Sally benim. Ödülüm, henüz anneliği tatmamış bu genç inek. | Open Subtitles | و الأن الهجوم أصبح لي و جائزتي العجلة الصغيرة |
o benim Ödülüm, buna hile denir! | Open Subtitles | .. هذه جائزتي هذا غشّ هذه الجائزة إحتيال |
Benim Ödülüm, benim Ödülüm, kurallar ve sonuçlar konusunda tartışma kabul etmemenin ödülü, onlardan kazandığım saygı. | TED | مكافأتي، مكافأتي لكوني لا أسمح بمناقشة قواعدي ونتائج ذلك هو اكتساب احترامهم. |
Binlerce teşekkür Harika Çocuk. Ama bir telafi Ödülüm var. | Open Subtitles | أشكرك طناً أيها الفتى العجيب على الأقل لدي جائزة تعزية |
Peki ya size gül kokularıyla gelirse Ödülüm ne olacak? | Open Subtitles | واذا اتى اليك تفوح منه رائحة الورود, مكافئتي هي؟ |
Lady yönetici ile Ödülüm hakkında görüşüyo-- | Open Subtitles | لايدى تتفاوض على مكافأتى مع المدير فى هذه اللحظة |
O yüzden, sen benim teselli Ödülüm olacaksın. | Open Subtitles | اذن سيتوجب عليك ان تكون جائزتي الإرضائية |
Bedavadan model penisi her şeyi yaptığım için benim Ödülüm ve sende kayaların yaptığı gibi burada dikileceksin. | Open Subtitles | رؤية قضيب عارض أزياء مجانًا جائزتي لفعل كُلّ شىء وكوني مقيدة بصخرة منك. |
İncil kampında "En Anlamsız Konuşan" birincilik Ödülüm. | Open Subtitles | هذه جائزتي لحصولي على المركز الأول في مخيم الانجيل |
Benim asıI Ödülüm buydu. | Open Subtitles | تلك كانت.. كانت جائزتي الحقيقية |
Şunu bana getirin. Ödülüm ve gelecekteki karım olarak. | Open Subtitles | أحضرها إلى، جائزتي وزوجتي المستقبلية |
Büyük Ödülüm bu olacaktı ama olduğum yerde sıkışıp kaldım. | Open Subtitles | كانت تلك هي مكافأتي الكبرى, وها أنا عالق |
Eğer üzdüğüm kadınların beni affetmesini sağlamazsam, hep böyle kalacaksın ve Karma seni asla Ödülüm yapmayacak. | Open Subtitles | اسمعي، لا أحاول تجاهلك إذا لم أعوّض على كل النساء اللواتي آلمتهن ستبقين هكذا، ولن تجعلكِ العاقبة الأخلاقيّة مكافأتي يوماً |
Ödülüm Çin'in yanında önemsiz bir fedakarlık. | Open Subtitles | إنها تضحية تافهة... عندما تكون الصين بأكملها مكافأتي |
Ve konuşmamın sonunda doğru cevaba en yakın yanıtı verene bir Ödülüm olacak. | TED | و في النهاية سأعطي جائزة لمن سيكون الأقرب من الجواب. |
Şeyy, bende banyonun limon gibi kokmasını sağladım. Peki nerede benim Ödülüm? | Open Subtitles | جعلت لتوي أرضية الحمام تفوح برائحة الليمون ، أين جائزة هذا؟ |
Ödülüm artıyor. | Open Subtitles | مكافئتي قد ازدادت |
Güya, skorun bir parçası değil de Ödülüm olacaktı. | Open Subtitles | كان مُفترضاً أن تكون الجائزة وليس جزءاً من النتيجة النهائية |
İnsanlığı seviyorum. Benim Ödülüm bu. | Open Subtitles | اننى أحب الانسانية هذه مكافأتى |
- Ödülüm olan Caf-POW'u mu getirdin? | Open Subtitles | أتحضر لي القهوة كـ مكافأة لي ؟ |
Benim de 3 tane Akademi Ödülüm olsa 12 yaşındakilerle bile çıkarım. | Open Subtitles | عندما أحصل على ثلاث جوائز أكاديميه أستطيع تسجيل عمري 12 سنه إن أردت |
Hayır, hayır. Noel Akşamı, kağıdımı bitirdiğim için Ödülüm olacak. | Open Subtitles | لا، لا، عشية عيد الميلاد فى أرض العجائب ستكون جائزتى |
Söylüyorum ya sana, Will. Anladım artık. ÖIüm benim Ödülüm. | Open Subtitles | أستمر في اخبارك يا ويل لقد اكتشفت الأمر , الموت هديتي |
Bizi zafere götürmekte yardım ediyorum ve Ödülüm keskin bıçağın ucu mu oluyor? | Open Subtitles | إذاً, أنا اساعد بقيادتنا إلى النصر وجائزتي هي الجانب الحاد من السيف؟ |
Benim meteorum, benim Ödülüm! | Open Subtitles | نيزكى... .. سعرى |