"şey buldu" - Translation from Turkish to Arabic

    • وجد شيئاً
        
    • وجد شيء
        
    • وجد شيئا
        
    • وجدت شيء
        
    • وجد شيئًا
        
    • عثر على شيء
        
    Bu kuş öyle bakıp duruyor. Bir şey buldu. Open Subtitles هذا الطائر لا ينظر فقط , لقد وجد شيئاً ما
    Silah sistemleri için bir şey buldu. Open Subtitles لقد وجد شيئاً من أجل أنظمه الأسلحه ليس هناك وقت كاف
    Doktor Beckett görmeniz gereken bir şey buldu. Open Subtitles اوه،الدكتور بيكيت وجد شيء يجب أن ترى هذا.
    O adi herif eminim orada gerçekten İşe yarar bir şey buldu ve onu kendine aldı. Open Subtitles إنا متأكد بأن الوغد قد وجد شيء ما فعلاً شيئاً مثمر وأنطلق به من ذلك المنزل؟
    O kutulardan birinde karısının katiliyle ilgili bir şey buldu. Open Subtitles لقد وجد شيئا في تلك الصناديق دلته على قاتل زوجته
    Kurbanlarımızın vergi kayıtlarında bir şey buldu. Open Subtitles لقد وجدت شيء في السجلات الضريبية للضحايا
    Haklıymışsın. Düzeltmek istediği bir şey buldu. Open Subtitles كنت محقًّا، فإنّه وجد شيئًا يودّ إصلاحه.
    Beş yıl boyunca, bu noktada ceza kesiliyordu ve kafa karıştırıcıydı, sonra bir vatandaş bir şey buldu, idarecilere söyledi ve birkaç hafta içinde sorun çözüldü. TED لخمس سنوات كان يتم المخالفة في هذه النقطة وكانت ذلك محيراً، ولكن مواطنا عثر على شيء ما وأخبر المدينة، وخلال أسابيع قليلة تم إصلاح المشكلة.
    Millet, dışarı gelin. Sam bir şey buldu. Open Subtitles تعالي يارفاق تعالو الى هنا , سام وجد شيئاً
    Profesör ilginç bir şey buldu. Open Subtitles يبدو ان البروفيسور قد وجد شيئاً مهماً
    Ama yetenekli bir çocuk. İnandığı bir şey buldu. Open Subtitles لكنه موهوب، وأخيراً وجد شيئاً يؤمن به
    Bir şey buldu! Hadi kaz. Open Subtitles لقد وجد شيئاً هيا
    Ronnie, Sıvı Adam'la ilgili bir şey buldu. Open Subtitles مرحباً (روني) وجد شيئاً بشأن الرجل السائل, يقول أنه مهم
    -Bilgisayar hâlâ arıyor ama Warrick ilginç bir şey buldu. Open Subtitles هل توفقتم بنتائج أثار الإطار؟ الكمبيوتر ما زال يعالج ذلك لكن(وارريك) وجد شيئاً مثيراً للاهتمام
    Müşteri dosyalarının birinde bir şey buldu. Open Subtitles وجد شيء في واحد من ملفات عميلنا.
    Hey, bakın. Bir şey buldu. Open Subtitles انظر لقد وجد شيء
    Adli tıp Wheatondale'de bir şey buldu. Şimdiye kadar 16 ayrı kişiden DNA. Open Subtitles فورينكس) وجد شيء) "في "ويتوندال
    Kanyonun sonuna yakın bir yerde Fattuh ilginç bir şey buldu. Open Subtitles فى نهاية الممر الضيق وجد شيئا مثير للفضول
    Işın silahına benzer bir şey bulamadı, ama merakını uyandıran başka bir şey buldu. Open Subtitles في الواقع هو لم يرا شي مثل شعاع البندقية, ولكنه وجد شيئا اخر يثير فضولة.
    Bende, sende bulamayacağı bir şey buldu. Open Subtitles لقد وجد شيئا في لن يجده أبدًا فيك مرةً أخرى
    46 dakika önce bir tim bir şey buldu. Open Subtitles مُنذ46دقيقة، أحد الفرق وجدت شيء.
    Ancak, Carter bir şey buldu. Open Subtitles على أي حال, كارتر وجدت شيء ما
    Metzger bir şey buldu. Bu işini kolaylaştırabilir. Open Subtitles (ميتزجر) وجد شيئًا ربما يسهل عليكِ العمل قليلاً.
    Sizi bu saatte rahatsız ettiğim için özür dilerim ama Jake Soleil'e ait bir şey buldu ve doğal olarak bekleyemedi. Open Subtitles آسف على إزعاجك بهذا الوقت، لكن (جيك) عثر على شيء يعود لـ (سوليل)، ومن الواضح أنه شعر أنه لا يمكنه الإنتظار.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more