"يعلمون أن" - Translation from Arabic to Turkish

    • olduğunu biliyorlar
        
    • bilir ki
        
    • olduğunu biliyor
        
    • bildiklerine göre
        
    • olduğunu bilmiyorlar
        
    • olduğunu biliyorlardı
        
    • olduğunu biliyorlarmış
        
    Yarının Anneler Günü olduğunu biliyorlar mı? Open Subtitles أتعتقد أن هؤلاء الرجال يعلمون أن غداً هو عيد الأم ؟
    Ne kadarını anladıklarını bilmiyorum, fakat kötü bir şeyler olduğunu biliyorlar. Open Subtitles لست متأكد ما مقادر إستيعابهم للأمر لكن يعلمون أن شيئاً سيئاً يحدث
    Ne kadarını anladıklarını bilmiyorum, fakat kötü bir şeyler olduğunu biliyorlar. Open Subtitles لست متأكد ما مقادر إستيعابهم للأمر لكن يعلمون أن شيئاً سيئاً يحدث
    Çöl insanları bilir ki aygırların da uzun yelesi güçlerinin işaretidir. Open Subtitles أستمر شمشمون إن أهل الصحراء يعلمون أن الجواد الأصيل يمتاز بطول عرفه
    "Herkes yapıyor, herkes bunun olduğunu biliyor kimse bu analistlere güvenmemeli" oldu. Open Subtitles لم يكن أنت مخطئ ، لقد كان الكل يفعلون ذلك و الكل يعلمون أن الأمر مستمر لذلك يجب ألا يعول أحد على هؤلاء المحللين أطلاقا
    Ben seni korurdum çünkü sevgilinin polis olduğunu artık bildiklerine göre bu adamlar seni aramaya gelecektir. Open Subtitles وأنا أريد أن أحميك لأن هؤلاء الرجال سيأتون بحثًا عنك الآن يعلمون أن صديقك كان شرطيًا
    Rusların 48 saat içinde bu sığınağı ele geçirme ihtimali olduğunu bilmiyorlar mı? Open Subtitles ألا يعلمون أن الروس سيصلون إلى القبو في 48 ساعة.
    Hepsi buradan tek çıkış yolunun kendilerinde olduğunu biliyorlar. Open Subtitles يعلمون أن طريقة اللخروج من هنا متعلقة بأنفسهم
    Senin genel müteahhite sahip olduğunu biliyorlar... ve onun adamları kıçının üstünde oturmaktan başka bir şey yapmıyor. Open Subtitles يعلمون أن لديك متعاقدٌ عام.. وأفراده في الخارج جالسون على مؤخراتِهم
    Wraith'ler, Dünya'nın Pegasus Galaksisi'ndeki her yerden daha zengin bir beslenme yeri olduğunu biliyorlar ve yıllardır bu koordinatları arıyorlardı. Open Subtitles الريث يعلمون أن الأرض مصدر للغذاء أكثر من أي شيء في مجرة بجاسوس إنهم يبحثون عن هذه الإحداثيات لسنوات
    Tek sorum şu, acaba kasabanın iyi insanları Hanımefendilerinin böylesine delirmiş yaşlı bir yaratık olduğunu biliyorlar mı? Open Subtitles سؤالي الوحيد هو هل أخيار هذه البلدة يعلمون أن سيدتهم الكبرى مجرد عنكبوت كبير مخبول؟
    Dün gece burada birinin olduğunu biliyorlar. Open Subtitles حسنا, يعلمون أن أحدهم كان هنا الليله الماضيه
    Ama insanlar, bu karanlığın sonunun iyiye işaret olduğunu biliyorlar. Open Subtitles ولكنَّ الناس يعلمون أن هذا الظلام هو علامة جيِّدة.
    Peşimizden gelecekler. Arthur'un hayatta olduğunu biliyorlar. Open Subtitles إنهم سيسعون خلفنا إنهم يعلمون أن آرثر لا زال حيًا
    Bir şey olduğunu biliyorlar ama iyiler ya. Open Subtitles إنهم يعلمون أن خطباً ما قد وقع، ولكنهم على ما يرام.
    İsteklerimizi alacaklar, rehinelerimiz olduğunu biliyorlar ve artık bekleyeceğiz. Open Subtitles لقد قدمــوا مطــالبهم، يعلمون أن لدينــا رهــائن، والامر الآن مســألة وقت.
    Tanrının ölüyor olduğunu biliyorlar ve bunu kazanabileceğimizi sanmıyorlar. Open Subtitles إنهم يعلمون أن الإله يحتضر و هم لا يظنون أننا سنفوز
    Herkes bilir ki cehenneme giden yollar iyi niyetlerle asfaltlanmıştır ve ayrıca üç kâğıtçı patronlarla. Open Subtitles كل الناس يعلمون أن طريق الجحيم" "معبد بالنوايا الطيبة والرؤوساء الغامضين
    52 oyuncu, karıları ve basın onun çapkın olduğunu biliyor. Open Subtitles و عندما يعلم 52 لاعباً و زوجاتهم, و الصحافة, كلهم يعلمون أن زوجكِ وغد
    Artık Başkan'ın durumunu bildiklerine göre... Open Subtitles الآن و هم يعلمون أن .. الرئيس
    Fakat insanlar bunu göremiyor, çok fazla şey olduğunu bilmiyorlar. Open Subtitles لكن... الناس الذين لا يرون ما بداخل عقلي لا يعلمون أن هناك ملايين الأشياء و...
    Ama yapımcılar senaryodan çok daha büyük sorunları olduğunu biliyorlardı. Open Subtitles لكن المنتجون يعلمون أن المشاكل التي تواجههم أكبر و أصعب من إعادة كتابة سيناريو
    Demek ki içeride polis olduğunu biliyorlarmış. Open Subtitles هذا يعني كانوا يعلمون أن شرطياً في الداخل

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more