Senin baban, onun kız arkadaşının ablasıyla, seni kontrol altına almaya çalışmamış mıydı? | Open Subtitles | على الأقل أبيك لم يحاول وضعك فوق مع أخت صديقته الأكبر سنّا |
Karşılık vermeye çalışmamış bile, öylece durmuş, yumrukları yemiş. | Open Subtitles | لم يحاول حتى أن يقاتلهم, فقط استلقى هناك, وتلقى الضربات. |
Fren izi yok. Aşağı uçmadan önce arabayı durdurmaya çalışmamış. | Open Subtitles | لا يوجد أثار للمكابح, لم يحاول أن يسيطر على السيارة قبل أن تقع |
Ortada yeni bir fren izi yok dostum. Bu jip durmaya çalışmamış bile. | Open Subtitles | لا توجد علامات حديثة لمكابح الإطارات،يا رجل السائق لم يحاول حتى التوقف. |
Beyaz Saray'da en az 2 dönem çalışmamış olanlardan. | Open Subtitles | انهم أناس لم يعملوا فى البيت الابيض لدورتين على الاقل |
Sürücü durmaya çalışmamış bile. | Open Subtitles | والذي يعني ان السائق لم يحاول حتى التوقف. |
Narkotik onunla anlaşmaya çalışmamış mıdır sanıyorsun? | Open Subtitles | أتحسب حقاً أن ضابط مكافحة المخدرات لم يحاول إبرام صفقة معه؟ |
Çocuk asla kaçmaya çalışmamış çünkü kendisini kaçıran kişiye sempati duymaya başlamış. | Open Subtitles | ألفتى لم يحاول أبداً الهروب لأنه كان يتعاطف مع آسره |
Yani teknik olarak. Ama gerçek şu ki, kimse girmeye çalışmamış. | Open Subtitles | تقنية ولكن فعليا ًً لم يحاول أحد الدخول لِمنزلك |
O kadar insanı öldüren bombalama olayını düzenlediğini saklamaya bile çalışmamış. | Open Subtitles | لم يحاول إخفاء حقيقة أنه زرع قنبلة لقتل هؤلاء |
Şüpheli Zak'in böbreğini çalmaya çalışmamış bile, yani belki de bir mesaj veriyordur. | Open Subtitles | لم يحاول حتى أخذ كلية زاك أعني ربما يحاول أن يحاول التعبير عن شئ ما |
Kimse yardım istemeye çalışmamış ya da kapıya doğru sürünmeye çalışmamış. | Open Subtitles | لم يحاول أحد طلب المساعده أو الزحف إلى الباب |
Kira kontratında ismi de var. Gizlemeye çalışmamış. | Open Subtitles | إسمه على المنزل كذلك لم يحاول إخفاءه |
Mesaj bırakmamış. Onları uyarmaya çalışmamış. | Open Subtitles | لم يترك رسالة لم يحاول تحذيرهم |
Kimse kaçırmaya çalışmamış. Hepsini o uydurmuş. | Open Subtitles | لم يحاول أحد خطفه وقد اختلق كل شيء |
Çalmıyormuş gibi yapmaya bile çalışmamış. | Open Subtitles | لم يحاول حتى أن يتظاهر بأنه لا يسرق |
Kimliğini gizlemeye çalışmamış. | Open Subtitles | لم يحاول إخفاء هويته. |
Şansı varken Tanner'ı serbest bırakmaya çalışmamış. | Open Subtitles | لم يحاول اطلاق سراح (تانر) عندما اتيحت له الفرصة. |
Chandler durmaya çalışmamış bile. | Open Subtitles | لم يحاول (شاندلر) التوقف حتى |
Onlar Beyaz Saray'da iki dönemdir çalışmamış insanlar. | Open Subtitles | انهم أناس لم يعملوا فى البيت الابيض لدورتين على الاقل |