"aldın" - Translation from Turkish to Arabic

    • حصلت على
        
    • أخذت
        
    • أحضرت
        
    • لديك
        
    • اشتريت
        
    • حصلتِ على
        
    • اخذت
        
    • تلقيت
        
    • جلبت
        
    • أخذتِ
        
    • حصلت عليه
        
    • حصلت عليها
        
    • أخذته
        
    • إشتريت
        
    • احضرت
        
    John bundan bahsetmişti bana. Bunu Hapis Departmanı'ndan mı aldın? Open Subtitles جون أخبرني عن هذا هل حصلت على هذا من السجلات
    İhtiyacın olan parayı aldın mı? Tekrar kuzeye gidecek misin? Open Subtitles هل حصلت على المال اللذي تريده، هل ستذهب للشمال ثانية؟
    Görünüşe göre sen istediğini aldın tabi. Belediye başkanından yani. Open Subtitles يبدو أنك أخذت ما أردته من المحافظ على أي حال
    Sen, sen o uçağı yetkin olmadan aldın, genç adam. Open Subtitles أنت ، لقد أخذت تلك الطائرة بدون تصريح ،أيها الشاب
    Peki neden tüfek ve patlayıcılar aldın yanına? Open Subtitles لماذا أحضرت بندقية ومتفجرات اذا كنت لا تريد أن تؤذيها؟
    Değişik popülerlikte dört tana parti davetlisinden onay da aldın. Open Subtitles لديك أربع ضيوف تم التأكد من قدومهم يختلف مدى شُهرتهم
    Demek çalışan yeni bir otomat yerine çalışmayan 2 boktan otomat aldın? Open Subtitles إذاً, بدلاً من شراء واحدة جديدة تعمل, اشتريت اثنتين رديئتين لا تعملا.
    İhtiyacın olan parayı aldın mı? Yine Kuzey'e gidecek misin? Open Subtitles هل حصلت على المال اللذي تريده، هل ستذهب للشمال ثانية؟
    Sanırım 0 aldın ve onu 100 olarak değiştirdin. Öyle mi? Open Subtitles أعتقد أنك حصلت على صفر وعدلته إلى واحد هل هذا صحيح
    Dur bir dakika, kamera almadın da Capybara'ya smokin mi aldın? Open Subtitles أنتظر، أنتَ حصلت على البدلة للكابيبارا ولكنكَ لم تحصل على الكاميرا؟
    Ama sen intihar etmek için ailenden izin aldın, öyle değil mi? Open Subtitles .. و هل أخذت أنت أذن والديك قبل أن تقرري الأنتحار ؟
    Müvekkilimizin rakiplerinden bu uyduruk davayı açmak için para aldın. Open Subtitles ولن تكون الأخيرة أخذت مالًا من منافسي عميلنا لتبني القضية
    Ona köpeği sen mi aldın dersek beni kimin gönderdiğini bilecektir. Open Subtitles هل أخذت الكلب؟ والذي يعني حسناً ، إنه سيعرف من أرسلني
    Pekala, bana ne aldın, ve nasıl oluyor da hala burada değil? Open Subtitles إذا ماذا أحضرت لي وكيف ممكن إنه ليس هنا بعد؟
    Sana destek veren insanlardan, Tertemiz olma gibi vatanseverlik gerektiren bir görev aldın, ve insanlarla olan anlaşman bu. Open Subtitles لديك واجب وطني وهو أنه يجب أن تكون صارما مع هؤلاء الناس الذين قد. ينقلبون عليك في أية لحظة
    Kedi için mama, kedi kumu, oyuncak aldın mı peki? Open Subtitles هل اشتريت له اكل و العاب ومكان لقضاء الحاجة ؟
    Enerji ve Endüstri. Bu işi nasıl aldın? Open Subtitles الطاقة والصناعة، كيف حصلتِ على هذا العمل؟
    Eşyalarımı geri istiyorum. Eşyalarımı evimden aldın, onları geri istiyorum. Open Subtitles اريد ارجاع اغراضي، انت اخذت اغراضي من منزلنا، واريد استرجاعها
    - Tanışma vaktimiz gelmişti. - E-postalarımı aldın değil mi? Open Subtitles لقد تقابلنا في الوقت المناسب لقد تلقيت بريدي الالكتروني صحيح؟
    Kendini bir şey sanıyorsun. Ben plazma televizyon gönderdim, sen pasta aldın. Open Subtitles يعتقد أنك شخصية خاصة أنا أرسلت البلازما وأنت جلبت كعكاً محلّى طبيعي
    İlk erkek arkadaşımı elimden aldın şimdi de arkadaşımın yemeğini mi elinden alıyorsun. Open Subtitles ، أولاً : صديقي وبعد ذلك أخذتِ طعام أصدقائي أتريدين بطاقة ائتماني ؟
    Sen dahisin -Nasıl aldın bunu -Alan dostum Open Subtitles انت عبقرى ، كيف حصلت عليه آلان، ما لا تَعْرفه لا يَستطيعُ إيذائك
    Şu kızıl saçlı kızdan mı aldın bunları? Open Subtitles هل حصلت عليها من الفتاة ذات الشعر الاحمر ؟
    Bizi o verandada dururken bırakıp gittin gitarını da yanına aldın. Open Subtitles جعلتنا نبقى واقفين على تلك العتبة وكان أهم شـيء أخذته الجيتار
    Yani o kadar pudingi sık seyahat mili kazanmak için mi aldın? Open Subtitles لذا إشتريت كل ذلك البودنج حتى تتمكن من الحصول على هذه الأميال؟
    Şu katalog sayfalarını George için aldın mı? Sabah onları istiyordu. Open Subtitles هل احضرت الصفحات من الكتالوج لجورج, فهو يريد رؤيتهم هذا الصباحِ

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more