"يصدقون" - Translation from Arabic to Turkish

    • inanıyorlar
        
    • inanıyor
        
    • inanmıyor
        
    • inanmıyorlar
        
    • inanır
        
    • inandılar
        
    • inanmak
        
    • inanan
        
    • inandır
        
    • inanacaklar
        
    • inanmazlar
        
    • inandırdım
        
    • inandırmak
        
    • inanacak
        
    • inanmayanlar
        
    Aslında kendi gizlenme hikâyelerine inanıyorlar, ...tabii aktive edilene kadar. Open Subtitles ,انهم يصدقون قصة التغطية خاصتهم الى حين أن يتم تفعيلهم
    Halbuki Çin'deki insanlar, devletin doğabilecek problemleri önleyeceğine inanıyor, bu her zaman gerçekleşmese de insanlar inanmaya devam ediyor. TED بينما نجد في الصين أن الناس يعتقدون بأن الحكومة ستمنع حدوث الأزمات، والذي لا يحدث دائما، ولكن الناس يصدقون ذلك.
    Çoğu insan bana inanmıyor. Hile yaptığımı sanıp bir numara arıyorlar. Open Subtitles معظم الناس لا يصدقون ما أقوم به ويظنون أنه مجرد خدعة
    Herhalde beceriksiz korsanların birleşmesinin Hollandalı'yı yeneceğine inanmıyorlar. Open Subtitles ربما لم يعودوا يصدقون أن تجمعاً للقراصنة المتنازعين يمكنه هزيمة الهولندي الطائر
    Sadece sıradan insanlar bu masallara inanır. Her şeye inandıkları gibi! Open Subtitles ،فقط عامة الشعب يصدقون هذه القصص كما يصدقون كل شيء تقريبًا
    Konuştuk, aynı uçakta olduğumuza inandılar. Open Subtitles لقد تحدثنا، و يصدقون أننا كنا على متن الطائرة أيضاً
    Ben erkeklerin inanmak istedikleri şeyi inandırmak için para alıyorum. Open Subtitles وظيفتي أن أجعل الرجال يصدقون ما يريدون أن يصدقوه أجل
    Gerçekten şu an farklı bir dünyada olduklarına mı inanıyorlar? Open Subtitles إذن،هم حقا يصدقون بأنهم في عالم آخر في هذه اللحظة؟
    Bu yaşlı deniz kurtları birbirlerini işletmek için masallar uydurup sonra da onlara inanıyorlar. Open Subtitles كلاب البحر الكبيرة تغزل خيوطاً لتمرح مع بعضها و ينتهى الأمر, و يصدقون أنفسهم
    İnsanlar kurallara uyuyor ve öyle olsa da olmasa da bu yüzden hayatta kaldıklarına inanıyor. Open Subtitles الناس تتبع القوانين، وسواء كانت حقيقية أم لا فإنهم يصدقون أنها ما تبقيهم أحياء
    Bazı insanlar efsanenin gerçek olduğuna inanıyor. Open Subtitles هناك بعض الأشخاص يصدقون أن الأمر حقيقى
    Buradakilerin pek çoğu yöntemlerime inanmıyor, çoğu deli olduğumu düşünüyor. Open Subtitles الكثيرون هنا لا يصدقون نظرياتي ويعتقدونني مجنوناً
    Saygısızlık etmek istemem, ama herkes bunlara inanmıyor. Open Subtitles حسنا، أنا لا اتعمد عدم احترامه ولكن ليس الجميع يصدقون ذلك
    Rodriguez'in o sahnede gerçekten yürüyeceğine hâlâ inanmıyorlar... Open Subtitles ومازالوا لا يصدقون أن رودريقز في الواقع سيسير على المسرح
    Bir ebeveynin, çocuğuna zarar vereceğine inanmıyorlar. Open Subtitles انا اعنى انهم لا يصدقون ان الاباء قد ياذون اطفالهم
    Bazı insanlar bu kitapların katıksız bir fantazi olduğunu düşünür, diğerleri her kelimesine inanır. Open Subtitles بعض الناس يعتقدون إن هذه الكتب محض خيال والبعض الآخر يصدقون كل كلمة فيه
    Konuştuk, aynı uçakta olduğumuza inandılar. Open Subtitles لقد تحدثنا، و يصدقون أننا كنا على متن الطائرة أيضاً
    Erkekleri inanmak istedikleri şeye inandırmak için para alırım. Open Subtitles وظيفتي أن أجعل الرجال يصدقون ما يريدون أن يصدقوه أجل
    Ve her şükran günü kendisine inanan çocuklar için geliyor! Open Subtitles والآن هو يظهر كل عيد شكر، للأطفال الذين يصدقون به
    Bir rol üstlenmen gerek ve rüyalarının bir parçası olduğuna onları inandır. Open Subtitles أنتِ فقط عليكِ لعب الدور وجعلهم يصدقون أنكِ جزءٌ من أحلامهم
    Ne, çünkü onlar bana mı inanacaklar Bay Cuma Gecesi Futbolcusu varken? Open Subtitles ماذا . لأنهم سوف يصدقون بكلامي على كلام السيد كرة قدم ليلة الجمعة
    İnanılmaz Olaylar Programını arayamayız çünkü inanmazlar. Open Subtitles لنستطيع إخبار ريبلي ، صدق أو لا تصدق لأنهم لن يصدقون
    Doğaçlama çalışan işsiz bir aktörü ayartıp onun sağlık müfettişi olduğuna çocuklarımı inandırdım. Open Subtitles لقد غويت ممثل مرتجل خال من العمل وجعلت اولادى يصدقون انه مفتش صحة
    İnanacak birçok insan tanıyorum. Open Subtitles أعرف الكثير من الناس الذي قد يصدقون ذلك.
    Bunu anlamayan insanlar, ya da buna inanmayanlar kendileriyle ruhsal olarak iletişimde değiller. Open Subtitles والناس الذين لا يفهمون أو لا يصدقون لا ترتبط روحيا حقا مع أنفسهم.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more