| Güzel, düşünceli bir şey yapmaya çalıştın ve kendini harcadın. | Open Subtitles | حاولت أن تقوم بشيء لطيف و قمت بإفساد الأمور عليك |
| Onu uyutmaya çalıştın ama, bil bakalım o ne yaptı? | Open Subtitles | هل قاومتك ؟ حاولت أن تخدرها لكن خمن ماذا ؟ |
| Bende hiç insanlık kalmadığına karar vermeden önce, gerçekten görmeye çalıştın mı? | Open Subtitles | هل حاولت أن تبحث عن جانبي الإنساني قبل أن تقررأني لا أمتلكه |
| George'u tanırsın, onunla çalıştın. Jack ve Amanda'yı tehlikeye atmaz. | Open Subtitles | انت تعرف جورج,عملت معه انه لن يعرض جاك واماندا للخطر |
| Kullandığın oturum açma isimlerini ve şifreleri değiştirerek gizlemeye çalıştın. | Open Subtitles | حاولتِ اخفاء الامر بتغيير اسماء الدخول وكلمات السر التي استخدمتها |
| Beni o yıllar boyunca korumaya çalıştın. ve bunun için seni seviyorum. | Open Subtitles | بأنك كنت تحاول حمايتي طوال كل هذه الأعوام المنصرمة وأنا أحبك لهذا |
| Sen kaçmaya çalıştın görevlide kendini korumak için seni dizinden vurdu. | Open Subtitles | فلقد حاولت الهرب كما ترى، وكان يدافع عن نفسه حين أصابك. |
| O gece gerçekten doğru olanı yapmaya çalıştın. Bunu yaptın da. | Open Subtitles | لقد حاولت حقًا فعل الأمر الصواب تلك الليلة و لقد فَعلت |
| Seni hastaneye götürmeye kalkınca yumruk atmaya çalıştın ve ismini söyledin. | Open Subtitles | لقد أمرتني بالاتصال بها بعدما حاولت ضربي أثناء محاولتي أخذك للمشفى |
| Seni hastaneye götürmeye kalkınca yumruk atmaya çalıştın ve ismini söyledin. | Open Subtitles | لقد أمرتني بالاتصال بها بعدما حاولت ضربي أثناء محاولتي أخذك للمشفى |
| Biliyorum ki sen bana dünyanın tüm güzelliklerini öğretmeye çalıştın hep. | Open Subtitles | أعرف أنك قد حاولت أن تعلمينى كيف أن العالم جميل |
| Sen hiç bir C-54 uçağında, 4.500 metre yüksekte eksi 20 derecede ısınmaya çalıştın mı? | Open Subtitles | هل حاولت من قبل تدفئة نفسك في سي ــ 54 وعلى إرتفاع 15,000 قدم عشرون درجة تحت الصفر ؟ |
| - Hiç gerek yok. Çok çalıştın zaten. - Eğlenmene bak sen. | Open Subtitles | لا حاجة لذلك , قد عملت بجد أريدك أن تحظى بالمرح فحسب |
| Madencilikte çalıştın, balıkçılıkta da çalıştın, çelikte de çalıştın, bütün büyük endüstrilerdede çalıştın. | TED | كنت تعمل في مجال التعدين، وعملت في الصيد، وقد عملت الصلب وقد عملت في كل الصناعات الرئيسية. |
| Sonra da inşaat işi. Dinamitlere ulaşmak için yeteri kadar çalıştın. | Open Subtitles | ثم عملت فى البناء ، لقد انتظرت طويلاً حتى تحصل على بعض الديناميت |
| Her zaman beni sevdin ve korumaya çalıştın. | Open Subtitles | كل ما حاولتِ فعله لي هو حمايتي و حبكِ لي |
| Buraya geldiğin ilk günden beri inşa ettiğim her şeyi yıkmaya çalıştın, uğruna direndiğim her şeyi. | Open Subtitles | منذ يومك الأول هنا، وأنت تحاول تدمير كل شيءٍ بنيته وكل شيءٍ أدافع عنه. |
| Sen hep okudun hep çalıştın artık birazda kendine zaman ayır. | Open Subtitles | أنت دائماً تدرسين ودائماً تعملين عليك أن تخصصي بعض الوقت لنفسك |
| Son 24 saatte kendini iki kere öldürmeye çalıştın, Frank. | Open Subtitles | حاولتَ قتل نفسك مرتان في 24 ساعه الماضية , فرانك |
| Saklamaya çalıştın ama beni neyin mutlu ettiğini gerçekten önemsiyorsun. | Open Subtitles | تحاولين اخفاء ذلك، ولكنك حقا تهتمين حول ما يجعلني سعيدا. |
| Gerçeği söylemek gerekirse önce sana pasta ısmarladık sonra sen bizden para koparmaya çalıştın. | Open Subtitles | لأكون صادقة , أولا أشترينا لكِ فطيرة ثم حاولتي إبتزاز المال منا |
| Tamam, ilginin merkezinde olmak sana göre değil biliyorum ama bunun için çalıştın. | Open Subtitles | حسنا اعرف انه ليس اسلوبك ان تكوني في مركز الاهتمام لكنك عملتِ لهذا |
| Hayır, şimdi pes edemezsin. Bu noktaya gelebilmek için çok çalıştın. | Open Subtitles | لا لا يمكنك الاستسلام الان انا عملتي بجد للوصول لهذه المرحلة |
| - Ama yıllarca yaşlı adamla birlikte çalıştın. - Ben doktor değilim. | Open Subtitles | لكنك درست مع الرجل العجوز لسنوات أنا لست طبيب |
| İki yıl boyunca her gün onunla çalıştın ve bunun olacağını tahmin edemedin. | Open Subtitles | لقد عملتَ معهُ طيلةَ عامين، يومياً ولم تشعر بهذا |
| - En son ne zaman kung fu çalıştın? | Open Subtitles | متي كانت اخر مره تدربت فيها علي الكونغو فو ؟ |
| - Yeter dedim. - Daha önce nerede çalıştın bilmi-- | Open Subtitles | لا أعلم أين كنت تعمل من قبل ولكن هذه سفينتي. |
| Onu hiç vazgeçirmeye çalıştın mı? | Open Subtitles | أحاولت مرة إقناعها بالعدول عن أمر ما؟ |