"çeker" - Translation from Turkish to Arabic

    • يجذب
        
    • تجذب
        
    • جذب
        
    • تلتقط
        
    • سيجذب
        
    • يثير
        
    • يسحب
        
    • تسحب
        
    • سيجلب
        
    • أثير
        
    • يلفت
        
    • تبعد
        
    • سيثير
        
    • يجتذب
        
    • يلتقط
        
    Açıkçası, panayır gözünüze dost canlısı görünebilir ama her türlü insanı kendine çeker. Open Subtitles و لم ذلك؟ السوق قد يبدوا مكاناً آمناً لاكنه يجذب أسوء أنواع البشر
    Ayrıca bu kusmuk, karidesin düşmanını yemek isteyen daha büyük yırtıcıları çeker. TED بالإضافة, هذه المادة تجذب الكائنات المفترسة أكبر التى تتغذى على عدو القريدس.
    Programın yarısı bitmiştir, ama bir şey sizi içine çeker ve merak edersiniz. TED هي بالفعل في منتصف الطريق، لكن هناك شيء قد جذب انتباهك وأنت تهتم.
    Katil hala burada olabilir. Kalabalığın resmini çeker misin? Open Subtitles قد يكون الفاعل من الحشود ألا تلتقط صورة من أجلي ؟
    Binlerce Afrikalı köylünün ölmesinden daha çok medyanın ilgisini çeker. Open Subtitles سيجذب هذا وسائل إعلام أكثر من وفاة ألف فلاح فريقي
    Ichimonji'ler birbirine düşüp, kendi içlerinde savaşırken o tereyağından kıl çeker gibi bütün topraklara sahip çıkacak. Open Subtitles وأخيرا من سموكم لنفسه ثم يثير الحرب ما بين عشيرتكم المنقسمة ويستولي على ملككم بينما تخوض المعارك خارجا
    Bir taraftan daha güçlü çeker ve bulutu parçalar. TED انه يسحب من جانب بشكل أكبر من الآخر و السحابة تتفتت لأجزاء
    Bu kütleçekimi bütün gezegenleri çeker ve aralarında yer alan bütün görünür yıldızları hızlandırır. Open Subtitles و التي تسحب كل المجرات و تسرع النجوم المرئية فيها
    Bu ayrıca istilacı madde ve hasarlı hücreleri kullanan fagositleri de çeker. TED يجذب ذلك أيضًا خلايا البلعمة، التي تلتهم الغزاة والخلايا التالفة.
    Sadece bu ton erkeğin dikkatini çeker. TED هذا الصوت الحاد فقط يجذب انتباه الذكور.
    Fırtınada ağacın altında durmak kötü bir taktik. Yıldırımı çeker. Open Subtitles سياسة سيئة لتبقى قرب غابة من الاشجار فى عاصفة رعدية , ذلك يجذب الصواعق
    Bir kez köpekbalığı avını yakalarsa koku ve hareketlilik diğerlerini de çeker. Open Subtitles وبمجرد أن اول سمك قرش يصطاد فريسته, الرائحة و الثَوَرَان تجذب الآخرين.
    Ve bu kuvvetler, elektrik yükü olan maddeleri çeker ve etkiler. TED وهذه القوى تجذب وتؤثر في الأجسام التي لديها شحنة كهربائية.
    Tabii ki büyük etkinlikler dikkati çok çeker fakat asıl önemli olan şey, günbegün ilerleyen şeydir. TED طبعا، فان الاحداث الكبيرة تجذب الكثير من الانتباه لكن ما يهم بالفعل هو ما يحدث في كل يوم
    Ay, çekim meydana getirecek kadar büyüktür ve uygun bir güçle Dünya'yı 230,000 mil öteden çeker. Open Subtitles إنه القمر الذي يمتلك جاذبية قوية لدرجة جذب ما على الأرض إليه،
    ATM makineleri her 3 saniyede bir fotoğraf çeker. Open Subtitles مكائن الصراف الألى تلتقط الصور كل ثلاث ثوانى
    Bu gala dünyadaki en prestijli liderlerin dikkatini Empire şehrine çeker. Open Subtitles هذا الحدث سيجذب كثير من الشخصيات الهامة لمدينه أمبير
    Bu ilginizi çeker. Burada bir arsam var. Open Subtitles إن هذا قد يثير اهتمامك فانا لدى قطعة أرض هنا
    Sonra her bir damlanın yüzey gerilimi içerideki ipek bobinini geri çeker. Open Subtitles وبعد ذلك، التوتّر السّطحي يسحب الحرير مرة أخرى لداخل كل قطرة.
    Tüm örümcekler gibi, o da her gittiği yere, ardısıra bir ipek hat çeker. Open Subtitles مثل كلّ العناكب، تسحب خط جذب من الحرير وراءها أينما تذهب.
    Kaplan binlerce kişiyi çeker sandı. Open Subtitles و كان يعتقد ان النمر سيجلب الالاف الى المحطة
    Bilmiyorum bu yatırım ilginizi çeker mi... Open Subtitles لا أعلم إذا كان بإمكاني أن أثير إهتمامك بمشروع
    Saldırgan bağışıklık sisteminizin ilk askeri birliklerinin dikkatini çeker. TED الفيروس يلفت إنتباه خط الدفاع المناعي الأول.
    - Miles, arabanı çeker misin? Open Subtitles مايلز ، هل من الممكن أن تبعد سيارتك ؟
    Miras yasal olarak ona kaldıktan hemen sonra ölürse, çok dikkat çeker. Open Subtitles لو حدث هذا به استلامه لكل أملاك والده مباشرة سيثير الشكوك
    Çünkü nektar karıncaları çeker karıncalar da davetsiz misafirlere karşı savunma görevi yapar. Open Subtitles لأن الرّحيق يجتذب النمل ويعمل النمل كمدافع ضدّ أي دخلاء آخرين.
    Adamın biri fotoğrafını çeker, bütün işi berbat edersin. Anladın mı bak ne diyorum? Open Subtitles إذا كان أحدهم يلتقط الصور سيسجّل الأمر برمّته، أتفهم؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more