| Görüyorum ki Vali, belirtileri dindar danışmanlarından daha az önemsiyor. | Open Subtitles | أرى أن الحاكم لم يهتم بالدلالات مثلك ليس دائما سهلا |
| Ama okul sistemi onun çevreye düşman yarattığını önemsiyor mu? | Open Subtitles | لكن هل نظام المدرسه يهتم انها تخلق بيئه عدوانيه للتعليم؟ |
| "Holt büro hatalarını yakalamayı suçlu yakalamaktan daha çok önemsiyor." | Open Subtitles | هولت يهتم اكثر بالامساك الاخطاء الكتابية عن الامساك بالاشخاص السيئين |
| Hayvanlar birbirlerini gerçekten önemsiyor ve hatta belki seviyorlar. | TED | وهي أن الحيوانات يمكنها أن تهتم بعمق لبعضها البعض، ربما حتى هم يحبون بعضهم البعض. |
| Evet, akıllı, güzel ve gerçekten beni önemsiyor. | Open Subtitles | لقد كانت ذكية،و جميلة، و كانت حقاً تهتم لأمري. |
| Kimse önemsemiyor. İnsanlar sadece seni önemsiyor. | TED | إنهم لا يكترثون لذلك وما يهتمون به هو أنت. |
| Bunu benden daha çok önemsiyor gibisin. | Open Subtitles | أعتقد أحياناً أنكِ تهتمين بهذا أكثر مني. |
| New York Belediye Başkanı 22 seçim bölgesinin gözü üzerindeyken, tehlike altındaki 18 vatandaşını, bulundukları yere şahsi bir ziyarette bulunacak kadar önemsiyor olmalı. | Open Subtitles | متخلف ب22 نقطة في جميع الإقتراعات يهتم بما فيه الكفاية ب18 مواطن في التهلكة المحيطة بهم للقيام بظهور شخصي لتأييدهم |
| O sekilde olmadı! Anh beni önemsiyor, seviyor. | Open Subtitles | هذا ليس ما حصل انه يهتم لي , انه يحــبني |
| Elaine Martin seni önemsiyor ve seni çok özlüyor. | Open Subtitles | الين ان مارتن يهتم لامرك وهو يشتاق اليك كثيراً |
| Bunu ne adalet sistemi önemsiyor ne de ben önemsiyorum. | Open Subtitles | لا. فنظام القضاء لا يهتم بهذا ولا أنا أيضاً |
| Evet canım, biliyorum, General biraz hırçın ve bazen de buyurgan ama seni önemsiyor. | Open Subtitles | فظ قليلا .. و مستبد في بعض الاحيان و لكني متأكده انه يهتم بك |
| Sen de bunu önemsiyorsun çünkü Byron Kaneb önemsiyor. Ve senin de orada bulunmanı istiyor. | Open Subtitles | انت تهتم لأن , بايرون كينب , يهتم وهو يتوقع ان تكون حاضراً |
| Gökkuşağı Sarayı'nı siktir et! Bu adam göçmen sorununu önemsiyor. | Open Subtitles | اللعنة على منزل قوس قزح هذا الرجل يهتم بالهجرة |
| Telgraf gönderdiğine göre seni çok önemsiyor olmalı. | Open Subtitles | لابد أنها تهتم بك كثيراً كي ترسل لك برقية |
| Eğer bana sorarsan, hâlâ önemsiyor. | Open Subtitles | ولو أخذت برأيي، فهي لازالت تهتم لأمرك بالفعل |
| Hayır, bu doğru değil. Beni önemsiyor. | Open Subtitles | كلا، هذا ليس حقيقي ، تهتم اهتماما كبيرا. |
| Bilinçli yatırımcılar, ÇSY sorunlarını önemsiyor. | TED | وهم يهتمون بقضايا الحوكمة البيئية والاجتماعية وحوكمة الشركات. |
| 23 sene önce önemsediğin bir şeyi şimdi de önemsiyor musun? | Open Subtitles | هل أنتي ما زلتي تهتمين بأي شيء اهتممتي به قبل 23 سنة |
| Yanlış olur mu bilmiyorum, ama ama seni çok fazla önemsiyor ve sen ona, ona bir şans daha verebilirsen belki kaldığımız yerden devam edebiliriz. | Open Subtitles | ..كان خطأ،لكن . لكنّه يهتمّ بك كثيرا، وإذا أمكن أن تمنـحيه فرصة أخرى |
| Bize olanları biraz önemsiyor gibisin. | Open Subtitles | عليك أن تكترث قليلاً لما يحدث لنا. |
| Son birkaç yıldır yanımda değildin. Beni önemsiyor. | Open Subtitles | أنتِ لم تكوني معي خلال العامين الماضيين، إنها تهتمّ لأمري |
| Hoş ve kibar ayrıca yatakta mutlu olup olmamamı çok önemsiyor. | Open Subtitles | إنه لطيف ونبيل جداً وكل ما يهمه فى السرير هو سعادتي |
| Bazı sebeplerden ötürü, seni önemsiyor. Kendi hayatını tehlikeye atacak kadar. | Open Subtitles | إنّها لسبب ما تحفل بك لدرجة مجازفتها بحياتها. |
| Ama iyi biridir. Seni ve aileni önemsiyor. | Open Subtitles | لكنّه شخص طيّب، إنّه يحفل بشأنكِ و بشأن عائلتكِ. |
| ...bütün bunları babam için yaptıysanız onu gerçekten önemsiyor olmalısınız. | Open Subtitles | إن كنتم خضتم بكل هذا من أجل أبي لابد أنكم تهتمون حقا لأجله |