Ve söz veriyorum, ajanların ailelerine söz veriyorum failleri adalete teslim etmeden dinlenmeyeceğiz. | Open Subtitles | أقطع وعداً لعائلات العملاء بأنه لن يهدأ لنا بال حتى نقدّم المجرم للعدالة |
Bu ajanların, sonunda çocuğu bulmaları bir yıl sürdü. | TED | استغرق العملاء عامًا آخر ليجدوا تلك الطفلة في النهاية. |
Ama sonra yabancı ajanların ayartmasıyla taraf değiştirdin. | Open Subtitles | ووقفت في الجانب الخطأ، بينما كان العملاء الأجانب في انتظارك |
ajanların harekat sırasında sürat yapmamalarının geçerli bir nedeni vardır. | Open Subtitles | هناك سبب يجعل الجواسيس يلتزمون بالسرعة المحددة دائماً أثناء عملياتهم |
Moskovalı ajanların onu oraya koyduğundan emin. | Open Subtitles | متأكدون من أن عملاء موسكو قد وضعته هناك. |
America'nın kalbi olan Wisconsin eyaletinde federal ajanların iddiasına göre uluslararası ...bir uyuşturucu şebekesinin arkasındaki beyinler bulundu. | Open Subtitles | حيث وجد العملاء الفيدراليون العقول المدبرة خلف شبكة دولية لتجارة المخدرات |
Hani ajanların Arap kılığına girip kongre üyelerine rüşvet vermeye çalıştığı operasyon? | Open Subtitles | عندما إرتدى العملاء ملابس مثل العرب وحاولوا رشوة رجال من الكونجرس؟ |
O zaman bütün ajanların Tsukamoto Centre'da görünmelerinin sebebi ne? | Open Subtitles | لماذا ظهر كل هؤلاء العملاء فى مركز سكموتو |
Daha yeni bir görüntüde Ekman bize gizli ajanların yakaladıkları şeyleri gösteriyor. | Open Subtitles | باستخدام لقطات أحدث أطلعنا إيكمان على ما كان يلاحظه العملاء السريون |
ajanların önünde hiçbir şey söyleyemem. | Open Subtitles | لم أستطع أن أقول أي شيء أمام هؤلاء العملاء |
ajanların çoğunu geri çağırabilirsin. | Open Subtitles | ومعظم هؤلاء العملاء يمكنك الاتصال بهم ليعودوا |
Dışardaki ajanların, neyin çıkarılmasını istediğini öğrenmeleri gerek. | Open Subtitles | العملاء فى الخارج يحتاجون معرفة ما هو الشىء الذى يريد ازالته |
Bu ajanların hepsini bir ambara göndermek hiç mantıklı gelmiyor. | Open Subtitles | إرسال هؤلاء العملاء إلى المخزن هذا لا يبدو معقولاً فحسب أعني، لقد قرأت كتبك |
İyi niyetimi göstererek, haklarında uzlaşılan öğrenmeye ihtiyaç duyduğunuz ajanların isimlerini verdim. | Open Subtitles | لقد أعطيتك معلومات حقيقيه أسماء العملاء الذين تم تسويتهم |
Gizli ajanların son bir ay içinde sinirsel duyu yitimi kliniklerine başvurduğunu gösteren bir araştırma. | Open Subtitles | بل بل هو نوع من المسح الذي يقوم به القسم مع العملاء الذين يعانون من مشاكل عصبية مع الكلام خلال الشهر الماضي |
Eğer bu adamlar iddia ettikleri kişilerse... o ajanların listesini... yazabileceklerini beklemek gayet makul bir şey olurdu. | Open Subtitles | واذا كانوا هم كما يدعوا سيكون منطقيا ان يستطيعوا كتابة قائمة باسماء هؤلاء الجواسيس |
ajanların hiç birbirlerini öldürecek Kadar yakınlaşmadıkları doğru mudur? Ah, gitmeliyim. | Open Subtitles | إنها لأعجوبة بأن الجواسيس لا يقتربوا من بعضهم أبدا ليقتلوا بعضهم، أليس كذلك؟ |
Ay da 2 milyon dolara dünyada ki tüm gizli ajanların isimleri. | Open Subtitles | مليونا دولار في الشهر مقابل كل العمليات وأسماء عملاء مكافحة المخدرات السريين في العالم |
Neye ihtiyacın var? Bazı ajanların kişisel dosyaları için istek geldi. | Open Subtitles | تلقيت طلب من الحراسة لأجل ملفات شخصية عن عملاء بعينهم |
Ml5 aradı ve Libya'lı ajanların Clouseau'ya karşı bir suikast girişimi olacağına dair bir dedikodu duyduklarını söyledi. | Open Subtitles | مليلتر 5 مسمى ومخبر عنه ذلك الوكلاء الليبيين سمعوا إشاعة الذي هناك قد يكون محاولة إغتيال ضد كلوزو. |
Diğer ajanların başına da benzeri bir durum gelmeyeceğinden emin olun. | Open Subtitles | تأكد فقط من عدم حدوث هذا مع أي من النشطاء الآخرين |
Ve iddiaya girerim ki, bu cinayetle gizli ajanların... ya da hükümet komplolarının hiçbir alakası yok. | Open Subtitles | وأراهن أنّه ليس له علاقة بعملاء سريين أو مؤامرات حكوميّة ضخمة |
Dinle, göçmenlik durumum federal ajanların arasında rahatsız olmama yol açıyor. | Open Subtitles | اسمعي، حالة الهجرة خاصّتي تجعلني غير مُرتاج جداً حول العُملاء الفيدراليين. |
- Biz ajanların iyi olduğu bir şey de bu. | Open Subtitles | حسناً هذا الشيء الوحيد الذي نبرع فيه كعملاء |
Şefte ajanların günlük şifreleri var. Ne olduklarını öğren. | Open Subtitles | المدير لديه كلمة سر للعملاء تتغير يوميا،أعرفى ما هى؟ |
ajanların ulusal bayramı ilan edilmeli. | Open Subtitles | ينبغي أن يحتفل بوصفه العيد الوطني للجواسيس |
Tüm ajanların dağılıp Sam Carter'ın bulunduğu 5 millik çevre içerisindeki bütün hastaneleri aramanızı istiyorum. | Open Subtitles | أريد من كل عملاءك ان ينتشروا و ان يمشطوا محيط 5 أميال من المشفى حيث عثر على سام كارتر |
Sizin gibi süper ajanların iki sarhoşun kılıçbalığını... 1,5 metrelik bir kılıçbalığını sakladığı yeri şıp diye öğreneceğine eminim. | Open Subtitles | عملي هنا أنتهى لذا اعتقد بأنكما العميلان الخارقان تستطيعان إيجاد أين هذان الثملان |
Bana kardeşimi vuran federal ajanların isimlerini kimin verdiğim bilmek istiyorsunuz. | Open Subtitles | هل تريد أن تعرف... الذين قدموا لي أسماء من وكلاء الاتحادية ان اطلاق النار أخي الصغير. |