| aklıma bir şey geldi. Kimse ön kapıyı kilitlemedi. | Open Subtitles | أنا فقط فكرت في شيئ لا أحد يقفل الباب الأمامي |
| Sonra, tüm bunları düşünürken aklıma bir söz geldi. "Kötü şarapları biriktiriyorum.'' | TED | و كلما فكرت في الامر في وقت لاحق، أخترعت مصطلح، و هو، "أنا اجمع النبيذ السيئ." |
| aklıma bir şey geldi, o şeyi taktığından beri bir şey yemeyi veya içmeyi denedin mi? | Open Subtitles | لدى فكرة ، هل حاولت أن تأكل أو تشرب شيئا منذ وضعت هذا الشئ ؟ |
| Bu gezegende kalmak için aklıma bir neden gelmiyor. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أفكر في أي سبب للبقاء على هذا الكوكب |
| Daha önce hiç yapmadığın bir şeyler. aklıma bir kaç şey geliyor. | Open Subtitles | شيء لم تقومي به من قبل يمكنني أن أفكر ببعض الأشياء |
| aklıma bir neden geliyor. Telefon kartlarının izi sürülemez. | Open Subtitles | حسنا، يمكنني التفكير في سبب واحد، بطاقة الهاتف لاتترك أثرا |
| Tahmin et bakalım. Bir dipnotu okurken, aklıma bir fikir geldi bugün. | Open Subtitles | إحذري ماذا، لأجل إعلامك، واتتني فكرة اليوم. |
| aklıma bir şey gelirse size haber veririm. | Open Subtitles | ان استطعت التفكير بأي شيء سيكون نافعا لكم سأخبركم |
| Sana güvenmek için aklıma bir neden gelmiyor. | Open Subtitles | لا أستطيع التفكير في سبب يجعلني أثق بكِ. |
| Tamam, aklıma bir şey geldi. | Open Subtitles | أوه، حسنا، أنا فقط فكرت في شيء. |
| aklıma bir şey geldi ve gitmem gerek. | Open Subtitles | لقد فكرت في شيءٍ ما و توجبّ علي الرحيل |
| aklıma bir şey gelirse, size haber veririm. | Open Subtitles | لو فكرت في أي شيء سأخبركبه. |
| Farz edelim ki, benim aklıma bir şey geldi. | Open Subtitles | لنفترض أنني فكرت في شيء. |
| aklıma bir fikir geldi. Dışarıdaki bir telefon kulübesine gidip cebini arasana. | Open Subtitles | أتعلم , لدى فكرة لما لا تخرج و تتصل بهاتفك ؟ |
| Rica ederim. aklıma bir fikir geldi. | Open Subtitles | لدى فكرة رائعة ، دعونا نخرج من هنا |
| aklıma bir şeyler gelirse sizi ararım Bay... | Open Subtitles | سأتصل إذا كان لي أن أفكر في أي شيء , والسيد ... |
| aklıma bir şey gelmiyor... | Open Subtitles | لا يمكنني أن أفكر في أي سبب |
| Ah, şey, benim aklıma bir şey gelmiyor. | Open Subtitles | حسناً.. ليس هناك شيء يمكنني أن أفكر به. |
| aklıma bir tane geliyor. | Open Subtitles | حسناً، يمكنني أن أفكر بواحدة |
| Beni zor bir duruma soktun. Şu an aklıma bir şey gelmiyor. O benim babam. | Open Subtitles | إنّكَ تضعني في البؤرة الآن، لا يمكنني التفكير شيءٍ الآن، لقد كان والدي. |
| Sana bakmak için aklıma bir sürü neden geliyor. | Open Subtitles | يمكنني التفكير بالكثير من الأسباب للتحديق بك. |
| Önemli bir şey değil. Yalnızca aklıma bir fikir geldi. | Open Subtitles | لا شيء جادّ، واتتني فكرة فحسب. |
| İnanın aklıma bir şey gelmiyor. | Open Subtitles | رأى شيئاً عنيف جداً أنا أنا حقاً لا أَستطيع التفكير بأي شئِ |
| Hayır, aklıma bir şey gelmiyor. | Open Subtitles | لا أستطيع التفكير في شئ |