| O Ölü adam senin üvey babandı ve seni taciz ediyordu. | Open Subtitles | وقراءة رسالة له. ذلك الرجل الميت كان زوج أمك, وقام باستغلالك. |
| Evet ama Ölü adam bizimle burada ve hiç sorun etmiyor. | Open Subtitles | أجل , لكن لدينا الرجل الميت هثنا معنا وهو راضي بذلك |
| - 'Ölü adam Özelliği' denen bir akıllı makine sayesinde. | Open Subtitles | لماذا؟ - نظام كيزمو الصغير يعرف بخاصية الرجل الميت - |
| Benzin istasyonunda ki Ölü adam gibi rehinemiz de aynı yolun yolcusu olacak. | Open Subtitles | رجل ميت في محطة البنزين ورهينتنا سيحدث له نفس الشيء |
| New York birleşik devletlerinde nerde bir Ölü adam varsa, orda mutlaka bir kız vardır. | Open Subtitles | تبعا للولايات المتحدة لمدينة نيويورك, عندما يكون هناك رجل ميت, فالدافع فتاة بشكل ما |
| Bunu ilk etapta ben düşünmüştüm. Sen de "olamaz" demiştin. - 'Ölü adam fasilitesi' mi ne? | Open Subtitles | إسمع يا غاربر, لقد أخبرتك بهذا وأنت لم تقتنع, لقد قلت شيئا عن خاصية الرجل الميت |
| Kayıp çocuklar, Jane hazineyi Ölü adam mağarasında buldu! | Open Subtitles | جين لقد فعلتيها ايها الضائعون جين عثرت على الكنز فى كهف الرجل الميت |
| Tamam, Bana tuzluğu atan Ölü adam kim? | Open Subtitles | من الرجل الميت الذي رمى علبة الملح علي ؟ ؟ |
| Ölü adam bir gün önce öldürülmüş olan bir suç ortağıydı. | Open Subtitles | الرجل الميت كان شريكا في جريمة قتل في اليوم السابق |
| Tek ebeveynin. Teknedeki Ölü adam babasıymış. | Open Subtitles | حسناً أحد الوالدين الرجل الميت من القارب هو والده |
| Ölü adam, cenazeci, kız kardeş, Raylene. | Open Subtitles | الرجل الميت ، متعهد دفن الموتى الأخت ريلين |
| Bak Ölü adam parayı gömdü ve sonra Kaybetti ama bu noktanın dışında. | Open Subtitles | أنظر دفن الرجل الميت المال وبعد ذلك فقده، لكن ذلك أمر محتمل |
| İçimizden seçilmiş ve Ölü adam'ın Dağı'nda tek başına yaşayan biri. | Open Subtitles | هو الذي أختير من بيننا والذي يعيش لوحده في جبل الرجل الميت |
| Ölü adam fahişelerden hoşlanıyormuş galiba ne dersin? | Open Subtitles | لكن يبدو أن الرجل الميت بالفعل كان يحب المحترفات.. ها؟ |
| O Ölü adam bugün onu aramış. | Open Subtitles | هو يعتقد بأن ذلك الرجل الميت إتصل به الليلة |
| "Ölü adam Eli" - Bu gece şanslıyım ayrıca eve gidemeyeceğim sanırım. | Open Subtitles | اوه , يد رجل ميت حظ سئ , يبدو انك لن تذهب الى المنزل الليلة |
| Ve 130 kiloluk bir Ölü adam gibi kokuyor. | Open Subtitles | تنبعث منه رائحة رجل ميت وزنه 300 باوند. |
| Tek yapmam gereken oraya gitmek adamı yalnız yakalamak ve ona o kadar çok Ölü adam kanı vermek ki kendini bir gençlik kulübünde sansın. | Open Subtitles | لذا كل ما علي فعله هو الذهاب إليهم ...والانفراد بالرجل ثم أرديه بدماء رجل ميت |
| Suratımı deşmeye çalışan 300 yaşında bir Ölü adam olmasaydı, bunu Google'da kendim aratırdım. | Open Subtitles | كنت لأقرأه بنفسى لولا أن هناك 300 شخص ميت يحاولون نزع وجهى |
| Sadece oteldeki Ölü adam gibi bitmesini İstemiyorum. | Open Subtitles | لا أريد أن ينتهي بي الحال مثل الشخص الميت في الفندق |
| "Selam, Ölü adam zamanımızı buna harcamaya..." | Open Subtitles | "هيه، لن يمانع الرجل الميّت في أن نضيّع..." |
| Yani, Ölü adam Macy, kazı mı yapıyordu? | Open Subtitles | إذاً, الرجل المتوفي ميسي كان يدير عملية الحفر؟ |
| İçeri girdik, sonra o madeni şey açıldı, içinde Ölü adam vardı. | Open Subtitles | لقد كنا بالداخل وهذا الشىء المعدنى أنفتح وكان هناك رجلاً ميتاً بداخله |
| Bunun anlamı; ya Ölü adam, kulüp kapanana kadar içeride saklandı... | Open Subtitles | هذا يعني إما أن الرجل المقتول ختبئ في النادي بعد أن أغلقنا |
| Hani arkasını topladığın Ölü adam var ya kendini öldürmemiş. | Open Subtitles | لذلك هذا الرجل ميتا كنت قد تم تنظيف بعد، وقال انه لم يقتل نفسه. |
| - Hiç Ölü adam görmüş müydünüz? | Open Subtitles | -هل رأيت رجلا ميتا من قبل ؟ |