"ödediği" - Translation from Turkish to Arabic

    • دفعه
        
    • تدفعه
        
    • يدفعها
        
    • دفعها
        
    • التي دفعت
        
    • يدفعه
        
    • يدفع
        
    Doğru. Ama ödediği bedele baksana. Open Subtitles هذا صحيح , لكن أنظر إلى الثمن الذى دفعه نظير ذلك
    Bu, her çiftin gemiye binmek için ödediği miktar. Open Subtitles هذا المبلغ الذي دفعه كل زوجين للصعود إلى السفينة
    Bayan Danzard eminim size ödediği paranın karşılığını almak için canınıza okuyordur. Open Subtitles مدام دانزارد تجعلكم تعملون بشدة كما أتصور من أجل المال الذى تدفعه لكم
    Dinsmoor'un bana ödediği para.. ....boya ve fırçaya gidiyordu.. Open Subtitles المال الذي كانت تدفعه دينزمور كان يبقيني أرسم
    Nass beni sorguladığında babamın sana ödediği bütün rüşvetlerden bahsedeceğim. Open Subtitles عندما يستجوبني "ناس", ساخبره .عن الرشاوي التي يدفعها لك ابي
    Umarım ona bu görevi vermediğim için... sana ödediği rüşveti geri almaya kalkmaz. Open Subtitles أتمنى ألا تكون إحداها استعادة الرشوة التي دفعها لك عندما لم أمنحه عملاً
    Ama neden şirketim parasını ödediği halde birinci sınıf yemek alamıyorum? Open Subtitles لكن لم لا احصل على وجبة الدرجة الأولى التي دفعت مقابلها شركتي
    Oran, genellikle kredi geri ödenene kadar, kredi alanların kredi verenlere ödediği kredinin yıllık hissesidir. TED وهو معدل يحسب معياريًا بنسبة مئوية سنوية لقرض على أساس ما يدفعه المقترضون إلى مقرضيهم حتى ينقضي القرض بالسداد.
    Sonuçlara ve ikimizin de ödediği bedele baksana. Open Subtitles والان , نظرا للعواقب والثمن الذي كلانا دفعه
    Dünyanın en iyi kuşçusu olmak için ödediği bedelin ağırlığını yalnızca kendi bilir. Open Subtitles وحده يعلم الثمن الذي دفعه ليصبح أعظم مشاهد طيور في العالم
    Fidye, bir seferde tek kişinin ödediği en yüksek miktardı. Paranın kayda değer kısmı hiçbir zaman bulunamadı. Open Subtitles الفدية كانت الأضخم مما تم دفعه مقابل فرد واحد جزء معتبر من المال لم يتم استعادته أبداً
    - Birkaç yeri aradım. Birinci sınıf bir restoranın ödediği miktar. Open Subtitles اجريت بعض الإتصالات, هذا هو المبلغ الذي تدفعه المطاعم الأولى
    İyi bir eşin ödediği bedel nedir? Open Subtitles كما تعلم جون. ما الثمن الذي تدفعه الزوجة الجيدة؟
    ödediği paranın arttığını ve bunu karşılayamadığını söyledi. Open Subtitles المبلغ الذي تدفعه ازداد، وهو أكثر من إمكانياتها
    Bunun yerine ilaç firmalarınızın ödediği %10'luk vergileri kaldıracağım ve bu anlaşmayı 10 yıl daha uzatacağım. Open Subtitles بالإضافة الى ذلك ، سأخفّض الضريبة على سلعكم التي يدفعها رجال الأدوية و سيبقى هذا العرض طيلة 10 سنوات
    Aileye ulaşan bu döviz akışı için diğer büyük engel de göçmen işçilerin ödediği büyük, fahiş ve yasa dışı işe alınma ücreti. Göçmen işçiler, onlara işi bulan aracılara para ödüyorlar. TED ثمة عائق آخر أمام وصول الحوالات المالية إلى العائلة ألا وهو الكلفة العالية وغير الشرعية للتوظيف رسوم يدفعها المهاجرون لوكالات التوظيف التي أوجدت لهم الوظيفة
    Ama Boston Red Sox'ın ona ödediği 7,5 milyon dolar kadar değeri var mı? Open Subtitles لكن هل يستحق مبلغ 7.5 مليون بالسنة.. التي يدفعها له فريق "بوسطن"؟
    Bu, ona son üç ayda ödediği 1500 doları açıklamıyor. Open Subtitles ذلك لايوضح الـ 1500 دولار التي دفعها بالثلاث أشهر الأخيرة
    Anladığım kadarıyla ailenin ödediği 13.000 poundunun karşılığı olarak başarıyı garanti ediyoruz. Open Subtitles حسنٌ, الوضع كما أفهمه... مقابل ال13000 تقريبًا التي دفعها والداكِ. نحن نضمن لهما نجاحًا تمامًا.
    Drake'in anıları için ödediği 800.000 dolar. Open Subtitles الـ800 ألف دولار التي دفعها (دريك) من أجل المذكرات
    Annesinin iyi düzeyde prim ödediği bir poliçeyle sigortalıydı. Open Subtitles لقد كان علاجه مغطيً بالبوليصة التي دفعت فيها أمه أموالاً جيدة
    Yani ödemeye hazır birinin ödediği paraya değer, öyle mi? Open Subtitles لذا فهي تساوي ما قد يدفعه المُشتري، صحيح؟
    Babanın okula ödediği para hakkında herhangi bir fikrin var mı? Open Subtitles هل لديك ادنى فكرة كم يدفع والدك لقاء اجور التعليم ؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more