"يستعد" - Translation from Arabic to Turkish

    • hazırlanıyor
        
    • hazır
        
    • hazırlanıyordu
        
    • hazırlansın
        
    • hazırlanıyormuş
        
    • hazırlanan
        
    • hazırlıyor
        
    • hazırlandı
        
    • hazırlık
        
    • hazırlayın
        
    • hazırlandığını
        
    • hazırla
        
    • hazırlanmasını
        
    • hazırlanıyorlar
        
    • hazırlandığından
        
    Ya onu kullanmaya hazırlanıyor ya da onda olduğundan haberi yok. Open Subtitles أهو يستعد لعمل شئ به أو أنه لا يعرف أنه لديه
    Timlerini çıkarmak için hazırlanıyor, fakat ilk önce seni oradan çıkarmalı. Open Subtitles وهو يستعد لإخراج فرقه لكن عليه أن يخرجك من هنالك أولاً
    Bu yıl son kez ünvanını korumak için hazırlanıyor. Open Subtitles وهو يستعد للدفاع عن لقبه هذا العام للمرة الأخيرة
    Herkes hazır olunca tenefüse çıkacağız. Open Subtitles سنخرج كلنا الآن للراحة حالما يستعد الجميع
    Maxwelle'e çatıyı vurmaya hazır olmasını söyle. Open Subtitles أخبرْ ماكسويل لكي يستعد لضَرْب السقيفةِ.
    Geçenlerde bir arkadaşımın evindeydim. Beş yaşındaki çocuğu yatmaya hazırlanıyordu. TED كنت مؤخرًا في بيت صديقي، وطفلهم ذو الخمسة أعوام كان يستعد للذهاب إلى النوم.
    Dış kapılarını açtı. Atışa hazırlanıyor. Open Subtitles إنه يفتح بابه الخارجي و هو يستعد للإطلاق
    Hepsi de, çalışma saatlerini hesaplamak üzere, bozulmadan kalmış sibernetik klavyelere uzanırken Tanrı'nın eski gezegenini parmaklayıp parmaklarını yalayıp parsayı toplamaya hazırlanıyor. Open Subtitles كل واحد منهم يستعد ليضع قبضته على كوكب الله يلعقون أصابعهم لتبدو نظيفة كما يمتدون نحو أصلهم
    Bir kaçak, B. Berlin polisi ve itfaiyenin gerdiği güvenli ağa atlamaya hazırlanıyor. Open Subtitles يستعد أحد الفارين للقفز إلى بر الأمان على شبكة يمسك بها أفراد شرطة ومطافيء برلين الغربية
    Sağdaki saldırgan savaşa hazırlanıyor. Open Subtitles يستعد المعتدي ، الذي على يميننا لخوض المعركة
    Paris'teki büyük sergi için hazırlanıyor. Geceleri çalışıyor. Open Subtitles وهو يستعد لهذا المعرض الكبير في بعض متحف باريس.
    Pilotunuzu haberdar ettik, acil alçalma yaparak kaçmaya hazırlanıyor. Open Subtitles لقد أبلغنا طيارك، وهو يستعد لعمل هبوط مفاجيء
    Kurtarma ekibinin, bir saat içinde hazır olmasını istiyorum. Open Subtitles أريد أن يستعد فريق الإنقاذ للذهاب خلال ساعة.
    Corleone ailesi, Vatikan Bankasına 500 milyon dolar yatırmaya hazır. Open Subtitles كورليوني يستعد لإيداع 500مليون دولار في مصرف الفاتيكان
    1966 yılında, tam Tommy sınava hazır olmak üzereyken sıradaki güzel Raquel'di. Open Subtitles فى عام 1969بينما كان تومى يستعد لخوض اختباراته كانت راكيل الجميلة
    Birkaç hafta önce. Okula gitmeye hazırlanıyordu. Open Subtitles لقد بعث لي رسالة إلكترونية منذ أسابيع، كان يستعد لدخول المدرسة
    Dohlen'e söyle Max ile canlı yayına hazırlansın. Rehin alma olayı. Open Subtitles إخبر دولين ان يستعد ان نذيع مباشر مع ماكس , لدية حاله احتجاز رهائن
    Yatak, çocuk bezi, mama. Cole babalık yapmaya hazırlanıyormuş. Open Subtitles سرير , حفائظ , صيغ لقد كان يستعد ليصبح أب
    Savaşa hazırlanan bir düşmandan daha iyi bir işaret ne olabilir ki? Open Subtitles وهل هناك علامه أفضل من أن العدو يستعد للهجوم؟
    Başkan, BM'ye bildirisini hazırlıyor. Open Subtitles الرئيس يستعد لإلقاء خطابه فى الأمم المتحده
    Son tahlilde, Senatör Televizyon platformundan dalmak ve her taraftan duyulacak bir sıçrayış yapmaya hazırlandı. Open Subtitles في التحليل الأخير، قد إختفى السيناتور داخل موجة التلفزيون العالية وبينما كان الجميع يستعد لغطسة كبيرة
    Fakat, Cybertron'un gizli kalmış toprakları olan iki ayında, ...cesur Autobotlar evlerini tekrar geri almak için hazırlık yapıyorlardı. Open Subtitles ولكن من مقر عمليات سرية علي أحد قمري سيبرترون يستعد الأوتوبوت البواسل لأستعادة أرضهم الأم
    Ama ringe çıkacaksın. hazırlayın onu. Open Subtitles لكنك ستدخل إلى الحلبة اجعله يستعد
    Böylece adamlarımızın göreve nasıl hazırlandığını görmüş olursunuz. Open Subtitles رائع بهذه الطريقة ستتمكن من رؤية كيف يستعد رجالنا قبل مهماتهم
    Lonny, emeklilik ikramiyeni şimdiden hazırla çünkü elimde heyecan verici yeni bir yatırım fırsatı var. Open Subtitles لوني يستعد لصرف راتب تقاعدك لأنه عندي فرصة جديده ومثيره للأستثمار
    Bu adam uzaya bir sinyal yolladı halkımın hazırlanmasını ve gelip beni almasını sağlayacaktı. Open Subtitles لذلك أرسلت طلب نجدة في الفضاء وقومي يستعد لترحيلي
    Bunlar yaşanırken, aynı gün içerisinde kasaba halkı birkaç hafta önce feci bir şekilde katledilen Kettering'li genç kız Chloe Halloway'i son yolculuğuna uğurlamaya hazırlanıyorlar. Open Subtitles .... كل هذا فى نفس اليوم... الذي يستعد فيه الأهالي لتوديع
    Hayır, Elka'yla sizin partinize... gelmek için hazırlandığından beri hiç konuşmadım. Open Subtitles لا، لم أتحدث إلى الكا منذ أن كان يستعد أن يأتي إلى حزبكم.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more