Böylece günlerini senin olması gereken her şeyi elinden aldığımı bilerek geçirebilesin. | Open Subtitles | لتمضي كلّ أيّامكِ مدركةً أنّي أخذت كلّ شيء يفترض أنْ يكون لكِ |
ABD'deki tüm insanları ele aldığımı, | TED | تخيل أني أخذت كل الناس في الولايات المتحدة |
Geçişi engellememeleri için... yol üzerindeki bohçaları temizleme emri aldığımı... saygıyla bildiririm. | Open Subtitles | لقد تلقيت أوامر بتطهير الشارع من الاشياء حتى لا يكون هناك عائق في المسيره |
Benim aldığımı düşünüyorsanız ve Bayan Ackroyd beni o nedenle kovuyorsa, yanıldığınızı bilin. | Open Subtitles | اذا كنت تظن أني أخذته و لهذا قام السيد "آكرويد" بطردي فأنت مخطئ |
Tuhaf. Stewie'ye bu oyuncakları aldığımı hatırlamıyorum. | Open Subtitles | هذا مضحك،لااتذكر اني اشتريت لستوي هذه الكمية من الالعاب |
Bu suratı nereden aldığımı biliyorum ve ne için olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | انا اعلم من اين اخذت هذا الوجه اعلم من اجل ماذا |
Parayı aldığımı herkes biliyordu. Galiba Vern bile biliyordu. | Open Subtitles | الكل عرف بأنني أخذتها حتى فيرن باعتقادي أنه يعلم |
Bunu panodan senin için aldığımı mı düşündün? | Open Subtitles | سأطردُ من منزلي وتعتقدينَ أنّني أخذتُ الإعلانَ من اللوحةِ لأجلك؟ |
Ama sonra onun sözlerini çok fazla ciddiye aldığımı düşündüm. | Open Subtitles | ولكننى فكرت حينها بأن الأمر سيبدو وكأننى قد أخذت كلامها على محمل الجد |
Bugün, iş yerindeki tuvalette yalnız başımayken ilacımı aldığımı bildi. | Open Subtitles | اليوم,عرف أننى أخذت دواء مهدىء للأعصاب عندما كنت وحدى فى دورة المياه |
Bankaya parayı almak için... gitmedikçe... benim parayı aldığımı... nereden biliyorsun? | Open Subtitles | كيف علمتي بأني أخذت المال إذا لم تذهبي إلى البنك لكي تأخذي المال بنفسك؟ |
Eşyalarımı götürürken her şeyi aldığımı düşünmüştüm. | Open Subtitles | اعتقدت متى أخذت أغراضي الى البيت حصلت على كل شي ، لكن |
Ailem ceza aldığımı öğrenirse, Bir hafta tatlı yiyemeyeceğim. | Open Subtitles | لوعلم والداى بأننى تلقيت إنذارا فلن أحصل على حلوى لأسبوع |
Belli aralıklarla tuhaf telefonlar aldığımı kabul ediyorum. | Open Subtitles | لقد تلقيت العديد من المكالمات الغريبة مأخرا |
Herkes benim aldığımı sanıyordu, ben de doğrulama yapmadım. | Open Subtitles | الجميع يفترض أني أخذته ، لكنني لم أقل خلاف ذلك أبدا |
- Will, konser salonunu sizler için satın aldığımı hatırlıyor musun? - Evet. | Open Subtitles | حسنا ، ويل ، اتذكر عندما اشتريت لك القاعة ؟ |
Burada çalışmaya başladığımdan bu yana kaç gün hastalık mazereti aldığımı sorar mısınız? | Open Subtitles | اسالية كم يوما اخذت كاجازة مرضية ؟ منذ بدات العمل هنا |
El işi parası diyelim. Chicago'ya benim aldığımı söyle. | Open Subtitles | فلتسمها مصاريف نقل ، واخبرهم أننى أخذتها |
Ve o parayı aldığımı söylemiyorum ama alsaydım matematiğini yapacak kadar zeki olurdum. | Open Subtitles | ،ولا أقولُ بأنني أخذتُ المال .لكن لو أخذتهُ, لكنتُ ذكيًا بمافيه الكفاية للتفكير بالأمر |
Todd doğum günüm için kedi dillerini Bluebell'den aldığımı öğrenirse... | Open Subtitles | إذا عرف تود أنى أشتريت حلوى عيد ميلادى من بلوبيل |
Şey, en azından inatçılığımı nereden aldığımı görebiliyorum. | Open Subtitles | حسناً على الأقل أنا أرى من أين حصلتُ على عنادي |
En son ne zaman tablo aldığımı hatırlamıyorum ama tabloit gazete almayı hiç aksatmam. | Open Subtitles | لا أتذكر آخر مرة إشتريت لوحة لكنني لا أنسى أخذ قفل نوافذي |
Hayır. Ama bir ambalaj buldum ve aldığımı hatırlamıyorum. | Open Subtitles | لا,ولكنى وجدت علبة هناك ولا اتذكر اننى اشتريتها |
Eğer Marshall, bunu, sana benim aldığımı anlarsa çok utanırım. | Open Subtitles | سأكون محرجة من مارشال إذا عرف أنني أحضرته لك |
Geçen hafta kimliği belirsiz birinden iki tane elektronik posta aldığımı bilmenizi istiyorum. | Open Subtitles | استلمت رسالتين من مجهول على البريد الإلكتروني , خلال الأسبوع الماضي ينبغي أن تعرف ذلك |
Öğlen parasını almaya gitti ve bankaya yatırmak için benim aldığımı öğrendi. | Open Subtitles | عندما ذهب ليقبض راتبه فأكتشف اننى اخذته ووضعته فى البنك لحسابه |
Gülüyorum çünkü düğününüze davetiye aldığımı hatırlamıyorum. | Open Subtitles | ،حسناً، هذا مضحك .لأنني لا أتذكر حصولي على دعوة للزفاف |