"çökme" - Translation from Turkish to Arabic

    • إنهيار
        
    • انهيار
        
    • الإنهيار
        
    • الانهيار
        
    • تَنهارُ
        
    O yetersiz tünelin üstüne çökme ihtimali yüzde kaçtı biliyor musun? Open Subtitles أتعرف ماذا كانت إحتمالات إنهيار ذلك النفق الضعيف عليك؟
    Yani, burada bir çökme olur da şu borulardan birine zarar verirse... Open Subtitles لذا، إذا كان هناك إنهيار هنا و كسر إحدى هذه الأنابيب
    Duvarın, çökme tehlikesi olmayan bölümlerini kazmalıyız. Open Subtitles يجب أن نحفر فى المكان حيث لا يوجد خطورة من انهيار الجدار
    İkinci bir çökme yaşadık. Biz iyiyiz. Siz nasılsınız? Open Subtitles لدينا انهيار ثانويّ نحن بخير، كيف حالكم يا رفاق؟
    Bu ekonominin çökme olayını anlayamıyorum. Open Subtitles لا أفهم كل هذه الأشياء عن الإنهيار الإقتصادي
    Bu ekonominin çökme olayını anlayamıyorum. Open Subtitles لا أفهم كل هذه الأشياء عن الإنهيار الإقتصادي
    Ve şimdi bütün bu içe çökme olayı kalktı. Open Subtitles لأنّ احتمال الانهيار الداخلي لم يعد واردًا
    Şu anda çökme. Open Subtitles هَلْ لا تَنهارُ الآن؟
    Sinirsel bir çökme yaşıyor ve akıl hastanesine kaldırılıyor. Open Subtitles أوه، عِنْدَهُ إنهيار عصبي... يَذْهبُ إلي مستشفى عقلية.
    çökme falan yok, bir şey yok. Open Subtitles لا يود إنهيار, لا شيئ
    - Ve sonra da çökme olacak. Open Subtitles ومن ثمّ سيكون لدينا إنهيار.
    Kuantum durumunda bir çökme riski bulunmadığına göre onları yanımızda götürmenin bir sakıncası yok, bana göre. Open Subtitles لو أنه لا يوجد أي خطر في إنهيار كيان جماعة الــ (كونتا) إذاُ لا أري أي ضرر في أخذهم معنا ...
    Modern dünyanın çökme fikri akıl almaz görünüyor. Open Subtitles قد يبدو انهيار عالمنا الحديث مستحيلاً
    Kayıp adamların son görüldükleri yer orası. çökme, altı kat betonu tam üzerlerine düşürdü. Open Subtitles هذا آخر مكان شوهدّ به الرجال المفقودين حيث تسبب الإنهيار فى هدم ستة طوابق فوقهم.
    Ve bu çalışmaya finansal çökme zamanı civarında başladığımız için, icraların haberlerde yer aldığı bir zamanda, dedik ki, hmm, belki de aslında finansal alanda başlamalıyız. TED ولأننا بدأنا هذا البحث أثناء وقت الإنهيار الاقتصادي، تقريبا الوقت الذي كانت أزمة الرهن العقاري فيه تتصدر الأخبار، قلنا، هممم، ربما ينبغي علينا أن نبدأ فعلا في المجال الاقتصادي.
    Binanın tasarımından sorumlu olan mühendislik firması çöküş hakkında bir açıklama yapmazken, inşaat firması çökme nedeni olarak sabotajdan şüphelenilmesi için mantıklı bir neden bulunmadığını belirtti. Open Subtitles الإنهيار بالرغم من أن شركة البناء رأت هناك لا يوجد سبب منطقي للإنهيار تخريب مشكوك فيه الشرطة في غاري، إنديانا غير قادر على تمييز
    İçeri çökme ihtimalimiz azaldı. Open Subtitles سيتضاءل بذلك خطر الانهيار الداخلي
    Yapılar çökme belirtisi gösteriyor. Open Subtitles التعاقدات الهيكلية تظهر علامات الانهيار
    Kritik nokta uzamsal çökme hızı arttı Open Subtitles الانهيار الفضائي يصل الحد المقرر

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more