"يستغرق وقتا" - Translation from Arabic to Turkish

• zaman alabilir
• sürmez
• uzun sürüyor
• zaman alıyor
• Alışmak zaman
• Zaman alacaktır
• zaman alır
• zaman alacak

Ama güler yüzlülük profesyonelliğe bağlıdır biraz zaman alabilir.
لكن مودة المرتبطة بمهنة... قد يستغرق وقتا أطول قليلا.

İyi olacaktır. Sadece biraz zaman alabilir.
سوف يكون بخير هذا فقط سوف يستغرق وقتا

Eğer üçümüz birden çalışırsak çok uzun sürmez.
لو عمل ثلاثة منا فيجب أن لا يستغرق وقتا طويلا

Bizi affedin, lütfen. Bu üzün sürmez.
أعذرونا ، من فضلك، هذا لن يستغرق وقتا طويلا.

arabanızda olanlardan yaklaşık 15.000 kat uzun sürüyor.
يستغرق وقتا أطول ب15,000 مما تستغرقها العملية في سيارتك.

Normal işlevlerini gerçekleştirecek yeni sinir hücrelerinin çoğalması zaman alıyor.
وتكوّن خلايا عصبية جديدة فعّالة يستغرق وقتا.

Alışmak zaman ister.
يستغرق وقتا فى التعود عليه

Zaman alacaktır, ama bir yada iki gün içinde sonuç verecektir.
سوف يستغرق وقتا طويلا, ولكن يجب أن تكون الصورة واضحة في غضون يوم أو اثنين

Planlama zaman alır. Ama ben şehir akupunkturunu öneriyorum.
التخطيط يستغرق وقتا. وأقترح الوخز بالإبر في المناطق الحضرية.

Ama bizimle işbirliği yapmazsan çok daha fazla zaman alacak.
ولكن سوف يستغرق وقتا أطول دون التعاون الكامل الخاص بك.

Bu oldukça uzun bir zaman alabilir.
وهذا قد يستغرق وقتا.

Bu biraz zaman alabilir. Evet? Neden beni buradan arıyorsun?
هذا قد يستغرق وقتا نعم ؟

Bu biraz zaman alabilir.
ذلك قد يستغرق وقتا قليلا.

Bu biraz zaman alabilir.
هذا قد يستغرق وقتا

Uzun sürmez, sonrasında söyleyebilirsin.
‫لن يستغرق وقتا طويلا ‫ثم بعد ذلك يمكنك أن تقولي

Tamam, rahatla. Çok uzun sürmez.
حسنا، حاولي ان تسترخي، هذا لاينبغي ان يستغرق وقتا طويلا

Annem ve babam ödev yaparken yardım ediyorlar, yoksa çok uzun sürüyor.
أمي وأبي دائماً يساعدوني في حل واجباتي لأن حلها يستغرق وقتا طويلاً لوحدي

Evet, partnerimin hazırlanması ortalama bir Kardashian'dan daha uzun sürüyor
أجل، المشكلة أن شريكي يستغرق وقتا أكثر من أي امرأة ليستعد

Bu yüzden, her sabah, onları bir raya getirmek zaman alıyor.
لِذا , كلَّ صباح , يستغرق وقتا ً لجمعها معا ً مرَّةً أخرى.

Bu çok uzun zaman alıyor, 2cm toprak oluşması 1,000 yıl sürüyor.
يستغرق وقتا طويلا ليتشكل، الف سنةً لعمل فقط سنتيمترين من التّربة

Alışmak zaman alıyor, ha?
اعتيادها يستغرق وقتا

300 işçiyi kaçırsam bile, bu uzun bir Zaman alacaktır
هؤلاء العمال 300، فإنه سوف يستغرق وقتا طويلا حتى لو أختطفتهم

Ve prensip olarak mümkün olsa bile bir lisans veya uygun yer edinmek zaman alır ve pahalıdır.
وحتى وإن كان ممكنا من حيث المبدإ، فإن الحصول على رخصة أو مكان مناسب يستغرق وقتا ويكلف مالاً.

İşletmeler oldukça veri topluyorlar ve bunu suistimal de ediyorlar ve bu konuda daha iyi olmamız gerekiyor, tabii ki bu da zaman alacak.
يتم جمع كم هائل من البيانات و لكن لا تُستخدم بصورة صحيحة علينا ان نطور انفسنا في هذا المجال و هذا يستغرق وقتا