Bir bakıma, kaçması Cotchins'ler için iyi olmuş çünkü eğer bu adam gelip düğünü basmasaydı çok para kaybedebilirlerdi. | Open Subtitles | انه شيئا جيد انه هربت من اجل الكوتشن على ايه حال لان هذا الرجل لا يأتي لديهم مال كثير |
Hepinizin, burada çok para olduğunu düşündüğünü tahmin ediyorum. | Open Subtitles | اعتقد انكم تظنون ان هذا مال كثير, ألستم كذلك؟ |
Eh 30 milyar dolar çok para. | TED | و بالتالي 30 مليون دولار هو مبلغ كبير من المال. |
O sizin gelirinizi de temsil eder. Bu küçük topla çok para kazanıyorsunuz. | TED | إنها تمثل مداخيلكم المالية. أنتم تجنون الكثير من الأموال من تلك الكرة الصغيرة. |
Bir kere Mahmut abi bu gemicilik işinde çok para var. | Open Subtitles | يا عمى محمود، هناك أموال كثيرة فى مجال الملاحة هذا أولاً: |
çok para kazandığın zaman, bana yeni bir motosiklet al. | Open Subtitles | عندما تحصل على الكثير من المال اشتري لي دراجة جديدة |
Seksi arkadaşım ve ben bizi Alderaan'a götürecek bir gemi arıyoruz ve çok para ödemeye hazırım. | Open Subtitles | مرحباً .. أنا وصديقي المثير نبحث عن سفينة تأخذنا لـ كوكب ألدران وأنا مستعد لـ دفع أموال طائلة |
Senin için çok para alıyorum ve bu da seni benim kaltağım yapıyor. | Open Subtitles | لقد حصلت على الكثير من النقود ثمناً لك و هذا يجعلك أنت عاهري |
Üzgünüm, eski dostum, ama iki milyon gerçekten çok para. | Open Subtitles | -آسف , صديقي القديم , ولكن اثنين مليون مال كثير |
Yağ tankeri kaçırmalıyız. Yağ işinde çok para var. | Open Subtitles | علينا أن نسرق براميل بترول هناك مال كثير في البترول |
Sıkı vurguncular, kumarbazlar, çok para, büyük arabalar. | Open Subtitles | أشخاص ذوى نفوذ , مقامرون مال كثير , سيارات فارهة |
Bir banço almayı istemekle ilgili bir not yazdım – 300 dolarlık bir banço, ne çok para. | TED | كتبت تدوينة عن رغبتي في شراء آلة بانجو .. آلة بانجو بثلاثمئة دولار، وهو مبلغ كبير من المال. |
Ne düşündüğünüzü biliyorum: "Bu çok para ve nasıl olur?" | TED | أعلم بما تفكرون: "هذا مبلغ كبير من المال وكيف نخسره؟" |
Sadece bazı dertlerden kurtulmak için 10.000 dolar, çok para Ong. | Open Subtitles | ان 10 الالاف دولار مبلغ كبير يا اونج لمجرد ان نوفر علينا المشاكل |
Uzay çöplüğünü takip altına almak için neden çok para harcıyoruz. | Open Subtitles | لماذا ننفق الكثير من الأموال على تعقب خردة من الفضاء ؟ |
Böylece, meme kanseri ile başladık çünkü bu alanda çok para vardı ve devlet parası değil. | TED | وبالتالي، بدأنا بسرطان الثدي لأنه توجد أموال كثيرة لدعمه، لا توجد أموال من الحكومة. |
Sana çok para gönderiyorum, anne. Bebek bakıcılığı yapmak zorunda değilsin. | Open Subtitles | أرست لك الكثير من المال يكفيك عن أن تكوني راعية أطفال |
İkimiz de çok para kazandık. İkimizde bir sürü hatun götürdük. | Open Subtitles | كسبنا أموال طائلة وضاجعنا فتيات لا تُحصى |
Onu oradan çıkarmak için çok para ya da çok sikiş gerekecek. | Open Subtitles | ولكن سيتطلب الكثير من النقود لأخراجها من هُناك أو الكثير من المُضاجعة |
Sadece son zamanlarda çok para harcadım gibi geliyor ama senin de harcadığını biliyorum. | Open Subtitles | انظري, شعرت أنني كنت اصرف المال الكثير مؤخراً, لكنني أعلم أنكِ أيضاً كذلك. |
Bu yıl çok para kazanmıştın ama emlak işinden değil | Open Subtitles | جمعت كثير من المال هذه السنة ولكن ليس من العقارات |
Bunu kendimle iyice konuşacağım ve eğer çok para istemezsem kendime zam yapacağım. | Open Subtitles | سوف أقرر مع نفسى و إذا كنت بحاجة إلى نقود كثيرة سوف أمنحها لنفسى شكراً يا سيدى |
Bu işte çok para var mı? | Open Subtitles | هل تَجْمعُ الكثير مِنْ المالِ في العمل بهذا الخَطِّ ؟ |
Los Angeles'da oteli var çok para kaybediyor ve doğru dürüst bir hayatı yok. | Open Subtitles | انه يملك فندق فى لو انجلوس... يخسر اموال كثيرة.. انه ضائع.. |
Küresel düzeyde bu o kadar çok para değil | TED | ليس بالكثير من المال على المستوى العالمي، |
Eğer daha çok para vermezsem tavuk gibi boynumu koparacağını söyledi. | Open Subtitles | قال بأنّه كان سيلفّ ي رقبة من مثل الدجاج الصغير إذا أنا لم أعطيه مال أكثر. |
Peki çok para kazansam ve ve hepsini seni ve çocuklarımı şımartmak için harcasam da olur mu? | Open Subtitles | لكن هل ستكوني سعيدة إذا كسبت مال وفير وأنفقته لترفيهك والاطفال؟ |