Herkes kazanmak ister ama eğer hile yaparsan bunun gerçekten bir değeri olmaz. | Open Subtitles | الجميع يُريد الفوز, لكنها في الحقيقة لاتستحق كل هذا العناء إذا غَششِت فقط. |
Bu arada, kocanıza zarar vermek isteyen birileri aklınıza geliyor mu? | Open Subtitles | في خلال ذلك هل تفكرين في أي أحد يُريد أذية زوجكِ؟ |
Afrikalı koca maymun içki istediğini söylüyor. | Open Subtitles | القرد الآفريقى الصغير يقول بأنه يُريد بعض البراندى |
Muhakeme yeteneğinin bulanıklaşmasını istemiyor. | Open Subtitles | إنهُ لا يُريد أن يتخذ قرارات خاطئة بسبب المُخدرات |
Sonra oğlanlardan biri top oynamak istediği için yerime geçti. | Open Subtitles | ثُمّ ظَهرَ أحد الصِبيان لأنه كان يُريد أن يلعب أيضاً. |
- Söyleyecekmiş. Ama önce katilin annesinin tahmin etmesini istiyormuş. | Open Subtitles | يقول أنّه سيُخبرنا، لكنّه يُريد لأمّ القاتل أن تحزر أولاً. |
Çoğu istemez de. Orada burada hayaletler. Kimse umursamaz. | Open Subtitles | . أكثرهم لا يُريد . الأشباح هنا ، الأشباح هناك ، لا أحد يأبه |
Bir insanın dilini kim kesmek ister? | Open Subtitles | حسناً، ولماذا يُريد أيّ شخص أن يقطع لِسان رجلٍ ما؟ |
Bir de kanal yapmak ister herhalde. | Open Subtitles | وغالباً فهو يُريد بِناء قناةٍ أيضاً بحسب ما أعلم |
Günlüğü 100 dolardan kim çalışmak ister? | Open Subtitles | من يُريد أن يعمل مقابل 100 دولار في اليوم؟ |
Prens Prospero'nun şatosuna girmek isteyen kimdir? | Open Subtitles | من يُريد الدخول إلى قلعة الآمير بروسبرو ؟ |
Buradan ayrılmak isteyen olursa... grev gözcülerinin arasından kendi başına geçer. | Open Subtitles | أي شخص يُريد المُغادرة من هُنا فعليه عبور خط الأعتصام على مسؤليتهُ. |
Ne yapmak istediğini biliyor ve iyi bir üniversiteye gidiyor. | Open Subtitles | على الأقل يعرف ماذا يُريد أن يفعل وهو في كليّة جيّدة |
Yönetmen sadece halkın istediğini yapmak zorunda. | Open Subtitles | إنّ واجب المخرج الوحيد هو منح الجمهور ما يُريد |
Bunu kim içiyorsa, içtiğinin bilinmesini istemiyor. | Open Subtitles | مَنْ يُدخّنُ هذا النوع لا يُريد لأي شخص أن يعرف |
Belediye başkanı departmanın işlerine karışmak istemiyor. | Open Subtitles | المحافظ لا يُريد التدخل في الأعمال الروتينيّة للشرطة |
Veya kadın kocasına izin verirse, istediği ölçüde kayış kullanabilir. | Open Subtitles | أو إذا سمَحَت لهُ المرأة يُمكنهُ استخدام أي سوط يُريد |
- Söyleyecekmiş. Ama önce katilin annesinin tahmin etmesini istiyormuş. | Open Subtitles | يقول أنّه سيُخبرنا، لكنّه يُريد لأمّ القاتل أن تحزر أولاً. |
Kim daha dayanıklı halı istemez ki? | Open Subtitles | من الذي لا يُريد سجّاداً يدوم لوقتٍ أطول؟ |
Kafanı kesmek istediklerinde ve kanını akıtmak istediklerinde sonsuza dek yaşayacağını bilirsin; eğer herkes ölmeni istiyorsa. | Open Subtitles | ♪ الأشخاص الجيّدون هم هراء ♪ ♪ عندما يُريد الجميع أن يقطعوا رأسك ♪ ♪ و يريدون أن يُريقوا دمَك ♪ |
Ama bu defa yatırımı için biraz fazlasını istedi. Kadının vermek istemeyeceği bir şeyi... | Open Subtitles | إنّما الآن، يُريد شيئاً أكثر في مقابل إستثماره، |
Referansa ihtiyacı var desene. Satacak neyi varmış? | Open Subtitles | . يُريد بعض التوصيات ماذا لديه في المقابل ؟ |
Neden biri terk edilmiş bir kilisenin adını saklamak istesin ki? | Open Subtitles | لمَ قد يُريد شخصٌ ما أن يُخفي اسم كنيسةٌ مهجورة ؟ |
Bu müptela beni öldürmek istiyordu. | Open Subtitles | حالما يُريد المدمن داخلك فعلها المخدّرات تُريد قتلي |
İkimiz de intikam almak istiyoruz ve yalnız birimiz intikamını alacak. | Open Subtitles | كِلانا يُريد تنفيذ إنتقامنا، وأحدنا سيحصل عليه فقط. |
Pekâlâ bu genel olarak sorunlarını hiç bir kadınla paylaşmak istemediğini gösterir bu karısı dahi olsa. | Open Subtitles | واصل. لا تتوقف. حسناً، ذلك يعني عادة أنّه لا يُريد التحدّث حول مشاكله مع أيّ امرأة، حتى زوجته. |
Bunların anlamı ben artık onun, o isterse yapacak olan malıymışım. | Open Subtitles | تعني بأنني كنتُ ملكيته لأن أفعل ما يُريد. |