| Terry, limanda senin için güvenli bir yer kalmadı artık. | Open Subtitles | لم يعد هناك مكان امن لك على الشاطىء يا تيرى |
| Maalesef hastanede bu yarım damacana ısırgan şarabından başka hiç bir şey kalmadı. | Open Subtitles | أخشى أنّه لم يعد هناك شئ تُرك بالمستشفى عدا نبيذ القراص المُضر ذاك |
| Artık hiç bir yer güvenli değil. Saklanacak bir yer kalmadı. | Open Subtitles | ليس هناك مكان آمن بعد الآن لم يعد هناك مكان للاختباء |
| ... sonuçlarını kullanıyor. Bir saniye için düşünün: artık bir standard Google yok. | TED | فكروا في الأمر لثانية: لم يعد هناك وجود لغوغل قياسي. |
| Yani artık ayakkabı üreticileri yoktu, insanların ayakkabılarına taban çakanlar vardı. | TED | حيث لم يعد هناك صناع أحذية، ولكن الآن هناك بعض الناس تبطن أحذية الناس. |
| Ve dedi ki, burada pek çiftlik kalmamış olması çok kötüymüş. | Open Subtitles | وقال إنه من المحزن إنه لم يعد هناك الكثير الحقول الزراعية |
| Ulusal ve uluslararası ilişkileri ayıran keskin bir çizgi yok artık. | TED | لم يعد هناك خط فاصل بين الشؤون المحلية والدولية. |
| Kayalıktan uçacak kanatlarımız olmadıkça artık öyle bir fırsatımız yok. | Open Subtitles | لم يعد هناك أي فرص لدينا الآن، طالما ليس لدينا أجنحة لنطير |
| Fakat artık internet ve diğer şeyler arasında bir ayrım kalmadı. | TED | لكن لم يعد هناك في الواقع فصل بين الإنترنت وأي شيء آخر. |
| Böylece plantasyonları kalmadı, hepsi yakılıp yıkıldı. | Open Subtitles | اذا لم يعد هناك مزارع جميها حرقت الى الارض |
| Başlayın artık! Yukarda yer kalmadı! | Open Subtitles | إبدأوا الآن لم يعد هناك المزيد من الحجرات بالأعلى |
| Kahvemiz kalmadı... ama çay yapabilirim. | Open Subtitles | لم يعد هناك المزيد من البن لكنّي يمكننى أن أدعوك على شاي |
| Öğretecek başka bir şeyim kalmadı. | Open Subtitles | لم يعد هناك ما أعلمه إياك ، يا فتى ذلك كان الدرس الأخير هنا |
| Bu ülkede kutsal bir şey kalmadı mı artık? | Open Subtitles | ألم يعد هناك شيئا يستحق التقديس في هذا البلد ؟ |
| Bizi dağlara götürebilecek araç kalmadı. | Open Subtitles | لم يعد هناك شيئا ً لم أفعله للوصول إلى هذه الجبال |
| Artık bu işi gönülden yapan kalmadı. | Open Subtitles | تلك السنوات كانت رائعة الآن لم يعد هناك اشخاص مفعمين بالحماس السينمائي |
| Ama "kuşunun" ölümüyle yapabileceğin pek bir şey kalmadı. | Open Subtitles | و لكن بموت الطائر لم يعد هناك تمثيل الا القليل |
| Bu artık bir bilim kurgu öğesi değil. | TED | لم يعد هناك مجال للخيال العلمي. |
| Ama artık bir anlamı kalmadı. | Open Subtitles | ولكن لم يعد هناك معنى لأي شيء. - ليس هنا. |
| Artık savaş bölgelerine aceleyle gitmek yoktu, fakat akıllı telefonum sayesinde hem anne hem de gazeteci olabilirdim. | TED | ولم يعد هناك اندفاع إلى ساحات الحروب والشكر لجهازي الذكي الجديد، بإمكاني أن أكون صحفية وأمًا في ذات الوقت. |
| Diyorlar ki, Mary öldüğü için iblisi besleyecek kimse kalmamış. | Open Subtitles | يقولون بسبب موت ماري لم يعد هناك أحد لأطعام الشيطان |
| Anlamıyorsun. Artık Harry yok, artık sadece Edward var. | Open Subtitles | انت لا تفهمين, لم يعد هناك هاري هناك فقط ادوارد |
| Kayalıktan uçacak kanatlarımız olmadıkça artık öyle bir fırsatımız yok. | Open Subtitles | لم يعد هناك أي فرص لدينا الآن، طالما ليس لدينا أجنحة لنطير |