"çoklu" - Translation from Turkish to Arabic

    • المتعدد
        
    • المتعددة
        
    • متعدد
        
    • تعدد
        
    • متعددة
        
    • مُتعدّدة
        
    • متعدّدة
        
    • متعدده
        
    • انفصام
        
    • المتعدده
        
    • المتعدّدة
        
    • المتعدّدةِ
        
    • متعدّد
        
    • لإنفصام
        
    • التعدد
        
    Neden olmasın? bu çoklu görevler dünyası içinde Kendi tekli görev noktanızı bulun. TED لِم لا ؟ إذاَ أوجد منطقة مهمتك الأحادية في هذا العالَم المتعدد المهام
    çoklu evrenin çoğunda hiçbir şey yoktur ve biz fizik kanunlarının bir şeylerin olmasına izin verdiği birkaç yerden birinde yaşıyoruz. TED في غالب الكون المتعدد لا يوجد شئ، ونحن نعيش في واحد من الأماكن القليلة حيث تسمح قوانين الفيزياء بوجود شئ ما.
    O zaman bu gizemin anahtarı çoklu evrenin istatistiksel özelliklerinde yatıyor olabilir. TED اذا المفتاح لهذه المعضلة قد يكمن في الخصائص الاحصائية لهذه الاكوان المتعددة.
    Gerçekten deli olsaydın, o başka olurdu. Ama bu çoklu şeyle olmaz. Open Subtitles إذا كنت مجنونة حقاً لإختلف الأمر و لكن ليس لهذه الأشياء المتعددة
    Tek ihtiyacım çoklu bir indüksiyon kablosu ve ana bilgisayar koridoruna giriş kartı. Open Subtitles كل ما أحتاجه هو طريق لتشكيل سلك متعدد وادخله إلى مسار الجهاز الرئيسي
    çoklu görevi yavaşlatmak istiyorsak bunun parlak bir şekilde işe yaradığını görebiliriz. TED ‫إذا كنا على استعداد لإبطاء تعدد المهام،‬ ‫فقد نجد أنه يعمل بنجاعة.‬
    Eğer bu doğru ise, bu birden fazla defa olacaktır; bu durumda bizler de çoklu evrenin bir parçası haline gelmiş oluyoruz. TED إذا كان ذلك صحيحاً فسوف يحدث أكثر من مرة؛ سوف نكون جزءاً من أكوان متعددة أكبر بكثير.
    çoklu banka dolandırıcılığı ve elektronik sahtekârlık. Open Subtitles تُهم مُتعدّدة بالإيداع المصرفي والإحتيال.
    Kolu geri çekmemiş olanlar ise sonsuza dek çoklu evrende kaybolacak. TED أي شخص لم يسحب الرافعة سيُفقد في الكون المتعدد إلى الأبد.
    Fizik kanunlarının farklı olduğu, çoklu evrenin farklı parçaları olduğuna inanıyor. Open Subtitles بأن قوانين الفيزياء مختلفة في الأجزاء المختلفة من هذا الكون المتعدد
    çoklu evren bir tarafta ve bazı güzel simetriler diğer tarafta. Open Subtitles الكون المتعدد على احد الجانبين وبعض التماثل الجميل على الجانب الآخر
    Biz bu iki rakamın kusursuz olduğu çoklu evrenin bir yerinde yaşıyoruz. TED نحن نعيش في أحد أماكن الكون المتعدد حيث أن كلا الرقمين صحيح تماما.
    Tehlikede oldugunu biliyordum çünkü ta çoklu evrenin ötesinden hissettim. Open Subtitles وعلمت أنك في خطر لأني استبصرت الأمر عبر الأكوان المتعددة
    Yani kızıma yamuk yapacak olursan çoklu evrende seni bulamayacağım yer yok. Open Subtitles لذا كن جيدًا تجاه ابنتي وإلا لن يكون هناك مكان بالأكوان المتعددة
    Sizlere çoklu evrenin hikayesini üç kısımda anlatacağım. TED سأسرد عليكم قصة عن الاكوان المتعددة في ثلاثة اجزاء
    Sınırsız çoklu evreni öğrenmeye sınırsız tehlikeleri öğrenmek de dahildir. Open Subtitles معرفة وجود كون متعدد لامتناهي يضمن معرفة وجود أخطار لامتناهية
    çoklu görev ustasıyımdır ben aslında, ama bu sefer bana güvenebilirsin. Open Subtitles إني متعدد المهام بشكل باهر، لكن يمكنك الوثوق بي هذه المرّة.
    fakat çoklu bir güç dengesi yandaşları değiştirmek ve kaydırmak anlamına gelir. TED لكن تعدد قطبية السلطة يعني تحالفات متحولة ومتغيرة.
    çoklu evren fikri gariptir. TED الأن الفكرة من تعدد الاكوان هي فكرة غريبة
    Hepimiz bizim küçük evrenimizin çok daha biyik bir çoklu evrenin bir parçası olduğuna inanıyor olacağız. TED سوف نؤمن جميعنا أن كوننا الصغير هو فقط جزء صغير من أكوان متعددة أكبر.
    Hiçbir savcının çoklu itiraf olunca kimseye hüküm vermeyeceğini biliyorsun! Open Subtitles إنّك تعلم أنّ ولا أيّ مُدعٍ عام سيحصل على إدانة وهُناك إعترافات مُتعدّدة.
    Eğer çoklu AVMsi varsa bozuk kan akışı her şeyi açıklar. Open Subtitles قد يكونُ شذوذاً وعائياً إن كان لديه نواسيرٌ شريانيّةٌ وعائيّة متعدّدة
    Eldivenlerini giy. Sol göğüs ve sağ diyaframda çoklu travma. Open Subtitles ضع القفازات, جروح متعدده في الصدر الايسر و الحجاب الحاجز.
    Aynı karışım, çoklu kişilik bozukluklarını tedavi etmede de kullanılmıştı. Open Subtitles نفس التركيبة التي يفترض أن تعالج من لديهم انفصام شخصية
    Jethro, çoklu Tehdit Değerlendirme Merkezi'ne. Open Subtitles أفعل نفس الشئ جيثرو,مركز التهديدات المتعدده
    çoklu kayıp şahıs vakaları, her yerde olan şeyler, Mulder. Open Subtitles حالات الأشخاص المفقودين المتعدّدة ليست تلك الغير عامة، مولدر.
    Yao çoklu tümör sendromu denilen bir hastalığa yakalanmıştı. Open Subtitles الياو ضُرِبَ بالشيءِ مسمّاة متلازمةِ الأورامِ المتعدّدةِ
    Evet, 911, çoklu bir cinayet vakasını bildirmek istiyorum. Open Subtitles نعم، 911، أنا أوَدُّ أَنْ أَذْكرَ قتل متعدّد
    çoklu kişilik karışıklığı. Beni oraya çıkar. Tanıklık ederim. Open Subtitles حالة مثالية لإنفصام الشخصية, ضعنى على المنصة وسوفَ أشهد
    Sonsuz çoklu evreni öğrenmek sonsuz tehlikeleri de öğrenmek demektir ayrıca. Open Subtitles العلم بكون لا متناهي التعدد يتضمن العلم بمخاطر لا نهائية.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more