"üzerimize" - Translation from Turkish to Arabic

    • إلينا
        
    • نحونا
        
    • فوقنا
        
    • باتجاهنا
        
    • نتوحد
        
    • لمهاجمتنا
        
    • تعرضنا
        
    • يهاجموننا
        
    • هاجمتنا حركة
        
    • نلفت
        
    • أننا استرعينا
        
    • ينقض
        
    • تجاهنا
        
    Hiçbir zaman mağara ağzına dikkatleri üzerimize çekecek birşey koyma. Open Subtitles لا تضع أبداً شيئا قرب فم المغارة لتجذب الإنتباه إلينا
    ayrılırken isyan çıkartmadığınızdan ve üzerimize... vergi tahsildarlarını getirmediğinizden emin olun.. Open Subtitles إحرصا على عدم إثارة أي ضجة بينما تغادران وتجلبان الجمارك إلينا.
    İnsanlar, gemiler ve uçaklar gerili yay gibi üzerimize salınacakları anı bekliyor. Open Subtitles جنود و سفن و طائرات تتمنى لحظه إطلاقها نحونا
    Albay, üzerimize düşüyor. Open Subtitles أيها العقيد , هذا الشىء قادم نحونا علينا التحرك فى الحال
    Yukarı baktım, bir sonraki geliyordu ve tam üzerimize geldi. Open Subtitles نظرتُ للأعلى و هناك كانت الموجة التالية أتت مُباشرة فوقنا
    Evet, bu Luisa ve tam üzerimize geliyor... 12 mil hız yapıyor olmalı. Open Subtitles نعم ، انها الويزا وانها قادمة مباشرة باتجاهنا عليها ان تعمل جيدا 12 عقدة.
    Omar, kaltağını hallettiğimiz için bir süre üzerimize gelmeyecek. Open Subtitles أقصد ، أن (عمر) لم يعد لمهاجمتنا منذ أن قتلنا فتاته
    Kaptan, dümdüz üzerimize doğru geliyorlar ve birçok bomba yüklü uçağımız var, şu anda güvertede bekleyen. Open Subtitles يا قبطان , إنهم قادمون إلينا مباشرةً ولدينا ذخيرة على سطح السفينة
    Biz korktukça, kabuslarımızda var olan gece yaratıkları üzerimize örtülür. Open Subtitles هذه المخلوقات الليلية التي تحوم حول كوابيسنا تنجذب إلينا حين نبثّ الخوف.
    Baltayla üzerimize geldi. Rachel da böcek ilacı bombasını kullandı. Open Subtitles اتى إلينا فاستخدمت رايتشل مبيد الحشرات عليه
    Ağaçlarda gizlenmiştik, onlar da dosdoğru üzerimize gelmişlerdi. Open Subtitles ،لقد اختبأنا في بعض الأشجار وهم قد أتوا إلينا
    Ben buna salgın derim ama doktor bu kelimeyi... fareler üzerimize hücum edene kadar kullanmamayı tercih ediyor. Open Subtitles لقد كبرت ونحن نسميه طاعوناً لكن الطبيب يريد التحفظ على الأمر في حال كنا محظوظين وقررت الجرذان أيضاً القدوم إلينا
    üzerimize dikkat çekemeyeceğimizi biliyorsun. Open Subtitles أنتي تعرفي أنه لاينبغي أن نجذب الإهتمام نحونا
    Komutanım, iki nükleer bomba üzerimize geliyor. Tahmini çarpma süresi 20 saniye. Open Subtitles سيدتى , أكثر من قنبلتين نوويتين متجهة نحونا , باقى عشرون ثانية للإصابة
    Mars'taki toz zerresini görebiliyorlar ama kimse bu üzerimize gelen devasa kar fırtınasının farkına varmamış mı yani? Open Subtitles بوسعهم رؤية الغبار عى المريخ، لكن لم يلاحظ أيّ أحد قدوم العاصفة الثلجية العملاقة نحونا.
    [El çırpma sesi] Ve sesleri yükseldi, yükseldi, yükseldi, çok şiddetli bir şekilde tam üzerimize doğru. TED تصفيق وزاد الصوت اعلى واعلى حتى حلقت فوقنا
    üzerimize yıllar inşa edilecek. Çok yıllar, çok din şehitleri. Open Subtitles ستبنى السنون فوقنا سنوات كثيرة ، شهداء كثيرون
    üzerimize doğru geliyordu. Aklıma gelen ilk iki kelimeyi söyledim. Open Subtitles لقد كان قادماً باتجاهنا وقد قلت أول كلمتين جاءتا في بالي
    Birleşip üzerimize geleceklerdir. Open Subtitles وسوف يوحدون القوى لمهاجمتنا.
    Halihazırda gövde hasarı çok zaten. Ve üzerimize bir Alkesh geliyor. Open Subtitles لقد تعرضنا لضرر كبير سلفاً، ولدينا سفينة الكيش قادمة
    Caelianlar ve dostları üzerimize lanet Belçikalılar gibi geliyorlarlar. Open Subtitles . الكيلين وأصدقائهم يهاجموننا كالأحصنة اللعينة
    Taliban kızgın yağmur gibi üzerimize çöktü. Open Subtitles "لقد هاجمتنا حركة "طالبان مثل المطر المُنهمِر
    Tekrarladığım şeyi özetlemek gerekirse, rahat ve sıradan olacağız, dikkatleri üzerimize çekecek birşey yapmayacağız. Open Subtitles لذا، لتلخيص ما كرّرت سنكون هادئين نخفف اللعب لا نلفت الإنتباه لأنفسنا
    Öyle. Onların tüm dikkatini üzerimize çektiğimizden eminim. Open Subtitles أجل، أنا متأكد من أننا استرعينا انتباههم الكامل
    Bunlardan biri mesela gördüğümüz çizgili garip şey, her an üzerimize atlayıp bizi öldürecek bir kaplan mı? TED أحد هذه الأسباب قد يكون، كما تعلمون، هو أننا عندما نرى هذا الشئ المخطط العجيب، نتساءل أهذا نمر يريد أن ينقض علينا ويقتلنا؟
    Efendim Nathan Hale az önce yola çıktı ve hız azaltarak üzerimize doğru tam yol ileri geliyor. Open Subtitles سيدي ، لقد هبطت سفينة " ناثان هيل " للتو إنهم يتباطؤوا تجاهنا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more