Geri kalanı ise bu Haziranda mezun olacak. | TED | والباقين مجدولين للتخرج في يونيو القادم. |
Her Haziranda babam beni kamp yapmaya götürürdü. | Open Subtitles | تعودت ان أذهب كل عام في شهر يونيو مع جدي للتخييم |
Bu sene 1 Haziran, Monson Kasırgası'nın birinci yıl dönümüydü. Ve toplulumumuz daha önce hiç bu kadar birbirine bağlı ve güçlü olmamıştı. | TED | شهد 1 يونيو من هذا العام الذكرى السنوية لاعصار مونسون. و لم يكن مجتمعنا ابدا أكثر ارتباطا أو قوة أكثر من تلك اللحظة. |
Düşünün, yarın yeni bir sektör işe başlıyor ve önümüzdeki Haziran sonunda bu sektörün ürünleri yedi milyon kişiyi öldürmüş oluyor. | TED | فقط تخيلوا، أن صناعة جديدة قد بدأت اليوم، وبحلول نهاية يونيو المقبل، ستكون منتجات هذه الصناعة قد قتلت سبعة ملايين شخص. |
- Gelin June olacağım. | Open Subtitles | ــ سأكون عروس بحلول شهر يونيو ــ إنه وحش |
Genç efendi Jun Pyo'nun kalbini kırman her ne kadar hoş olmasa da, aşk her zaman planladığın gibi yürümez, değil mi? | Open Subtitles | على الرغم من إعطاء الشباب ماجستير يونيو بيو ندبة كان سيئا واحد منكم ، الحب لا يذهب دائما كما هو مخطط له ، أليس كذلك؟ |
Haziranın 1inde, Michelle Yeung banyosunu hazırladı, daha sonra suya elektirik verildiğini farketti, | Open Subtitles | في 1 يونيو وفي بيت مشيل يونغ إكتشفتْ بأنّ حوض الحمام كان مكهربــاً |
Üretim Haziranda en üst seviyeye ulaşmıştı. Sonraları, çalışanların yorulmasıyla bu seviye düştü. | Open Subtitles | الأنتاج وصل لذروته فى يونيو ثم هبط مره أخرى متأثراً بأرهاق العمال الناتج عن ضغط العمل |
İkinizin de bildiği o yerde, Kleist Pansiyonu'nda. 15 Haziranda. | Open Subtitles | في الاحالة الي التقاعد كلاكما تعرفان. الراتب التقاعدي كليست. 15 يونيو |
Hatırlayacağınız gibi, benim asıl planım buluşmamızı 6 Haziranda gerçekleştirmekti. | Open Subtitles | هل بالصدفة أطلقت النار على إطار سيارته؟ كما تتذكر، إنها كانت خطتي كما أقترحت في إجتماعنا في 6 من يونيو |
Haziranda kurye olarak iş bulmuş, ama bir gün sonra... | Open Subtitles | لقد حصلت على وظيفة شهر يونيو الماضى كرسول و تم طردك بعد يوم واحد لفقدانك |
Bu yılın Haziran ayında, Global Vote adında bir girişim başlattım. | TED | في يونيو من هذا العام، أطلقت ما يُعرف باسم التصويت العالمي. |
Filmin TV ve tiyatro dagitimcilari icin de 5 Haziran gunu gosterimi ucretsizdir. | TED | الفيلم يمقدم مجانا الى الموزعين في التلفاز والمسرح لعرضه في الخامس من يونيو. |
20 yıldan beri Haziran ayında Manş'ta görülen en kötü fırtına. | Open Subtitles | بالنسبه لشهر يونيو هذه أسوأ عاصفة على القناه منذ 20 عام |
Bedevi rehber, O' na ve arkadaşı Ebu Bekir' e öncülük edip Haziran sıcağında, çölün insan ayağı değmemiş bölgelerinde kaçmalarını sağladı. | Open Subtitles | الدليل البدوى قاده هو و رفيقه أبو بكر فى رحلة هروبهم فى طرق غير مؤهولة فى الصحراء وفى حرارة أيام شهر يونيو |
Bir şeye ihtiyacın olursa, June bitişik odada ben de koridorun sonunda olacağım, tamam mı? | Open Subtitles | يونيو ينام في غرفة المقبل، وأنا على الجانب الآخر من القاعة، حسنا؟ |
Marion Childs, June Buckridge, Betty Brinker. | Open Subtitles | ماريون تشايلدز. يونيو باكريدج. بيتي برينكر. |
Jun Pyo, çok mutlu olmalısın. | Open Subtitles | يونيو بيو ، يجب أن تكون الشعور بالسعادة. |
Jun Pyo'nun yerinde olsaydım, şimdi ölecek olsam bile hiç şikayet etmezdim. | Open Subtitles | إذا كنت يونيو بيو ، وأود أن ليس لديها أي الشكاوى حتى لو مت انا الآن. |
Haziranın ilk haftasıydı. Üç yıI önce. | Open Subtitles | كان ذلك في الأسبوع الأول من شهر يونيو منذ ثلاث سنوات |
Hazirana kadar kar yağarmış. Tüm avrupada ekinler harap olurmuş. | Open Subtitles | ،ظل الثلج يهطل حتى يونيو فسدت المحاصيل في جميع أنحاء أوروبا |
Antonio Nappa, Mahkûmiyet Tarihi 4 Temmuz '98, ikinci dereceden cinayet. | Open Subtitles | أُدين في 4 يونيو عام 98 بتُهمَة القَتل من الدرجة الثانية |
Ama Haziran ayında bir mektup aldım Demographic Sağlık Anketleri'nden, ve bana Kenya'dan iyi haberler getirdi. | TED | ولكن في شهر يونيو .. وصلني في بريدي من الاستقصاء الديموغرافي الصحي انباء جيدة من كينيا |
Diyelimki bunlardan biri, Mary, üç ay erken doğdu, yani 1 Ocak 1980'de doğdu. | TED | دعونا نتخيل واحد منهم , مارى , ولدت ثلاثة شهور قبل الأوان , لذا فقد ولدت في الأول من يونيو حزيران عام 1980. |
Böylece, temmuzda yağmur yağar, birçok kez ince çatı altında biraraya toplanarak, yağmurun dinmesini beklerdik. | TED | وفي يونيو, تبدأ الأمطار الموسمية كنا نجتمع جميعنا تحت سقف قصدير صغير ننتظر توقف الأمطار |