Bununla birlikte, beyaz pislik ailemin ölümleri ile ilgili olarak, bana tüm sorumluluğu verdiklerini bilmiyordum. | Open Subtitles | بالرغم من أني لم أعرف والدي الحقيرين ولكنني أتحمل كل المسئولية المترتبة على موتهم |
Ve yaşamlarını feda eden şövalyelere gelince, ölümleri üzüntüye ve yas'a neden olmadı. | Open Subtitles | والفرسان الذى ضحوا بحياتهم موتهم كان لظهور صباح جديد وليس الحزن |
ölümleri, şehrin kendini kurtarmasını teşvik etti ve şehir o zamandan beri ağır aksak topallıyor. | Open Subtitles | موتهم ايقظ المدينه لانقاذ نفسها وها هي الآن غير قادرة على هذا |
ölümleri durdurmak için tek yol olan Kutsal Taşı bana versin. | Open Subtitles | إعطائي الحجر المقدس هو السبيل الوحيد لوقف هذه الوفيات |
- Dört kişiyiz ve içimizde adam öldürmek gibi bir deneyimi olan sadece kardeşin tabii, daha önceden Gus'un şahit olduğu kazayla ölümleri saymazsak. | Open Subtitles | شون من اربعتنا أخوك هو الوحيد فقط الذي قتل رجل على الارجح إلا إذا كنا نعد الوفيات الناجمة عن الحوادث |
Mücadelemiz açısından ölümleri, yaşamlarından daha değerli olabilir. | Open Subtitles | قد يكونوا أكثر قيمة فى صراعنا بالموت من اجل الحياة |
ölümleri öyle beklenmedik oldu ki. | Open Subtitles | موتهما , كان شيئاً مربكاً جداً بالنسبة لي |
Her birinin ölümleri kayıtlara doğal ölüm olarak geçmiş. Kalp krizi, damar tıkanıklığı. Paraşütle serbest atlayış kazası. | Open Subtitles | . حددت أسباب وفاتهم على أنها طبيعية ، سكتة قلبية . انسداد في الوعاء الدموي ، حادث غوص |
Ne ölümleri hakkında ne de kaza hakkında. | Open Subtitles | أية أشياء عن موتهم ولا أشياء تتعلق بالحادثه |
ölümleri araştırdığı bahanesini öne sürebilir. | Open Subtitles | إنها تستطيع الخروج بعذر أنها كانت تقوم ببحث عن موتهم |
ölümleri acımasızca hızlandırılmış. Yani çabuk yaşlanma. | Open Subtitles | موتهم كان متسارع بشكل مميت الشيخوخة السريعة |
Bak, ölümleri bir kaza yüzünden olabilir. | Open Subtitles | انظر ، أنا أعرف أنّ موتهم يمكن أن يكون مجرد حادث |
Amaçları olmayan insanlarla ilgilenmiyorum. Sadece ölümleri boşa gidecek kişilerin canını bağışlarım. | Open Subtitles | لا أهتم بالذين لا غاية تُرجى منهم، إنّما أستثني أولئكَ الذين سيكون موتهم خسارة. |
Sadece ölümleri boşa gidecek kişilerin canını bağışlarım. | Open Subtitles | إنّما أستثني حيوات من أجد في موتهم خسارةً. |
"Holyoke'in takipçileri Stillwater Gölü'nün doğaüstü bir güce sahip olduğunu düşünüyor ve söz konusu gücü gizli bir ayinle çağırmaya çalışıyorlardı ölümleri şeytani amaçlarına engel olmadan önce." | Open Subtitles | اتباع هوليوك اعتقدوا ان ستلوتر بها قوه خارقه ونحن نحاول اطلاق القوه خلال ظروف غامضه قبل ان يحضر موتهم نهايه |
Yine de prostat kanseri ölümleri 14,000'i aşıyordu. | Open Subtitles | إلّا أن رقم الوفيات بسرطان البروستات فاقهم بـ14,000. |
Bu ölümleri araştırmak kimsenin umurunda olmazdı. Sen olmasaydın, o timsah hâlâ insanları öldürüyor olacaktı. | Open Subtitles | لم يهتم أحد بالتحقيق في تلك الوفيات وبدونك لكان هذا التمساح يقتل البشر |
Sadece ölümleri raporla, kimsenin bir şey sormayacağını garanti ederim. | Open Subtitles | إملئي فقط تقرير الوفيات وسأضمن أن لا يستجوبكم أحد |
Bu çocukların doğal olmayan ölümleri bu büyük şehirdeki yıllık ölümlerin üçte birini oluşturuyor. | Open Subtitles | تشكل وفاتهم نسبة الثلث من الوفيات غير الطبيعية سنويًا في هذه البلدة |
O sadece buralılar içindir. Yabancılara daha saygılı davranılır ve ölümleri hızlı olur. | Open Subtitles | للسكان المحليين فقط أما الأجانب فيعطوا مزيد من التقدير بالموت السريع |
ölümleri ve yeniden doğuşları en önemli mahsülleri olan mısırla ilişkilendiriliyor. | Open Subtitles | قِصة موتهما و ولادتهما مُجدداً ارتبطت بنمو محصولهم الرئيسي الــذرة |
Yıldız ölümleri olmadan oksijen açığa çıkamaz. Hidrojen ve helyumdan ağır diğer elementler oluşamaz. Bu durumda yaşam da mümkün olmaz. | TED | لذلك بدون موت نجمي؛ لن يكون هنالك أكسجين أو عناصر أخرى أثقل من الهيدروجين والهيليوم، ومن ثم لن تكون هناك حياة. |
Çocuk ölümleri onda birine düştü. | TED | معدل وفيات الأطفال قد انخفض عاملاً واحداً من 10. |
- Evet. Gülmeleri, ölümleri olacak! Gülmeleri, ölümleri olacak! | Open Subtitles | يضحكون فيموتون يضحكون فيموتون |
Belki de beni en çok sevindiren bir diğer istatistik; çocuk ölümleri. | TED | الإحصائية الأخرى, ربما هي ما أُفضّل هي أن ننظر في وفيات الأطفال |
Bu mumyaları incelerken, her birinin ölümleri hakkında anlatacak farklı birer hikayelerinin olduğunu hissettim. | Open Subtitles | كما درس ل هذه المومياوات , كان ل الشعور بأن كل واحد كان قصة مختلفة لنقول عن الموت الخاصة بهم. |