"çizgiler" - Translation from Turkish to Arabic

    • خطوط
        
    • الخطوط
        
    • السطور
        
    • مخططة
        
    • خطوطا
        
    • مجزع مع
        
    • الخطّان
        
    • الأشرطه على
        
    • التجاعيد على
        
    Bu, gökyüzünde paralel çizgiler halinde giden katmanbulutlarını hiç gördünüz mü? TED هل صادف وان شاهدتم تلك الغيوم الطبقية التي تسير في خطوط متوازية عبر السماء؟
    Şimdi onları mimari nesnelermiş gibi düşünmenizi istiyorum. Yani artık soyut çizgiler. TED اريدك ان تفكر بهم كأغراض معمارية اذا هم عبارة عن خطوط نقية فقط.
    Artık insan değiller, sadece soyut çizgiler ve ben şimdi onlarla üzerinde düşünebileceğim nesnelermiş gibi çalışacağım. TED أنهم لم يعودوا اناس، خطوط نقية فقط، وأنا ذاهب للعمل معهم تقريبا كأشياء نفكر بها، نعم؟
    Bu ağda, bütün noktalar ayrı birer yarasayı ve aralarındaki çizgiler de bireyler arasındaki bağı, ilişkiyi ifade ediyor. TED في هذه الشبكة، كل الدوائر هي عُقد، أفراد من الخفافيش، و الخطوط بينهم هي روابط اجتماعية، علاقات بين الأفراد.
    Teşekkürler. Tekrar alanı keşfetmekle ilgili, veya alan içindeki çizgiler. TED شكراً. واللتين سـ تكتشفان المساحة او الخطوط الموجودة في المساحة
    Düzleştirilmiş çizgiler, düzeltilmiş köşeler ve elbette çok çok önemli, toplu taşıma haritasını olası hale getiren coğrafi çarpıtma. TED خطوط مستقيمة جدا، زوايا مرتبة و بالتأكيدو على قدر كبير من الأهمية هذا التشوه الذي يجعل خرائط المواصلات العامة محتملة
    MK: Bu bloknottaki bütün çizgiler aslında AG: Kayıp mı olacaklar? TED مات: وجميع خطوط الورقة هي في الواقع -- ألبيرتو: هل ستختفي؟
    diyebilirsiniz. Bir dizgenin uzunluğu boyunca onu küçük bölümlere ayıran küçük çizgiler olduğunu fark etmiş olabilirsiniz. TED ربما لاحظت بأنه خلال عرض المدرج الموسيقي توجد خطوط صغيرة تقسمه لأقسام متعددة.
    Yaz mevsiminde, bu kraterlerin yanlarında koyu çizgiler belirmeye başladı. TED خلال الصيف، ظهرت خطوط داكنة أسفل جوانب هذه الحفر.
    Tamam, onları belli bir yolda tutarsanız farklı yükekliklerde paralel çizgiler elde edersiniz fakat buna ek olarak ritim de elde edersiniz. TED حسنا, واذا ابقيتها في تمريرة واحده تحصل على خطوط متوازيرة وبارتفاعات مختلفة ولكن على امل ان تبقى على الايقاع
    Çocukken onlarla beraber doğduğunu düşünürdüm. Güzel siyah çizgiler ve detaylı sembollerle. TED وعندما كنتُ طفلاً اعتقدت أنها وُلدت بهم، مع خطوط سوداء جميلة ورموز مفصلة،
    Aşağıya baktığımızda nereye ait olduğumuzu ve olmadığımızı bilmek için karadan çizgiler çizdik. TED بالنظر إلى الأسفل، قمنا برسم خطوط عبر الأرض لمعرفة المكان الذي ننتمي إليه والذي لا ننتمي إليه.
    Sağ taraftakinin önünde ve sol taraftakinin arkasında çizgiler var. Bu şekilde farklı bir düzleme taşınıyor. TED هناك خطوط امام واحد على اليمين ، وهناك خطوط وراء واحد على اليسار. ولذا فإنه يأخذ في مستويين مختلفين.
    Yanlış değil, elinizde ki çizgiler. Open Subtitles إنه لا يقول كيف و لكن خطوط اليد لا تخطئ أبداً
    Spektral çizgiler uzaktaki nesnelerin yalnızca içeriklerini değil bu nesnelerin bize uzaklaşıp yakınlaşma hareketlerini de gösterir. Open Subtitles لم تكشف خطوط الطيف مكونات الأجسام البعيدة فقط و لكن حركتها أيضاً في إتجاهنا أو مبتعدة عنا
    Beyaz çizgiler gelişmiş yakıt devresi denilen ilerleme kaydettiğiniz şey. TED الخطوط البيضاء تسمى دورة الوقود المتقدمة، حيث يتم إعادة المعالجة
    Avucundaki çizgiler bir çok kadına zor zamanlar yaşattığını gösteriyor. Open Subtitles الخطوط بكفك تشير إلى أنك سببت الكثير من الصعوبات للنساء
    Ama burada bu çizgiler boyutlar arası geçiş sınırlarını gösteriyor. Open Subtitles لكن هنا بالأسفل، هذه الخطوط تدلّ على تعيين حدود الإنتقال.
    Ve-ve bu bir tremolo silahı olabilir bu da demek oluyor ki, bu çizgiler teller yüzünden olabilir. Open Subtitles وهذا قد يكون ذراع اهتزاز ما يعني أنّ هذه السطور بسبب الأوتار
    Tigger ailesi üyeleri olacak. Ve ayrıca, üstlerinde çizgiler de olmalı. Open Subtitles وإضافةً إلى ذلك وعلاوة على ذلك ستكون مخططة بالكامل
    Niçin kalın çizgiler yok? Open Subtitles لماذا لم يصنعوا خطوطا سميكة بدلا من تلك الخطوط الصغيرة؟
    Karaciğerde gri çizgiler var, bu iyiye işaret değildir, fakat zavallı rektumu tamamen paramparça olmuş. Open Subtitles كذلك ، فإن الكبد هو مجزع مع رمادي ، وهي ليست علامة جيدة... ... ولكن شرجه الفقراء المسحوق على الاطلاق...
    Bu çizgiler paralel mi? Open Subtitles فلن أعرفَ الإجابة؟ هل هذان الخطّان متوازيان؟
    Kolundaki çizgiler bir Deniz Binbaşı'sına aitti, ama şapkasındaki işlemelerden biri tamamen Yarbay'a aitti. Open Subtitles الأشرطه على أكمامه كانت تخص ملازم ولكن الأشرطه المطرزه على قبعته كانت تخص آمر.
    Çenemin altındaki çizgiler korkunçtu. Open Subtitles لقد كنت قلقة بشأن بعض التجاعيد على حنجرتي.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more