"ağlamak" - Translation from Turkish to Arabic

    • بكاء
        
    • أبكي
        
    • تبكي
        
    • بالبكاء
        
    • دموع
        
    • للبكاء
        
    • لتبكي
        
    • تبكى
        
    • والبكاء
        
    • نبكي
        
    • ابكي
        
    • سأبكي
        
    • الدموع
        
    • البُكاء
        
    • سيبكي
        
    Noel, içki içmek, ağlamak ve polislerden ibaretse... Open Subtitles هناك مشروبات كحولية,بكاء,وشرطة. جيد,هذا هو عيد الميلاد.
    Bütün hafta boyunca, hatta diğer hafta bile ağlamak istedim... Open Subtitles أريد ان أبكي لمدة أسبوع كامل .. والاسبوع الذي بعده
    İkinci olan ise Rose ve ben Disneyland'a giderken oturup ağlamak durumununda kalacak. Open Subtitles حصولها على المركز الثاني سيجعلها تبكي أنا و روز سنذهب الى ديزني لاند
    Belki de sen ağlamak üzere olduğun için öyle görüyorsundur. Open Subtitles أو ربما أنت الذي تتمنى لو كان بمقدورك البدء بالبكاء
    Kucaklamayı pek bilmem ama ağlamak istiyorsan söyle her daim ağlatabilirim. Open Subtitles العناق قليلا.ايضا.. اذا احتجت دموع أخبرنى انا يمكننى ان اجعلك تبكى
    Kadınlar da kendilerini berbat hissederler ve ağlamak için tuvalete giderler. . Open Subtitles و المرأة تشعر بالسوء حيال نفسها و فقط تذهب للبكاء في الحمام
    Burada oturduğumuz sürece ağlamak ve mızmızlanmak yok. Open Subtitles لن يكون هناك نحيب أو بكاء وأنت جالس هنا هل تفهم ذلك؟
    Ben bu arabada olduğum sürece ağlamak, yalan söylemek ve çene çalmak yok. Anladın mı? Open Subtitles كل الوقت الذي أمضية في هذه السيارة لن يكون هناك أي بكاء , كذب أو محادثات
    Koşmak, zıplamak, göz teması, gülmek hatta ağlamak bile var. Open Subtitles أعني هناك ركض و قفز و تواصل بالعين ضحك و حتى بكاء
    YaşIı adamın mezarına gittim, böylece düğünde ağlamak zorunda olmayacaktım. Open Subtitles لقد ذهبت لزيارة قبر والدي حتى لا أبكي في الزواج
    YaşIı adamın mezarına gittim, böylece düğünde ağlamak zorunda olmayacaktım. Open Subtitles لقد ذهبت لزيارة قبر والدي حتى لا أبكي في الزواج
    O hatıralarla sarmalanıp onlarla ağlamak istiyorum, çünkü bu beni rahatlatıyor. Open Subtitles .أريد أن أنشغل بهذه الذكريات .أن أبكي فوقها لأن ذلك يريحني
    Bu kadar para söz konusu olunca ağlamak gayet kolay oluyor. Open Subtitles حسناً، من السهل أن تبكي عندما ينطوي الأمر على مال كثير.
    Ama ağlamak ve ileriye baskı yaptığınız şahsı hissetmek... Open Subtitles ولكن لكي تبكي وتشعر بذلك الضغط كل ماعليك هو الدفع للأمام
    Birini unutmanın tek yolu, kendini gerçekten kötü hissetmek, kız arkadaşlarına ağlamak ve sürekli ondan ne kadar nefret ettiğini tekrarlayıp durmaktır. Open Subtitles الطريقه الوحيده لتتخطي شخص هي الشعور بالحزن , وان تبكي عند صديقاتك وان ترددي دائما لماذا كرهتيه في رأسك كل يوم
    Parayı o kadar çok istiyorum ki içimden ağlamak geliyor. Open Subtitles أفتقده كل يوم في حياتي و هذا يجعلني أريد أن أشرع بالبكاء انت مثير للشفقة
    ağlamak yok, Judy. George, barı açık bıraktım. Open Subtitles لا دموع يا "جودي" "جورج"، تركت خزانة المشروب مفتوحة.
    Yani, sen ağlamak için ormana girmeseydin bu şeyi hiç bulmazdım. Open Subtitles حسنا, لم أكن أبدا لأجدها, إن لم تذهبي للبكاء في الغابة
    Bunu gözlerine sürmesiyle ağlamak için gerçek bir sebebi olacak. Open Subtitles عندما تمسح عينها بهذا ستجد حقا شئ لتبكي عليه
    Yalnız kalıp ağlamak istediğine ve annem çocukları sevdiğine göre ben de golfu sevdiğime göre... Open Subtitles ما دمت تحبين الانفراد بنفسك والبكاء وأمي تحب ان تكون برفقة الاولاد وأنا بالصدفة أحب الغولف
    Ama ayrıca ağlamak da önemli bir şey şarkı söylemek de, dans etmek de... Open Subtitles ولكنّه من المهمّ ايضا ان نبكي .. نغنّي , نرقص ان نسبح
    Ama şu an, seni dinlerken, mutluyum yine de ağlamak istiyorum. Open Subtitles ولكن عندما استمع إليك الآن انا سعيدة رغم اني اريد ان ابكي
    ağlamak yok. Open Subtitles لا تبكي , سأبكي أيضاً
    Hadi, artık ağlamak yok. Daha büyük ve daha iyi şeyler olacak. Open Subtitles تعال لا مزيد من الدموع نحن إلى أشياء أكبر وأفضل
    Özür dilemek, ağlamak ve onu görmek istiyordum. Open Subtitles أردتُ أن اعتِذر أردتُ البُكاء أردتُ رُؤيتها
    Senin gibi abisi olan birine, sadece ağlamak düşer. Open Subtitles أي شخص يكون له أخ مثلك ، سيبكي

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more