| aldığımız en düşük miktar 40 bin dolardı, ve bir keresinde bir enayiden tam 185 bin dolar almıştık. | Open Subtitles | أقل كميّة حصلنا عليها كانت 40 ألفاً وأكبر كمّية حصلنا عليها كانت 185 ألف ، من شخصٍ أحمق |
| Abi biz aldık parasını tık ödedik abi. aldığımız verdiğimiz belli. Aşk olsun abi. | Open Subtitles | لقد أحضرنا إليك كل الأموال التي حصلنا عليها بكل صدق يا أخي |
| Onu aldığımız ilk dakikadan beri bu şekilde sonlanacağını biliyordun. | Open Subtitles | منذ أن أخذناه , كنت تعلم بأن الأمور ستنتهي هكذا |
| En iyi analistimiz, kadının laptopundan aldığımız dosyayı deşifre ediyor. | Open Subtitles | وما يشغلنا هو فك شفرة ملف حصلنا عليه من حاسوبها |
| Sam, büyükbabanı al ve ona aldığımız DVD'yi izlemeye gidin. | Open Subtitles | سام خذي جدك و واذهبوا لمشاهدة الديفيدي الذي اشتريناه له |
| Tutuklandığında senden aldığımız izleri tutuyorlar. | Open Subtitles | إنها تطابق البصمات التي أخذناها منك عند القبض عليك |
| - Hiç sherimiz kalmadı. Elbette kaldı. Geçen Noel aldığımız bir şişe duruyor ya. | Open Subtitles | بلى ، لدينا ، هذه الزجاجة التى اشتريناها فى الكريسماس الماضى |
| Aslında bu, ülkemize dışarıdan aldığımız yakıtlardaki enerjiyi hesaba kattığımızda daha büyük bir enerji ayak izidir | TED | في الواقع أثرهم أكبر إذا أخذنا بالحسبان الطاقة المتجسدة في الأشياء التي نستوردها إلى بلادنا كذلك. |
| Sana bir ses dosyası dinleteceğim, bugün babandan aldığımız üç aramadan biri. | Open Subtitles | سأعرض لكِ ملف صوت, واحد من ثلاثة ملفات حصلنا عليها من والدكِ مبكراً اليوم |
| Arabandan aldığımız direksiyon kilidinde üzerinde parmak izlerin olan fişek var. | Open Subtitles | قفل عجلة القيادة حصلنا عليها من سيارتك كان أن قذيفة مع المطبوعات على ذلك. |
| Farklı dünya dışı bölgelerden aldığımız çeşitli türler çok oburdu. | Open Subtitles | العيّنات التي حصلنا عليها من مواقع خارجية مختلفة كانت شرهة... |
| Sevgili Bill, Yemen'deki görevimizin korunması için aldığımız güvenlik tedbirlerinin hala yetersiz olduğu yolundaki konuşmamızı gözden geçirmeliyiz. | Open Subtitles | عزيزى بيل, رجاء, يجب أن نكمل .. حديثنا السابق فى تلك التدابير الأمنية .. ما أخذناه مازال ناقص لحماية مهمتنا الى اليمن |
| 13 allelli erkek DNA diş fırçası örneğinden aldığımız örnek. | Open Subtitles | لديها 13 أليلة جينية مشتركة مع الحمض النووي الذكوري الذي أخذناه من مرجع فرشاة الأسنان |
| Keşke aldığımız eğitimden daha çok istifade etseydik diyoruz. | TED | ونتمنى لو أننا إستفدنا بصورة أكبر وأفضل من تعليمنا الذى حصلنا عليه. |
| Ve DARPA'dan aldığımız parayla bunu gösterebildik. | TED | وببعض الدعم المالي الذي حصلنا عليه من وكالة الدفاع للمشروعات البحثية المتقدمة يمكننا فقط أن نعرض هذا. |
| Baksana! Cadılar bayramı. Sana aldığımız kostümü giymeyi reddetmiştin. | Open Subtitles | أنظر، عيد القديسين رفضت أن ترتدي الزي التنكري الذي اشتريناه لك |
| Dilim var oldukça söylemeye devam edeceğim ki şayet Fransızlar'dan aldığımız, Meksikalı'ların can attıkları şey için hak iddia edecek olursak bu Kızılderililerin katledilmesi anlamına gelecektir. | Open Subtitles | سوف اقولها حتى ينزف لساني اذا كنا سنعلن ما اشتريناه من الفرنسين واستصرخنا المكسيكين من اجله |
| Arabandan aldığımız örnek, bardan ayrıldığını söylediğin saatten 45 dakika sonra barda olduğunu gösteriyor. | Open Subtitles | إضافةً إلى أن العينة التي أخذناها من سيارتك تضعك في الحانة 45 دقيقة بعدما قلت بأنك تركت الحانة |
| Sanırım ona aldığımız özel stress topu bir işe yaramıyor. | Open Subtitles | أعتقد أن كرة الاجهاد التي اشتريناها له لا تعمل. |
| Ama tekneyi aldığımız adamlar peşimizden geliyorlar. | Open Subtitles | لكن أولئك الرجال الذين أخذنا القارب منهم يتبعونا |
| Karaborsadan aldığımız savaş makinaları üzerinde açıklanmayan bir kontrolü var. | Open Subtitles | قال أن الفتاه تملك سيطرة غير مبرره على آلات الحرب التى إشتريناها من السوق السوداء |
| Kalp, bir bağışçıdan aldığımız gibi değil, | TED | هذا القلب لن يكون نفسه كالذي نحصل عليه من أحد المتبرعين |
| 21 senedir ürünlerimizi yaparken dünyadan ne aldığımız veya ona ne yaptığımız hakkında düşünmemiştim. | Open Subtitles | لـ21 سنة لم أفكر أبدا فيما كنا نأخذه من الأرض أو ما نفعله الأرض |
| Cesetten aldığımız örneklerde bir karışıklık oldu. | Open Subtitles | لقد فسدت عينات الأنسجة التى أخذناها من الجثة |
| Hurdacıdan aldığımız VRFleri yüklemek biraz zaman aldı ama programımızdan bir sapma yok. | Open Subtitles | الذي إشتريناه من سوق الخردوات VRFS . لكن لا توجد أخطأ في الجدول |
| Sonunda aldığımız bu şapkaları takabileceğiz. | Open Subtitles | سيتسنى لنا أن نرتدي تلك القبعات التي اشتريتها |
| Senden aldığımız naylon Mitch'i öldürenle eşleşmedi. | Open Subtitles | البلاسيك الذي اخذناه منك لم يطابق البلاستيك الذي قتل ميتش |