"ödev" - Translation from Turkish to Arabic

    • واجب
        
    • الواجب
        
    • الواجبات
        
    • واجبات
        
    • فرض
        
    • ورقه
        
    • تقريراً
        
    • الفروض
        
    • بواجباتها
        
    • ببحث
        
    • الفرض
        
    • فروض
        
    • للواجب المنزلي
        
    • لعمل واجباتي
        
    • عمل منزلي
        
    Hapise gidiyorum, ve sen bana ödev mi veriyorsun ? Open Subtitles أنــا ذاهبة إلى السجن ، وأنتِ تعطيني واجب منـــزلي ؟
    Geleneksel bir sınıfta, ödevleriniz vardır, ödev, ders, ödev, ders, ve sonrada sınav. TED في الفصول التقليدية لديك عدد من الواجبات واجب ثم محاضرة، ثم واجب ثم محاضرة ثم تخضع لإمتحان نهائي
    Bu ödev için iki süper markete geri dönüşüm ilanları koydum. Open Subtitles من أجل هذا الواجب وضعت إعلانات توضح فائدة إعادة تصنيع المخلفات.
    Ev ödevleri, stresli, ama hergün eve giderken, eviniz iş ise, herhangi bir ödev almaya gönüllü değilsinizdir. TED الواجب المنزلي يتسم بالضغط, ولكن عندما تعوب للبيت كل يوم ويكون واجبك هو المنزل, حينها لا تريد القيام بأية مهمة.
    Ertesi sabah ödevi kontrol edeceğiz, sonra başka konu, ödev, konu, ödev... TED وفي الصباح التالي، سنراجع الواجبات ومن ثمَّ محاضرة أخرى، وواجبات، محاضرة، وواجبات
    Hocalar ödev vermez. Open Subtitles لن يعطي المدرسون واجبات لكم لأنه اليوم الأول بالمدرسة
    Bugüne bir ödev vardı ama derse gelmeyeceğim. Open Subtitles هُناك فرض كامل اليوم، لكنّي لن أبقى للحصّه
    Geçen sene, o 8 yaşındayken, okul için bir rapor hazırlıyordu, ya da kurbağalarla ilgili bir ödev yapıyor olmalı. TED وعندما بلغت ثمانية أعوام، فى العام الماضى، كانت تعمل تقريراً للمدرسة، أو كان لديها واجب منزلى عن الضفادع.
    İnşallah fazla ses çıkarmıyordur. Yapmam gereken tonla ödev var. Open Subtitles آمل ألا يصدر منه أصوات مرتفعة، لأن لديّ واجب عليّ حله
    Çocuklara ilham vermesi için dönem başında verdiğim bir ödev. Open Subtitles إنه واجب أعطيه للطلبة أول كل عام لكي ألهمهم.
    Geçen hafta ödev vermiş miydi? Dalmışım. Open Subtitles نسيت لو أنه لدينا واجب الأسبوع الماضي , لم أكن منتبهة
    Neden ödev bu kadar önemliydi? TED لماذا كان الواجب المدرسي حقًا بتلك الأهمية؟
    Komik olan ne? Şimdi ödev yapmanın sırası değil. Open Subtitles إن هذا ليس مضحك ضع ذلك الواجب المنزلي بعيدا
    Anladım. Bilgisayarı sadece e-mail ve ödev için kullanıyorum. Open Subtitles انا فقط أستخدم حاسوبي من أجل .البريد الإلكتروني و الواجب المنزلي
    Geçen hafta, aileniz ile ilgili bir ödev hazırlamanızı istemiştim. Open Subtitles الأسبوع الماضي، كَان الواجب كِتابَة مقالةَ حول عائلتِكِ.
    Benim yaşımdaki herkesten 2 kat daha fazla ödev yapmak zorunda kalıyorum. Open Subtitles عليّ أن أعمل ضعف الواجبات المزلية المفروضة على الطلاب في مثل سنّي
    ödev, kulaklık, çanta, başka, başka. Open Subtitles الواجبات المنزلية ، الرأس ، حقيبة يد ، فحص ، فحص ، فحص
    Ödevim vardı. Bize ödev yaptırdılar. Open Subtitles كان عندي واجبات منزلية وجعلونا نقوم بمهمات اضافية
    Hafta sonu ödev teslimi isteyen öğretmenim olmadı. Open Subtitles لم يجبرني مدرس يوماً على تسليم فرض في نهاية الأسبوع.
    Bir ödev hakkında konuşmak için bir gün beni bürosuna çağırmıştı. Open Subtitles في يوم جئت الى مكتبه أراد مناقشة ورقه كتبتها
    Arkadaşlarımı bir ödev partisine çağıracaktım, ama abur cuburlarım mahvolmuş. Open Subtitles كنت سأدعو زملائي في الصف لأداء الفروض المنزلية عندي لكن الطعام الذي كنت سأقدمه تدمر ، وداعاً للجامعة
    Tabii, eğer bir kaç yılını kız uyuşuk uyuşuk içerken ve zayıf Beyaz Rus'larla takılırken ödev yaparak geçirmek istiyorsa. Open Subtitles طبعا , إذا وافق على قضاء سنتين في القيام بواجباتها بينما تشرب و هي فاقدة الوعي مع الفتيات الروسيات البيض
    Cadılığa olan ilgi artışı üstüne bir ödev yapıyorum da. Open Subtitles إنني أقوم ببحث عن شعبية السحر المُتزايدة
    Fazladan ödev ya da 6 saatlik bir cezaya kalma? Open Subtitles رصيد إضافي من الفرض المنزلي أم إحتجاز لمدة ست ساعات؟
    Kulağa çok eğlenceli gelsede, Yapmam gereken dünya kadar ödev var arayı kapamam lazın, yani bütün gece kütüphanede olacam. Open Subtitles على قدر مايبدو هذا مسلياً، إلا أنه هنالك فروض جامعية عديدة عليَّ أن أقوم بتحضيرها، لذا سأكون في المكتبة طوال الليل
    25. ve 26. dosyaları ödev olarak vereceğim. Open Subtitles سأقوم بإرسال الملفات 25 و26 للواجب المنزلي
    Tabii ki işliyor çünkü 10 saatlik nöbet sonrası eve gelip 2 ödev ve 2 banyo yaptırıp 4 kişiye yemek hazırlıyorum. Open Subtitles نعم, لأنني قمت بقضاء 10 ساعات مناوبه و أتيت للمنزل لعمل واجباتي أحمم شخصين و أُطعم أربع أشخاص
    - Hiçbir yere. ödev falan. Open Subtitles -ليس لمكان، عمل منزلي

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more