"يعجبني" - Translation from Arabic to Turkish

• sevdim
• hoşuma gitti
• severim
• hoşlanmadım
• sevmedim
• hoşlanmıyorum
• hoşuma gitmedi
• hoşuma gidiyor
• beğenmedim
• sevmiyorum
• hoşuma gitmiyor
• bayılıyorum
• Beğendim
• hoşlanıyorum
• güzel

Ama buraya geldiğine göre taşşağın büyük demektir. sevdim bunu.
لكنك تملك الكثير من الجراءة للقدوم إلى هُنا، يعجبني هذا.

sevdim demiştim. Terry, sana bir kez kibarca soracağım. - Eski günlerin hatırına.
ـ لقد أخبرتكِ أنه يعجبني ـ سأسألك بلطف مرة آخرى، لأجل أيام الخوالي

Söyledikleriniz hoşuma gitti şimdi bir milyon dolarlık soruyu soruyorum.
يعجبني ما تقوله لذلك دعني أطرح عليك سؤال المليون دولار

Giuseppe di Stefano'yu severim. Onun plaklarından var mı?
يعجبني جيوسيبي دي ستيفانو هل لديك بعض ألبوماته ؟

- Epey yakışıklı olduğunu biliyoruz. - Ayakkabılarından pek hoşlanmadım.
ـ نعرف إنه جذاب للغاية ـ لم يعجبني حذائه كثيراً

Tuzlu balık yumurtası ikram ettiler, ama ben sevmedim.
لقد كانو يقدمون بيض السمك المالح هناك .لم يعجبني أبدا

Aslında bu durumdan pek hoşlanmıyorum. Zaten bizimkiler benim başaramıyacağımı umuyorlar.
في الحقيقة أنا لا يعجبني ذلك كأنّهم يتركون لي المجال للفشل

Bunun öyle bir parti olduğunu sanmıyorum ama tarzını sevdim.
لا أظنه ان هذا نوع من الحفلات لكن يعجبني مظهره

Aslında bu eyalette ölümcül doz yapılıyor ama düşünce tarzını sevdim.
بالواقع، نعدم فقط بالحقنة القاتلة في هذه الولاية لكن يعجبني تفكيرك.

New York'tan bir işadamı bana şöyle dedi: "Sevdiği her şeyi ben de sevdim."
و كما قال لي رجل أعمال من نيويورك أي شئ يعجبها يعجبني

At kuyruğunu sevdim. Senaryo yazmıyorsun ya?
يعجبني شعرك، تبدو مثل كاتب، ألا تكتب بعض النصوص؟

- Buraya kadar radyasyon yok demek. - Tamam. Bu hoşuma gitti.
و هذا يعني عدم وجود إشعاعات حتى الآن حسناً ، يعجبني ذلك

Silahlarınız dolu olsun ve hiçbiriniz tereddüt etmeyin. hoşuma gitti.
لكن أسلحتكم محشوة، ولم يتردد أيّ واحد منكم، يعجبني ذلك.

Ne istediğini belirliyorsun ve sonra da elde etmeye çalışıyorsun, bunu severim.
أنت ترى ما يعجبك وتسعى خلفه و أنا يعجبني هذا

Ayrıca, son kez burada olduğumdan bu yana yaptığın şeylerden hiç hoşlanmadım.
وأيضا , يعجبني ما فعلتيه بالمكان منذ آخر مرة كنت فيها هنا

Pek sevmedim fakat kıyafetlerimi geri giymeye üşendim.
في الواقع إنه لم يعجبني ولكن لم أشعر برغبة في إعادة إرتداء ما كنت أرتديه

hoşuma gitmiyor bu. Yemek yemek için insanların kanını satmasından hoşlanmıyorum.
‫لا يعجبني ذلك، لا يعجبني ‫أن يبيع الناس دمهم لكسب عيشهم

Bunlar hiç hoşuma gitmedi Eski iblislerle uyumlu geçinebilecekmiş gibi görünmüyorlar.
لا يعجبني سماع ذلك أنه لا يبدو متوافقين مع الشياطين السابقين.

Benimle bazı şeyleri anlayabilecek biri gibi konuşman hoşuma gidiyor.
يعجبني طريقة حديثك معي كما لو أنني أستطيع فهم ذلك

Eee, ben de armayı beğenmedim ama eleman da yanımda 15 dakika harcamıştı.
إذاً لم يعجبني الشعار إلى حد كبير، لكن الرجل قضى 15 دقيقة معي

Uyurken kanatlarının beni itelemesini sevmiyorum çünkü sen bir meleksin.
لا يعجبني كيف تَخِزُني أجنحتك عندما نخلد للنوم، لأنك ملاك.

Kayığa binmeniz hiç hoşuma gitmiyor, şurada yüzse olmaz mı?
لا تفعلوا، تعلم بأنه لا يعجبني ذلك، دعها تسبح هنا

Evet maymun gibi giyinip yengeç servisi yapmaya bayılıyorum salak.
أجل يا معتوه، يعجبني تقديم كعك السلطعون مرتدياً بدلة قرد

Askılı olan kırmızı bluzlüyü Beğendim.
يعجبني الشخص ذو الشورت الأحمر مع حمّال البنطلون

O korkunç yüzeyine rağmen... senden hoşlanıyorum.
تعرفين، بغض النظر عن بشاعةمنظركالخارجي.. إنها أنت من يعجبني.

Eminim ki gitmezdi. Çiseleyen yağmurda yeniden yollarda olmak güzel öyle değil mi?
متأكد من ان هذا لن يعجبني من الجيد ان نكون على الطريق مجدداً؟