"ajanla" - Translation from Turkish to Arabic

    • عميل
        
    • العميل
        
    • عميلة
        
    • جاسوس
        
    • الوكيل
        
    • للعميل
        
    • بالعميل
        
    • العملاء الفدراليون
        
    Wichita'da başka bir ajanla birlikte, bir tesiste ona göz kulak oluyorduk. Open Subtitles تم تكليفي مع عميل آخر إلى حمايته في مختبر في مدينة ويتشيتا.
    Eğer sokağımda tuhaf arabalar görürsem eğer herhangi biriyle konuşursan, mesela federal bir ajanla, birini daha öldüreceğiz. Open Subtitles حسنا إذا رأيت أي سيارات غريبة في شارعي لو تحدثت مع أي شخص عميل فيدرالي مثلا
    Böyle fazla şevkli bir ajanla karşı karşıya bile olsam aramaktan vazgeçirmek için bir kaç yöntemim vardı. Open Subtitles حتى عندما كنت امام العميل المتحمس كان عندى عدة طرق لاثباط عزيمته فى البحث
    Fletcher ile, iki taraflı olduğu bilinen bir ajanla temasta olsaydınız muhtemelen sizi memuriyetten alırlardı. Open Subtitles إذا كنت قد اتصلت بالعميل فلتشر العميل المزدوج فهم على الأغلب سيقيلوك من منصبك
    Bilinen son görüşme, "SideWinder" lakaplı bir ajanla oldu. Open Subtitles و فى إتصالهم الأخير كان هناك عميلة لنا تدعى سايدويندر
    Asla yakalayamayacağın çok özel bir ajanla birlikte çalışıyoruz. Open Subtitles أترى نحن نعمل مع جاسوس عظيم شخص ما لن تراه يهاجمك
    Beni çift taraflı bir ajanla aynı odaya koy, ona birkaç soru sorayım hemen orada çift taraflı mı oynuyor anlarım. Open Subtitles يمكن أن تضعني في غرفة مع ..,عميل مزدوج محتمل ..,و تدعني أسأله سؤالين
    Şuna bak; babası bir federal ajanla girdiği çatışmada öldürülmüş. Open Subtitles اسمع هذا والده قتل في تبادل لاطلاق النار مع عميل فيدرالي جرحت ركبته
    Hiç şahit kalmaz. eğitimli bir ajanla uğraşmak, bir ustayla satranç oynamak gibidir. Open Subtitles التعامل مع عميل متدرب كاللعب بالشطرنج مع شخص محترف
    Başka bir federal ajanla çatışmaya girdiğine dair duyumlar aldık. Open Subtitles علمنا أنه ربما كان متورط في مشادة مع عميل فيدرالي آخر.
    Artık bizi izleyip izlemediklerini anlayamıyoruz bu yüzden bir ajanla görüşmesine imkân yok. Open Subtitles لا يمكننا أن نعرف إن كانوا يتتبعوننا بعد الآن لهذا من المستحيل مقابلة عميل
    Narkotikteki ajanla aranız nasıl? Open Subtitles كيف تجري الأمور مع عميل المدّعي العام خاصّتك؟
    Sizi yöneten ajanla görüşmelerinizin kaydı ve tabii ki şimdi de bu. Open Subtitles لدينا تسجيلات لك علي الهاتف مع العميل الذي يرأسك والآن بالطبع لدينا ذلك
    - ajanla tekrar buluşmayı düşündüğüne emin misin? Open Subtitles أأنتِ متأكدة من أنه ينوي مقابلة العميل مرة أخرى؟ أجل
    Bu sabah yanında olan ajanla görüşmeliyim. Open Subtitles أريد أن أتحدّث إلى العميل الذي كان معها.
    Ama SD- 6'dan çift taraflı bir ajanla daha çalışabiliriz. Open Subtitles لكن أنا أعرف أنّه يمكننا أن نستخدم SD-6"العميل المزدوج الآخر في الـ".
    Ayrıca burada Washington'daki evinizde vurulan ismi olmayan bir ajanla ilgili kapalı bir dosya da okuduk. Open Subtitles ولقد قرأنا أيضا ملفا سريا عن عميلة تعرضت لاطلاق نار في شقتها هنا في واشنظن
    Hey, bir sorum var DCS iken Annie Walker adında bir ajanla çalıştın mı? Open Subtitles أوه ، أنت سؤال .. عندما كنت مدير القسم هل عملت مع عميلة سرية تدعى آني والكر؟
    Evet, beni haftalardır takip eden rakip teşkilattan bir ajanla çalışmaya başladım. Open Subtitles نعم كنت اعمل مع جاسوس من وكالة منافسة نعم كنت اعمل مع جاسوس من وكالة منافسة ظلت تلاحقني لأسابيع
    Rani! CBI'den bayan Nathan, yarın Mumbai'de o ajanla irtibata geçecek. Open Subtitles السّيدة ناثان من سي بي إل ستجتمع بذلك الوكيل في مومبي غدا.
    Kendisi bu mahallede oturduğuna inandığımız ajanla olan tek bağ. Open Subtitles الذي يُصادف أن الرابط الصلب الوحيد الذي نملكه للعميل النائم، ونعتقد أن يعيش في المجتمع المبوب.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more