| Düşebilirim, ama ölmem, bunun için içimdeki gerçek ben ilerler ve onlar için hayatımdan vazgeçtiğim dostlarımla yaşamaya devam eder. | TED | فإنني قد أسقط ، لكنني لن أموت ، وماهو حقيقيٌ بداخلي سيبقى ويعيش مع رفاقي الذين ضحيت بحياتي من أجلهم. |
| beni biraz onaylaman için.. ölmem ve tekrar dirilmem gerekti. | Open Subtitles | كان عليّ أن أموت وأحيا من جديد كي تقدّرني قليلاً |
| Ebeveynlerim arasındaki şiddetli bir tartışma sonrasında bir umutsuzluk ve çaresizlik anında annem bana döndü ve ölmem gerektiğini söyledi. | TED | وعقب مشادة أخرى بين والدي، في لحظة قنوط ويأس، ألتفتت إلي والدتي وقالت لي يجب أن أموت |
| İçimde biri var ve o, ölmem gerektiğini söylüyor. | Open Subtitles | هناك شخصاً بداخلى يقول بأننى يجب أن أموت |
| Başkaları yaşasın diye benim ölmem gerek. Güzellik yaşasın diye. | Open Subtitles | انا يجب ان اموت ليعيش الاخرين, وكذلك يعيش هذا الجمال. |
| Son ana, son saliseye kadar buna inanırsam asla ölmem. | Open Subtitles | وإذا لم أصدق حتى آخر لحظة فلن أموت أبداً |
| Buradaki konu, görünüşe göre şeytanla çok ortak yönümüzün olması ve benim ölmem gerekiyor. | Open Subtitles | هناك موضوع فى الرسومات,يبدو أن أنا وإبليس لدينا الكثير من الأشياء المشتركة و أننى يجب أن أموت |
| Savaş alanında, onurlu bir şekilde ölmem gerekiyordu! | Open Subtitles | لقد كان لي قدري يفترض أن أموت في المعركة |
| Savaş alanında, onurlu bir şekilde ölmem gerekiyordu! | Open Subtitles | لقد كان لى قدرى يفترض أن أموت فى المعركة |
| Çok yaşadım. ölmem gerekir. Konuşalım. | Open Subtitles | لقد عشت كثيرا كان يجب أن أموت وليس أقيم محادثه |
| - ölmem için beni orada, o kumsalda bırakmalıydın. | Open Subtitles | كان يجب أن تتركيني أموت هناك على الشاطيء |
| Eğer olmazsa, ben de aşk acısıyla ölmem. | Open Subtitles | وأذا لم يكن موجوداً لم أموت حزناً على فراقه |
| Eğer var olmazsa ben de aşk acısıyla ölmem. | Open Subtitles | وأذا لم يكن موجوداً لن أموت حزناً على فراقه |
| Daha uzun süre ölmem, sen çok yaşlanana kadar. | Open Subtitles | حسنا,سيمر زمن طويل قبل أن أموت. عندما تكونين عجوزا أكثر |
| Görüyorsun ya, eğer ölmeyeceğime inanırsak ölmem. | Open Subtitles | أترى , لو اني أنا و أنت قررنا اني لن أموت فلن أموت |
| Çocuklar Tanrıya ölmem için dua etseniz iyi olur. | Open Subtitles | عليكم أيها الفتيان أن تبتهلوا للرب حتى أموت |
| - Kaçmıyorum... burada ölmem gerekse bile. | Open Subtitles | لقد إكتفيت هرباً , حتى لو كان معنى ذلك أن أموت هنا |
| ölmem gerekiyor yoksa insanlara zarar vermeye devam edeceğim. Lütfen. | Open Subtitles | يجب أن أموت و إلا سأواصل أذية الآخرين، أرجوكِ |
| Bana dostum de, böylece yalnız ölmem. | Open Subtitles | ولد، قٌل لي أنك صديقي، حتى لا اموت وحيداً |
| Colt' u elinizden kaçırdığınız için ölmem gerekiyor. | Open Subtitles | أنتماتدعانالمسدسيسرقمنكما, و أنا عليّ أن اموت |
| Richard Alpert, onları geri götürmenin tek yolunun benim ölmem olduğunu söyledi. | Open Subtitles | قال بأنّ الوسيلة الوحيدة لحملهم على العودة هي بموتي |
| ölmem demiştim. | Open Subtitles | -قلت لك أنّي سأنجو |
| Benim o kazada arkadaşlarımla birlikte ölmem gerekiyordu. | Open Subtitles | لم أمت في تلك الحادثة مع أصدقائي و أنت أخبرتني أنني التالية |
| Beni kaçırdılar ve zorla oraya ölmem için kapattılar! | Open Subtitles | لقد إختطفوني وقَفلَو علي هناك للمَوت! |