızı istiyor. Open Subtitles أنظر , هو أرسلنا هنا من الواضح أنه يريدنا هنا
    Daha fazla test istemiyor. Ölmek için ona yardım etmemizi istiyor. Open Subtitles يرفض أية اختبارات أخرى،يريد الموت و يريدنا أن نساعده على ذلك
    Eğer bilmemizi istiyorsa onu yakalamamızı da mı istiyor? Hayır. Open Subtitles ان كان يريدنا ان نعرف هل يريدنا ان نمسك به؟
    Yüce İsa tarafından kutsanmış durumdayız ve biliyorum ki bizim kazanmamızı gerçekten istiyor. Open Subtitles نحن مباركون من قبل المسيح و أنا أعرف بأنه يريدنا حقا أن نربح
    Bir parçası suçları için durup da onu cezalandırmamızı istiyor. Open Subtitles هناك جزء منه يريدنا ان نمسكه و نعاقبه عن جرائمه
    - Durmamızı istiyor. - Olmaz, emir aldık. Devam ettir. Open Subtitles ـ يريدنا أن نتوقف ـ كلا، لدينا أوامرنا، أجعله يتحرك
    bizden, kendimizin, bir kültür ya da çevre üzerindeki tüm algılarımızın önüne geçmemizi istiyor. TED إنه يريدنا أن نعترض أنفسنا وجميع المفاهيم التي قد تكون لدينا عن الناس والثقافة والبيئة.
    Yani Crassus Roma'ya saldırmamızı mı istiyor? Open Subtitles أتعني أن كراسوس يريدنا أن نهجم على روما؟
    Geceyi aşağıdaki salonda geçirmemizi istiyor. Open Subtitles يريدنا أن نقضي الليلة بالطابق السفلي في صالة الإستقبال
    Tümü tahmin işi, Fakat PM, aldığımız her şeyle oynamamızı istiyor. Open Subtitles لكن رئيس الوزراء يريدنا أن نلعب بكل الاشياء التي بحوزتنا
    O Türk görüşmek istiyor! Orospu çocuğundaki yüzsüzlüğe bak. Open Subtitles اسمع هذا , التركى يريدنا أن نتحدث يا لوقاحة هذا الوغد
    Führer teslim olmamızı istemiyor. Bir 1918 Kasım'ı daha olmayacak. Open Subtitles الفوهرر لا يريدنا أن نستسلم لن يتكرر نوفمبر 1918.
    Müşterimiz hasarın minimum olmasını istedi. Ne de olsa onların tesisi. Open Subtitles العميل يريدنا أن نقلل المضانات فأنها بعد كل شئ تبقى وسيلتهم
    Dev'in istediği şeyin, birlikte oturup arkasından sızlanmamız olduğunu mu düşünüyorsunuz? Open Subtitles أتظنون أن ديف يريدنا أن نكون حوله نبكي عليه ــ هكذا؟
    Her zaman kusursuz olmamızı istediğini söylerdi ama sadece kusurlar için yaşardı. Open Subtitles لطالما قال أنه يريدنا أن نكون مثاليين ولكنه كان ينتظر حدوث العيوب
    Tanrı bizden bu kadar yüksek hızlarda seyahat etmemizi asla istemedi. Open Subtitles لم يكن الله يريدنا أن نسافر في مثل هذه السرعة الخطرة
    O yüzden bu yönde bulmamızı istemediği bir şey olmalı. Open Subtitles إذاً، حتماً هناك شيء لا يريدنا أن نكتشفه بهذا الاتجاه
    Maybourne dediğiniz burada insanlarımı sorguluyordu ... bize bazı deneyler yapmak istiyordu. Open Subtitles هذا الشخص المدعو مايبورن كان يستجوب قومي هنا يريدنا ان نقوم ببعض الاختبارات وتتوقعني ان أأتمنك؟
    Tanrı ve o tür şeyleri pek bilmem ama sence de bizim bazı şeylerden bihaber olmamızı istemez miydi? Open Subtitles لا أعرف الكثير عن أمور الرب تلك ، و لكن ألا تعتقدى أنهُ يريدنا أن نكون فى مرحلة الشك؟
    Ya da belki birileri bu şekilde düşünmemizi istiyordur. Open Subtitles او ربما شخص ما يريدنا التفكير بذلك الاتجاه
    Bizi gerçekten dinleyen ama susmamızı da isteyen bir erkek istiyoruz. Open Subtitles نريد رجلاً الذي يُنصِتُ لنا حقّاً لكن يريدنا أيضاً أن نصمتَ.
    Babam her zaman, her şeyin nasıl başladığını hatırlamak isterdi. Open Subtitles أبي يريدنا دائماً أن نتذكّر كيف بدأ كلّ شيء
    bizim burada kalmamızı ve onun mülkünü korumamızı istiyordu. Open Subtitles كان يريدنا أن نبقى حيث نحن لنواصل حراسة تلك الممتلكات

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more