"ölümüyle" - Translation from Turkish to Arabic

    • موت
        
    • بموت
        
    • وفاة
        
    • بمقتل
        
    • مقتل
        
    • بوفاة
        
    • بموته
        
    • موته
        
    • وفاته
        
    • موتها
        
    • بوفاتها
        
    • لموت
        
    • بوفاته
        
    • بمصرع
        
    • لمقتل
        
    Sen ve Huck'tan, Sally'nin kocasının ölümüyle ilgili herbir şeyi araştırmanızı istiyorum. Open Subtitles أريدكِ وهاك أن تحضران لي كل ما تجدناه عن موت زوج سالي
    Açıklayamayacağın bir altı ayın vardı ve Conrad'ın ölümüyle hapsi boylamana izin veremezdim. Open Subtitles كان لديك ست أشهر ضائع فيها ولن اجعلك تأخذ الملامه على موت كونراد
    Sana Kim Hye Jin'in ölümüyle bir ilginin olup olmadığını soruyorum. Open Subtitles إنني أسألك إذا كان لك أيّ علاقة بموت كيم هي جين؟
    Baba ya da sevdigi bir karakterin ölümüyle bu yola girmeleri. Open Subtitles إنّهم مندفعين بسبب وفاة شخصيّة أب بارزة أو أحد أفراد أسرتهم.
    Hep söylediğim gibi, Scarza'nın ölümüyle ilgim olmadığını ispatlıyor. Open Subtitles هذا يثبت ما قلته دائماً لم يكن لدي علاقة بمقتل سكارزا
    Yüzbaşının ölümüyle, kız kardeşinin kayboluşu arasında bir ilişki buldunuz mu? Open Subtitles هل تمكنت من الربط بين مقتل الملازم و إختفاء شقيقته؟ ربما
    Burada bir şeyler dönüyor, Çavuş. Emily Arundel'in ölümüyle alakalı. Open Subtitles هناك شئ يحدث هنا يا جنرال , متعلق بوفاة ايميلى
    Ama diyeceğim şu ki, inkar, sevdiği birinin ölümüyle yüzleşen kişinin yaşadıklarını tasvir etmekten çok ama çok uzak bir sözcük. TED ومع ذلك سأقول لكم ان النكران ليست كلمة قوية كفاية لوصف ما عانيناه أنا وهؤلاء الذين يواجهون موت احبائهم
    Sen arkadaşın Skipper'ın ölümüyle içmeye başladın. Gerçek bu, değil mi? Open Subtitles لقد بدأت تشرب ليلة موت صديقك سكيبر ، هل انا محق ؟
    Sen arkadaşın Skipper'ın ölümüyle içmeye başladın. Gerçek bu, değil mi? Open Subtitles لقد بدأت تشرب ليلة موت صديقك سكيبر ، هل انا محق ؟
    Siz canlı mankenler, kardeşimin ölümüyle bir ilgim var mı diyorsunuz? Open Subtitles هل أنتم أيها الأغبياء تقولون أنه لي علاقة بموت أخي ؟
    Onun yolu, başkasının ölümüyle döşenmişti ve ateşin sönmesi gibi basit bir nedenle hayatını kolaylıkla kaybedebilirdi. TED كان طريقها معبدًا بموت فتاة أخرى، وقد تُسلب حياتها منها بنفس السهولة، لأجل أمر بسخافة خمود شعلة نار.
    Tek söyleyebileceğim, ziyaretimin Villette'in ölümüyle ilgisi yok. Open Subtitles انا يمكننى فقط أن أقول أن زيارتى ليس لها أى علاقة بموت فاليت
    Baba ya da sevdiği bir karakterin ölümüyle bu yola girmeleri. Open Subtitles إنّهم مندفعين بسبب وفاة شخصيّة أب بارزة أو أحد أفراد أسرتهم.
    - Adam aklını kaçırmış, Amiralim. - Sizi karısının ölümüyle suçluyor. Open Subtitles أنه جن تماماً يا أدميرال، إنه يلومك على وفاة زوجته
    Bay Wing'in ölümüyle birlikte, Daniel Clamp'ın uzun süredir ertelenen projesinin gerçekleşmesi için son engel de kalktı. Open Subtitles وفاة السيد ونغ أزاحت عائقا أمام إقامة مشروع الحي الصيني الذي أجله كلامب
    Senin ortağımın ölümüyle ilgin olduğunu sanmıyorum. Doğru. Open Subtitles أنا لا أعتقد أنه لك أي علاقة بمقتل شريكي هذا صحيح
    O, sizin halen karınızın ölümüyle takıntılı olduğunuzu yazmış... duygusal olarak tutukluğunuza da değinmiş. Open Subtitles من طبيبك النفسي الدكتور كروجر الان، هو يقول بأنك لازلت مشغول التفكير بمقتل زوجتك..
    Bay Spade, benim Archer'in ölümüyle ilgim olduğunu düşünmüyorsunuz, değil mi? Open Subtitles سيد سبايد, هل تظننى متورطة فى مقتل ارتشر ؟
    Size söylemeye geldim... ..Peder Logan'ın, Villette'in ölümüyle ilgisi olamaz. Open Subtitles انا جئت هنا لكى أخبرك بأنه مستحيل أن يكون ألآبت لوجن متورط فى مقتل فاليت
    Biz Lord Edgware'in ölümüyle ilgili koşulları araştırıyoruz. Open Subtitles نحن نحقق فى الظروف المحيطة بوفاة اللورد ادجوار
    Bu şekilde sistemi suçlayacak ve ölümüyle, bizzat ölümün kazandırdığının üstünde ve ötesinde bir şey başaracaktı. Open Subtitles بهذا سيوجه اتهامه للنظام الحاكم و يحقق شيئا بموته
    Tasavvur edemediği şey, basit olduğunu düşündüğü, önemsiz gibi görünen bu hareketinin, yakın gelecekte ölümüyle sonuçlanacağıydı. Open Subtitles قليلاً ما عرف وقتها أن هذا الفعل البسيط الحميد سيؤدي إلى موته الوشيك
    Sürücü ölümüyle sonuçlanacak bir iç kanama geçirmektedir. Open Subtitles عانى السائق إصابات داخلية مما أدى إلى وفاته.
    Onun trajik ölümüyle, mutlulukla geçen 19 yıl sona ermiş oldu. Open Subtitles زواجنا السعيد الذي دام 19 سنة قد إنتهى بسبب موتها المأساوي
    Lakin adamın ölümüyle bir bağlantısı olmasa resmini o dolaba koymazdı. Open Subtitles لكن لن تضع صورته في تلك الخزانة إذا لمْ يكن مُرتبطاً بوفاتها بطريقة ما.
    Dünya bugün Diego Ricardo'nun ölümüyle sarsıldı... gezegenin en genç insanının. Open Subtitles أصيب العالم اليوم بصدمة لموت دييغو ريكاردو أصغر إنسان على الأرض
    Sürekli müşterilerimden biriydi. Ama yemin ederim ki ölümüyle bir alakam yok. Open Subtitles كان أحد العُملاء المُنتظمين لديّ، ولكن أقسم أنّ لا علاقة لي بوفاته.
    Bir sürü şey için beni suçluyor ve bunu nasıl karşılarsın bilmiyorum ama bence annemin ölümüyle onun bir ilgisi olabilir. Open Subtitles إنه يلومني على العديد من الأمور، وأنا لا أدري... كيف ستتقبل أنت هذا، ولكنني أعتقد... أن له علاقة ما بمصرع والدتي.
    - Bu olay aynı zamanda bir CTU personelinin ölümüyle de sonuçlanan sizin güvenlik protokollerinizdeki ciddi gedikleri temsil ediyor. Open Subtitles هذا الحادث يمثل إختراق خطير لبروتوكولات أمنكم وقد ادي لمقتل موظف من الوحدة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more