"şovum" - Translation from Turkish to Arabic

    • برنامجي
        
    • عرضي
        
    • فقرتي
        
    • برنامجى
        
    • البرادواي
        
    • مسلسلي
        
    Kabul, hastalarla derinlemesine ilgilenemiyorum .ama şovum her gün binlercesine yardım ediyor. Open Subtitles حسنا,قد لا اقوم بالبرنامج بتحليلات عميقة لكن برنامجي ساعد الاف من الناس
    Elbette, her zaman başarılıyımdır kendi şovum, arabalarım, harika bir mikrodalga fırınım var. Open Subtitles بعد برنامجي الخاص ، ومحلّ السيارات وفرن الميكروويف الرائع
    Sana ihtiyacım var. Bugün benim şovum var. Open Subtitles اليوم برنامجي وأنا متوترة والبرنامج مباشر
    Sanırım bizim karşılıklı bir ilişkimiz var, benim şovum ve senin şovun. Open Subtitles أفترض أننا لدينا صداقة متبادلة عرضي وعرضك
    Yani, benim şovumda rol almayacak, ki şovum mevcut mu onu da bilmiyorum. Open Subtitles لذا ، لا ، هي لن تشترك في عرضي والذي يجعلني أتساءل إن كان عرضي موجود حتى
    - şovum esnasında ona göz kulak olmak ister misin? Open Subtitles هلا تراقبها بينما أقوم بتقديم فقرتي ؟
    Radyo şovum var benim. Open Subtitles انا لدى برنامجى الخاص على الراديو
    Broadway şovum "Böyle Dans"tan beri böyle dans görmemiştim. Open Subtitles لم يسبق شاهدت رقص كهذا، منذ مسرحية البرادواي (دانسن لايك ذات)
    Hepinizin bildiği gibi, yeni şovum Deep Powder'ın haftaya galası olacak. Open Subtitles كما تعلمون، مسلسلي الجديد "المسحوق العميق" سيُعرض للمرّة الأولى في الأسبوع المقبل
    Yani benim şovum iptal edildi ama inan bana, kimse hemşireler hakkında bir şov izlemez. Open Subtitles أعني، برنامجي لم ينجح لكن صدقيني، لا أحد سيشاهد برنامج ممرضات
    Ooh, şovum başlıyor. Biraz izlesem sorun olur mu? Open Subtitles إنه موعد عرض برنامجي أيمكننا مشاهدة جزء منه؟
    Pekala. Ailelerinin bodrumunda kalan birkaç asalak genç üç beş kötü yorum yaptı diye birden hit şovum bayatladı mı oldu? Open Subtitles اذا يقوم بضع مراهقين بكتابة بعض التعليقات السلبية عن برنامجي ويصبح برنامجي الناجح مملا
    Hayır kesin değil! Bu benim şovum Greg. Open Subtitles هذا برنامجي يا غريغ وللمرة الأولى قد يكون لدينا شيء حقيقي
    New York Magazine şovum hakkında bir hikaye hazırlayacak, yazarı ben seçtim. Open Subtitles مجلّة نيويورك سوف تنشر خبر صحفي عن برنامجي ويحقّ لي أنا اختيار الكاتب
    Mükemmel olacaktı, aynen benim favori TV şovum: "Saved by the Bell" deki gibi. TED وبدا أن ذلك سيكون مثالياً مثل برنامجي المفضل "أنقذه الجرس"
    şovum gerçekleşmeyecek, yani bu iş bitti, kapandı, hoşçakal, çok teşekkürler. Open Subtitles عرضي لن يتم لذا فهذا العرض قد انتهى ، ذهب وداعاً ، شكراً لكم جزيلاً
    Sonra Melissa, şu anda Melissa'yla bir şovum var. Open Subtitles وبعد ذلك مع ميليسا، وأنا الآن لدي عرضي الخاص مع ميليسا
    Aynen. Sonra kendi ürün koleksiyonum ve parfümüm olur. Sonra da kendi şovum. Open Subtitles مستحضرات تجميل، وبعدها أحظى بعطري الخاص ومنها أنظم عرضي الخاص.
    Saati biliyorum çünkü favori şovum başlıyordu ve giriş müziğini duyabiliyordum. Open Subtitles 01 هذا دقيق جداً أعلم هذا لأن عرضي المفضل سمعت موسيقة بدايته
    şovum iyi geçmişse mutlaka küçük bir hediye bırakmaya çalışırım. Open Subtitles إن كان عرضي جيداً، أحاول دائماً أن أترك هدية صغيرة في مكان ما.
    şovum iyi geçmişse mutlaka küçük bir hediye bırakmaya çalışırım. Open Subtitles إن كان عرضي جيداً، أحاول دائماً أن أترك هدية صغيرة في مكان ما.
    - şovum esnasında ona göz kulak olmak ister misin? Open Subtitles هلا تراقبها بينما أقوم بتقديم فقرتي ؟
    Neden şovum tamamen çizgi filmden oluşuyor? Open Subtitles لم كل برنامجى عبارة عن كرتون؟
    Broadway şovum "Böyle Rezalet"ten beri böyle rezalet görmedim! Open Subtitles لم يسبق شاهدت سوء كهذا، منذ مسرحية البرادواي (كراب لايك ذس)
    Beni engelleyemezsin. Bu benim şovum. Open Subtitles لا يمكنك أن تمنعيني عنه، هذا مسلسلي

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more