"şeyler yapma" - Translation from Turkish to Arabic

    • لفعل شيء
        
    • لا تفعل أيّ شيء
        
    • لا تفعل أشياء
        
    • القيام بأمر
        
    Bu konuda bir şeyler yapma şansımız ve harika fırsatımız var. TED ولدينا المقدرة والفرصة الرائعة لفعل شيء حيال الأمر.
    Size de birine karşı güzel bir şeyler yapma hazzını verdim. Open Subtitles وأعطيكم الشعور بالرضاء لفعل شيء لطيف لشخص ما
    Ve şimdi, gerçekten harika bir şeyler yapma fırsatını yakaladık. Open Subtitles لقد جئت بهذه الرحلة وشهدت العالم والآن لدينا فرصة لفعل شيء رائع
    Bana senin insan olmadığını hatırlatan böyle şeyler yapma. Open Subtitles لا تفعل أيّ شيء قد يذكّرني أنك لا تكون إنسان
    - Pişman olacağın şeyler yapma. - Bunun için artık geç. Open Subtitles ـ لا تفعل أيّ شيء تندم عليه ـ لقد فات الأوان على ذلك
    Ama böyle şeyler yapma. Open Subtitles لكن لا تفعل أشياء كهذه
    Ve 18 ay önce Google'da başka bir işim vardı, ve şuan burda oturmakta olan patronuma müzelerle ve sanatla ilgili bir şeyler yapma fikrimi açıkladım, ve o bana izin verdi. TED وقبل 18 شهرا، كنت أشغل وظيفة أخرى في غوغل، رميت بفكرة القيام بأمر بخصوص الفن والمتاحف إلى رئيستي في العمل والتي توجد في الواقع هنا، وسمحت لي بالقيام بذلك.
    Burada iyi şeyler yapma fırsatın var bu kadar saf olma. Open Subtitles لديك الفرصة الملائمة لفعل شيء ما هنا لا تكون ساذجاً
    Burada iyi şeyler yapma fırsatın var bu kadar saf olma. Open Subtitles لديك الفرصة الملائمة لفعل شيء ما هنا لا تكون ساذجاً
    Nasıl olsa hepimiz öleceğiz ama bazılarımız, onun gibi anlamlı şeyler yapma şansına sahip. Open Subtitles الآن كلنا سنموت في النهاية، ولكن أحد منا، مثلها، لديه فرصة لفعل شيء مفيد لها.
    Bana ne yaptığınızı anlattıktan sonra da sonunda bir şeyler yapma şansım olduğunu anladım. Open Subtitles ثم بعدما أخبرتني حيال كل مافعلته رأيت فرصتي أخيرًا لفعل شيء لنفسي
    [Google] (Kahkahalar) Töre cinayeti geleneği ile ilgili bir şeyler yapma arzusuyla doluyken, Google'dan faydalandım ve insanların dünyanın her yerinden diğer insanlarla iletişime geçebildiği bir site olan Facebook' u keşfettim. Böylece, Karaçi'deki küçücük, beton çatılı tek odamdan, Birleşik Krallık, A.B.D, Avustralya ve Kanada'dan insanlarla bağlantı kurdum ve töre cinayetlerine karşı WAKE UP (UYANIN) isminde bir kampanya başlattım. TED [غوغل] (ضحك) في رغبتي الملحة لفعل شيء حيال هذا التقليد عكفت على استخدام غوغل ومن ثم اكتشفت فيس بوك الموقع الذي يمكن الناس من الإتصال بأي أحد في العالم و هكذا، من تحت سقف غرفتي الصغيرة في كراتشي كنت على اتصال بأناس في المملكة المتحدة و الولايات المتحدة واستراليا و كندا وأقمتُ حملة اسمها حملة استيقظ ضد جرائم الشرف
    Aptalca şeyler yapma. Open Subtitles لا تفعل أشياء سخيفة.
    Diğeri ise heyecan verici bir şeyler yapma isteği. TED والآخر هو الرغبة في القيام بأمر مثير.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more