Ama buraya geldiğine göre taşşağın büyük demektir. sevdim bunu. | Open Subtitles | لكنك تملك الكثير من الجراءة للقدوم إلى هُنا، يعجبني هذا. |
sevdim demiştim. Terry, sana bir kez kibarca soracağım. - Eski günlerin hatırına. | Open Subtitles | ـ لقد أخبرتكِ أنه يعجبني ـ سأسألك بلطف مرة آخرى، لأجل أيام الخوالي |
Söyledikleriniz hoşuma gitti şimdi bir milyon dolarlık soruyu soruyorum. | Open Subtitles | يعجبني ما تقوله لذلك دعني أطرح عليك سؤال المليون دولار |
Giuseppe di Stefano'yu severim. Onun plaklarından var mı? | Open Subtitles | يعجبني جيوسيبي دي ستيفانو هل لديك بعض ألبوماته ؟ |
- Epey yakışıklı olduğunu biliyoruz. - Ayakkabılarından pek hoşlanmadım. | Open Subtitles | ـ نعرف إنه جذاب للغاية ـ لم يعجبني حذائه كثيراً |
Tuzlu balık yumurtası ikram ettiler, ama ben sevmedim. | Open Subtitles | لقد كانو يقدمون بيض السمك المالح هناك .لم يعجبني أبدا |
Aslında bu durumdan pek hoşlanmıyorum. Zaten bizimkiler benim başaramıyacağımı umuyorlar. | Open Subtitles | في الحقيقة أنا لا يعجبني ذلك كأنّهم يتركون لي المجال للفشل |
Bunun öyle bir parti olduğunu sanmıyorum ama tarzını sevdim. | Open Subtitles | لا أظنه ان هذا نوع من الحفلات لكن يعجبني مظهره |
Bunun öyle bir parti olduğunu sanmıyorum ama tarzını sevdim. | Open Subtitles | لا أظنه ان هذا نوع من الحفلات لكن يعجبني مظهره |
Aslında bu eyalette ölümcül doz yapılıyor ama düşünce tarzını sevdim. | Open Subtitles | بالواقع، نعدم فقط بالحقنة القاتلة في هذه الولاية لكن يعجبني تفكيرك. |
New York'tan bir işadamı bana şöyle dedi: "Sevdiği her şeyi ben de sevdim." | TED | و كما قال لي رجل أعمال من نيويورك أي شئ يعجبها يعجبني |
At kuyruğunu sevdim. Senaryo yazmıyorsun ya? | Open Subtitles | يعجبني شعرك، تبدو مثل كاتب، ألا تكتب بعض النصوص؟ |
- Buraya kadar radyasyon yok demek. - Tamam. Bu hoşuma gitti. | Open Subtitles | و هذا يعني عدم وجود إشعاعات حتى الآن حسناً ، يعجبني ذلك |
Silahlarınız dolu olsun ve hiçbiriniz tereddüt etmeyin. hoşuma gitti. | Open Subtitles | لكن أسلحتكم محشوة، ولم يتردد أيّ واحد منكم، يعجبني ذلك. |
Ne istediğini belirliyorsun ve sonra da elde etmeye çalışıyorsun, bunu severim. | Open Subtitles | أنت ترى ما يعجبك وتسعى خلفه و أنا يعجبني هذا |
Ayrıca, son kez burada olduğumdan bu yana yaptığın şeylerden hiç hoşlanmadım. | Open Subtitles | وأيضا , يعجبني ما فعلتيه بالمكان منذ آخر مرة كنت فيها هنا |
Pek sevmedim fakat kıyafetlerimi geri giymeye üşendim. | Open Subtitles | في الواقع إنه لم يعجبني ولكن لم أشعر برغبة في إعادة إرتداء ما كنت أرتديه |
hoşuma gitmiyor bu. Yemek yemek için insanların kanını satmasından hoşlanmıyorum. | Open Subtitles | لا يعجبني ذلك، لا يعجبني أن يبيع الناس دمهم لكسب عيشهم |
Bunlar hiç hoşuma gitmedi Eski iblislerle uyumlu geçinebilecekmiş gibi görünmüyorlar. | Open Subtitles | لا يعجبني سماع ذلك أنه لا يبدو متوافقين مع الشياطين السابقين. |
Benimle bazı şeyleri anlayabilecek biri gibi konuşman hoşuma gidiyor. | Open Subtitles | يعجبني طريقة حديثك معي كما لو أنني أستطيع فهم ذلك |
Eee, ben de armayı beğenmedim ama eleman da yanımda 15 dakika harcamıştı. | Open Subtitles | إذاً لم يعجبني الشعار إلى حد كبير، لكن الرجل قضى 15 دقيقة معي |
Uyurken kanatlarının beni itelemesini sevmiyorum çünkü sen bir meleksin. | Open Subtitles | لا يعجبني كيف تَخِزُني أجنحتك عندما نخلد للنوم، لأنك ملاك. |
Kayığa binmeniz hiç hoşuma gitmiyor, şurada yüzse olmaz mı? | Open Subtitles | لا تفعلوا، تعلم بأنه لا يعجبني ذلك، دعها تسبح هنا |
Evet maymun gibi giyinip yengeç servisi yapmaya bayılıyorum salak. | Open Subtitles | أجل يا معتوه، يعجبني تقديم كعك السلطعون مرتدياً بدلة قرد |
Askılı olan kırmızı bluzlüyü Beğendim. | Open Subtitles | يعجبني الشخص ذو الشورت الأحمر مع حمّال البنطلون |
O korkunç yüzeyine rağmen... senden hoşlanıyorum. | Open Subtitles | تعرفين، بغض النظر عن بشاعةمنظركالخارجي.. إنها أنت من يعجبني. |
Eminim ki gitmezdi. Çiseleyen yağmurda yeniden yollarda olmak güzel öyle değil mi? | Open Subtitles | متأكد من ان هذا لن يعجبني من الجيد ان نكون على الطريق مجدداً؟ |