| Evet, Çocukluğum harika geçiyordu. Ama hayat sürprizlerle doludur. | Open Subtitles | كانت طفولتى رائعة، ولكن الحياة مليئة بالمفاجأت. |
| Hatırlıyorum, Çocukluğum yarı yarıya yemeklerimizi Ritz'de yemekle hacizden kurtulmak için gece yarısı kiralık evlerden kaçmakla geçmişti. | Open Subtitles | فى ذاكرتى,كانت طفولتى مُقسًمة بين العشاء فى مطاعم الريتز الفاخرة والهروب ليلا من المنازل المُستأجرة هربا من الدائنين |
| Mutlu bir Çocukluğum, iyi bir eğitimim, mutlu bir evliliğim vardı. Çok şükür evliliğim hâlâ sürüyor. | TED | عشت طفولة سعيدة ومستقرة. وحظيت بتعليم جيد، وزواج سعيد الذي يسعدني أن أقول أنه مستمر. |
| Çocukluğum da hayli ilginçtir, ama uğrama sebebin biyografim olmasa gerek. | Open Subtitles | ولدىّ طفولة شديدة ايضا, ولكنك لم تأتى هنا لتعرفى تاريخى |
| Annem hakkında hatırladığım tek şey ölene kadar Çocukluğum boyunca hasta olduğuydu. | Open Subtitles | لا أذكر عن أمي سوى أنها كانت مريضة طوال طفولتي حتى ماتت. |
| Tüm Çocukluğum onu bu tarz şeyleri konuşurken dinlemekle geçti. | Open Subtitles | قضيت طفولتي في الاستماع إليها وهي تتحدث عن هذه الأشياء. |
| Neticede, çok mutlu bir Çocukluğum olmuştu. | Open Subtitles | بشكل عام، حظيت بطفولة سعيدة جداً |
| Sanırım sorunların nedeni tedirgin geçen Çocukluğum. | Open Subtitles | لقد عانيت من طفوله مضطربه هل تعلم ان امي لم يكن لديها وقت لي |
| Çocukluğum hep onun yolundan çıkmayayım... diye tedirginlikle geçti. | Open Subtitles | قضيت معظم طفولتى احاول ان ابقى بعيدا عن طريقة |
| Çocukluğum, Gateshead Malikanesinin sahibi yengem Bayan Reed'in yanında geçti. | Open Subtitles | -فى طفولتى ، عشت مع عمتى ميسز ريد من جيتسهيد هول |
| Bilirsin, Çocukluğum gibi. | Open Subtitles | كما تعلم، مثل طفولتى |
| Benim Çocukluğum benim hatıralarım. | Open Subtitles | انها مثل طفولتى وذكرياتى |
| Nispeten normal bir Çocukluğum oldu. | TED | كانت لديّ طفولة عادية نسبيًا. |
| Hayır. Çocukluğum zor şartlarda geçti. | Open Subtitles | طفولة محرومة من الامتيازات على ما أظن |
| Çocukluğum çok rahat geçmedi. | Open Subtitles | لم تكن لدي طفولة جيدة |
| İşte burada da acınası Çocukluğum hakkında kitap yazmayı düşündüm. | Open Subtitles | و ها أنا ظننت انني كتبت كتاباً عن طفولتي التعيسة |
| Yani Çocukluğum, hem umduğunuzdan daha fazla taşralı, hem de daha fazla entellektüel geçti. | TED | وتأثرت طفولتي بالريف لدرجة قد أعجز عن شرحها كما تميزت بالفكر بما يفوق توقعاتكم |
| Çocukluğum, golf, ve tüm bunlar, güçlerle bir olma sürecidir. | TED | ومن خلال طفولتي ولعبي لكرة الجولف ان هذا كله عملية الانضمام للقوى |
| Hayır, karımı aldatmıyorum. Evet, Çocukluğum mutlu geçti. | Open Subtitles | كلا, لا أخون, أجل, مررت بطفولة سعيدة |
| Oldukça mutlu bir Çocukluğum vardı. | Open Subtitles | لقد حظيتُ بطفولة سعيدة للغاية. |
| Şey, Çocukluğum biraz garipti. | Open Subtitles | حسن، لقد حظيت بطفولة غريبة |
| Benim çok acılı bir Çocukluğum oldu. Size bir gün anlatırım. | Open Subtitles | كانت لديّ طفوله تعيسه ساخبرك بشيئ |