"öğreniyor" - Translation from Turkish to Arabic

    • تتعلم
        
    • تتعلّم
        
    • التعلم
        
    • يتعلمون
        
    • يتعلم
        
    • تعلّم
        
    • تتعلمين
        
    • يتعلّم
        
    • التعلّم
        
    • انا اتعلم
        
    • يتعلمها
        
    • يتعلَّم
        
    • وتتعلم
        
    • وعرف أنه
        
    • ويتعلم
        
    Elbette, oğlum çevresindeki dilden zengin ortamdan öğreniyor, ama o ortam da ondan öğreniyor. TED بالطبع، ابني يتعلم من بيئته اللغوية، و لكن هذه البيئة تتعلم منه أيضا
    Şempanzeler, goriller, orangutanlar insan işaret dilini de öğreniyor. TED أيضاً الشمبانزي، الغوريلا، وإنسان الغاب جميعها تتعلم لغة إشارة الإنسان.
    sadece öğreniyor, yaşıyor ve zevk alıyorsunuz. TED ومن ثم تتعلم وتعيش فعلًا وتشعر بالمتعة.
    Tarihimizi öğreniyor, kaçırdığı son 5000 yılı. Open Subtitles تتعلّم تأريخنا السنوات الـ50,00 الأخيرة التي فاتتها
    İkizler yürümeyi yeni öğreniyor o yüzden Jeffords evinde kaos hakim. Open Subtitles عندما بدأ التوأم التعلم على المشي الفوضى عمت منزل آل جيفوردز
    Bugün görüyoruz ki, 1.2 milyardan fazla insan yabancı dil öğreniyor. TED اتضح ان هذه الايام هناك 1.2 بليون شخص يتعلمون لغات اجنبية
    Gördünüz mü, Süper Adaptoid önce öğreniyor, sonra da adapte oluyor. Anladınız mı? Open Subtitles أترون , أولا المتكيف الخارق يتعلم , ثم هو يتكيف , أتفهمون ؟
    Senin gibi iyi bir çocuk öyle kötü kelimeleri nereden öğreniyor bakalım? Open Subtitles أين تعلّم طفل لطيف مثلك كلمة قبيحة كهذه؟
    Öte yandan, kızlar hürmetkâr olmayı öğreniyor. Öfke, hürmetle bağdaşmıyor. TED ‫من ناحية أخرى،‬ ‫تتعلم الفتيات أن تكن محترمات،‬ ‫والغضب لا يتوافق مع الاحترام.‬
    Hata yaptı, ama deniyor. öğreniyor. Open Subtitles قد أرتكبت خطأ واحد بدون قصد ولكنها تحاول تجنب ذلك ومازالت تتعلم من أخطاءها
    Belki de insan herkes gibi içine atmayı öğreniyor. Open Subtitles لا ربما يجب عليك أن تتعلم أن تأخذة مثل باقى الأشياء
    Lois örgü örüyor, Chris oyun oynuyor, Meg araba kullanmayı öğreniyor. Open Subtitles لويس لديها الحياكة .. كريس لديه أالعاب الفديو .. وميج تتعلم القيادة
    Üstelik sevişirken de İngilizce öğreniyor. Open Subtitles و يتيح لها ان تتعلم الأنجليزية بينما تمارس الجنس, هذا ليس عدلاً
    Bu defa durum farklı, çünkü oyun senden öğreniyor olacak, sonra da o değişiklikleri kendi program koduna yerleştirecek. Open Subtitles هذا سيكون مختلف قليلاً هذه المرة بسبب أن اللعبة سوف تتعلم منك ثم ستدمج هذه التغييرات إلى البرنامج
    Tarihimizi öğreniyor, kaçırdığı son 5000 yılı. Open Subtitles تتعلّم تأريخنا السنوات الـ50,00 الأخيرة التي فاتتها
    Eski çalışmalarına döndü. İtalyanca öğreniyor, şehirdeki dairesini düzenliyor... Open Subtitles عادت إلى خدعها القديمة تتعلّم الإيطالية جددت شقّتها في المدينة
    En azından öğreniyor, kendi yemek şirketini kurmakla işe başlayabilir. Open Subtitles إنها تتعلّم ،لذا فهي يمكن أن تبدأ شركة الغذاء الخاصة بها
    Çabuk öğreniyor, binbaşı. Takdir ettim. Open Subtitles . إنه سريع التعلم ، أيها الرائد يعجبني ذلك
    Direnmeyenler arta kalan yitik yaşamları boyunca sefalet içinde yaşamayı öğreniyor. Open Subtitles هؤلاء الذين لا يقاومون يتعلمون العيش مع التعاسه لبقية حياتهم المكسورة
    Hala hayatta olduğunu öğreniyor ve sırları açığa çıkmasın diye dönüp onu kaçırıyor. Open Subtitles تعلّم الذي هي ما زالت حيّة يرجع لإختطافها ثانية لخوف التعرّض.
    İki insan bizim kadar uzun süre evli kaldığında birbirlerini sıkmamayı bırakmayı öğreniyor. Open Subtitles اذا اثنين متزجان بطول المدة التي قضيناها تتعلمين أن تعطي للاخر مساحة
    Yaşayan organizmalar yapacak yeni yollr biriktirir, çünkü bu hataların bir kısmı işe yarar. Yani DNA öğreniyor, ve TED فهوّ يراكم طرقاّ جديدةً لصنع أنظمةٍ حيّة لأنّ بعضاً من هذه الأخطاء يعمل. فالحمض النّووي يتعلّم
    Çok güçlü değil, ama çabuk öğreniyor. Open Subtitles , ليس قوياً الآن لكنهُ سريع التعلّم
    ~Öğreniyor möğreniyorum yeni bir dil Open Subtitles انا اتعلم فعلم لغة جديدة
    - Bazıları ancak böyle öğreniyor. Open Subtitles - إنها الطريقة الوحيدة اللتي يتعلمها بعض الناس
    Daha önce hiç öldürmemiş. öğreniyor. Open Subtitles لم يقتل ميتًا سائرًا قبلًا، إنه يتعلَّم.
    İnsan uzun yaşayıp da sevdiklerini kaybedince, Logan sahip olduğu anıların kıymetini bilmeyi öğreniyor. Open Subtitles اتعلم يالوغان، تعيش لفترة طويلة, تفقد ناساً كفاية.. وتتعلم ان تقدر الذكريات التي لديك.
    Gözyaşlarını fincana akıttığında inciye dönüştüğünü öğreniyor. Open Subtitles وعرف أنه إذا بكى بالكوب تتحول دموعه إلى لألىء
    Aslında, Gayla'nın amcası hala yaşıyor, ve vals yapmayı öğreniyor. TED في الواقع، خالها لا يزال حيًّا إلى هذا اليوم، ويتعلم كيف يرقص الفالس.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more